13. Ceza Dairesi Esas No: 2019/4408 Karar No: 2019/15471 Karar Tarihi: 28.10.2019
Hırsızlık - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2019/4408 Esas 2019/15471 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, hırsızlık suçundan mahkum olan sanık hakkındaki davanın temyizini inceledi. Dosya incelenerek, Anayasa Mahkemesi'nin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararın uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi gerektiği belirtildi. Sanık hakkında Antalya Asliye Ceza Mahkemesi'nin hırsızlık suçuna ilişkin mahkumiyetinin uzlaşma kapsamına alındığı tespit edildi. Kanunların hükümleri farklı olduğunda failin lehine olan kanunun uygulanması gerektiği kararına göre, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. Mahkeme, suçun sanık tarafından işlendiğini kabul ederek, bu suçtan mahkum etti. Ancak, suçun işleniş şekli ve özelliklerinden dolayı ceza indirimi yapılmadığı ve sanığın suça konusu sütleri iade etmesinin uygulanma koşullarının tartışılmadığı belirtildi. Bu nedenlerle karar, bozuldu. Kanun maddeleri: 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi, 141/1. maddesi, 7/2. maddesi; 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 34. maddesi, 35. maddesi; 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesi, 254. maddesi.
13. Ceza Dairesi 2019/4408 E. , 2019/15471 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: O yer Cumhuriyet Savcısı"nın temyizinin hırsızlık suçuna yönelik olduğu anlaşılmakla yapılan incelemede, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi"nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Sanık hakkında tekerrüre esas alınan Antalya 16. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2012/989 esas ve 2014/244 karar sayılı ilamındaki mahkumiyetin, 5237 sayılı TCK"nın 141/1. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçuna ilişkin olması ve hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca; ""Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur."" hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanun"un 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilip hakkında bahsedilen ilamın esas alınarak TCK"nın 58. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunun gözetilmemesi bozma sebebi yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; 1.Sanığın çaldığı sütlerin toplam değerinin 60,00 TL olduğunun anlaşılması karşısında; suçun işleniş şekli ve özellikleri itibariyle ceza vermekten vazgeçilemeyecek ise de, hırsızlık konusunu oluşturan malın değerinin az olması nedeniyle TCK"nın 145. maddesi gereğince verilen cezadan belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, 2.Sanığın suça konusu sütleri kendi rızasıyla tamamen iade etmesi nedeniyle hakkında 5237 sayılı Kanun"un 168. maddesinin uygulanma koşullarının tartışılmaması, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısı"nın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 28.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.