Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/253 Esas 2018/2898 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/253
Karar No: 2018/2898
Karar Tarihi: 10.04.2018

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/253 Esas 2018/2898 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2018/253 E.  ,  2018/2898 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.10.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 07.01.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
    Davacı, dava konusu 113 ada 8 ve 386 ada 4 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış yolu ile giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.
    Mahkemece, dava konusu taşınmazların 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu"nun 13. maddesinin son fıkrası gereğince kısıtlama süresi içinde bulunduğundan ortaklığının giderilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı ve davalı ... vekili temyiz etmiştir.
    1-Davalı ... vekiline gerekçeli karar 16.09.2015, temyiz dilekçesi 19.11.2015 tarihinde tebliğ edilmiş olup, yasal süre geçirildikten sonra 12.01.2015 tarihinde temyiz isteminde bulunulmuştur.
    HUMK"nın 432/4. maddesi ile 01.06.1990 tarihli ve 3/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince süresi geçirilen temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
    2-Davacının temyiz itirazlarına gelince;
    3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanununun 13. maddesinde;
    “Uygulama alanlarında Bakanlar Kurulu Kararının Resmi Gazete"de yayımı tarihinden itibaren, kamulaştırma, toplulaştırma, arazi değiştirilmesi ve dağıtım işlemlerinin tamamlanması veya tapuya tescili sonuçlandırılıncaya kadar, gerçek kişilerle özel hukuk tüzel kişilerine ait arazinin mülkiyet ve zilyetliğinin devir ve temlik edilemeyeceği; bu arazilerin ipotek ve satış vaadine konu olamayacağı, ancak, bu kısıtlama süresinin beş yılı aşamayacağı; sulama alanlarında toplulaştırma çalışmaları kısıtlama süresi içerisinde sonuçlandırılamadığı takdirde, toplulaştırma çalışmalarının sonuçlandırılması amacıyla kısıtlama süresinin en fazla beş yıla kadar daha uzatılabileceği,
    Mahkemeler veya icra ve iflas daireleri tarafından bu araziler hakkında devir ve temliki gerektiren karar verilemeyeceği; mahkemelerce satış suretiyle miras ortaklığının giderilmesine karar verilemeyeceği”,
    Hükmü yer almakta iken, Anayasa Mahkemesinin 11.04.2012 tarihli kararıyla bu düzenlemenin “mahkemeler veya icra ve iflas daireleri tarafından bu araziler hakkında devir ve temliki gerektiren karar verilemeyeceği"ne ilişkin kısmı iptal edilmiş; 30.04.2014 tarihli ve 6537 sayılı Kanunun 9. maddesiyle de “Bu taşınmazlar hakkında mahkemelerce satış suretiyle miras ortaklığının giderilmesine karar verilemeyeceği”ne ilişkin cümlesi ilga edilmiştir.
    Somut olaya gelince; Bu Kanunun 13. maddesi kapsamındaki uygulama alanlarında kalan ve işlemleri henüz tamamlanamayan arazilerin miras yoluyla intikali ve ortaklığının satış suretiyle giderilmesine ilişkin olarak herhangi bir yasaklama bulunmadığından mahkemece davanın esası incelenerek sonucuna göre karar verilmelidir.
    SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinin reddine, 2 numaralı bent uyarınca davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde davalı tarafa iadesine, 10.04.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.