
Esas No: 2021/7289
Karar No: 2022/1851
Karar Tarihi: 10.02.2022
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2021/7289 Esas 2022/1851 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davanın konusu, Kamulaştırma Kanunu'nun 22. maddesi uyarınca geri alma hakkının kullandırılmaması nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemidir. Yapılan incelemeler sonucunda, davacının hissesine isabet eden bedelin ödemesi gerektiği, üçüncü kişiye satışın öğrenilme tarihinden itibaren Yurtiçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu ile güncellenmesi gerektiği belirtilmiştir. Ancak dava konusu taşınmazın üzerinde yapılar olduğu ve bu yapıların bedelinin düşülmediği, bu nedenle uzman bilirkişiden rapor alınarak iki bedel arasında davacı aleyhine bir durum meydana gelip gelmediğinin belirlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Mahkeme kararı, bu nedenle HUMK'un 428. maddesi gereğince bozulmuştur. Kanun maddeleri ise 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 22. maddesi olarak belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 22. maddesi uyarınca geri alma hakkının kullandırılmaması nedeniyle uğranılan zararın tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 22. maddesi uyarınca geri alma hakkının kullandırılmaması nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre yapılan incelemede;
Kamulaştırılan taşınmazlardaki davacının hissesine isabet eden kısma ilişkin kamulaştırma nedeniyle ödenen bedel ödeme tarihi itibariyle ve ifrazlar sonucu oluşan ve ihale ile satışı yapılan 170 ada 104 parsel sayılı taşınmazın satış tarihindeki bedelinin, davacının hissesine isabet eden karşılığı, davacının taşınmazın üçüncü kişiye satışını öğrendiği tarih tespit edilip bu tarihlerden itibaren ayrı ayrı Yurtiçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu ile üçüncü kişiye satışın öğrenilme tarihi esas alınmak suretiyle güncellenmesi ve bu iki bedel arasında davacı aleyhine bir durum oluşmuşsa bu bedele hükmedilmesi gerekir.
Dava konusu 170 ada 104 parsel sayılı taşınmazın ihale ile satışı esnasında üzerinde yapılar olduğu anlaşılmış olup bu yapıların bedeli satış bedelinden düşülmeden ve ayrıca ihale tarihi esas alınarak hesaplama yapıldığından dosya içerisinde yer alan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması mümkün değildir.
Bu itibarla yukarıda belirtilen esaslar dahilinde uzman bilirkişi kurulundan rapor alınarak iki bedel arasında davacı taraf aleyhine bir durum meydana gelmişse bu bedele hükmetmek, davacı aleyhine bir fark oluşmadığı taktirde de davanın reddine karar vermek gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 10/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.