1. Hukuk Dairesi 2018/3095 E. , 2019/3536 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ ... HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin verilen karara karşı davacı vekilinin istinaf başvurusu ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi tarafından esastan reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, mirasbırakan babaannesi ...’in maliki olduğu ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... parsel sayılı taşınmazlarını ölünceye kadar bakma akdi ile davalı torununa devrettiğini, temliklerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, mirasbırakanın bakım ihtiyacı bulunmadığı gibi davalının da bakım borcunu yerine getirmediğini, ayrıca murisin okuma yazma bilmemesi ve yaşlılığı dikkate alındığında yaptığı işlemin anlam ve sonuçlarını anlayabilecek kabiliyette olmadığını ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile mirasbırakan ... mirasçıları adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, bakım borcunu yerine getirdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davanın reddine ilişkin verilen karara karşı davacı vekilinin istinaf başvurusu ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi tarafından esastan reddedilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1905 doğumlu mirasbırakan ...’in 23.05.1991 tarihinde öldüğü, geride mirasçı olarak kendisinden önce ölen oğlu ...’den olma torunları davacı ..., davalı ..., dava dışı ... ile kızı ...’den olma dava dışı torunları ..., ..., ... ve ...nin kaldıkları, çekişme konusu ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... parsel sayılı taşınmazların tamamının, mirasbırakan ...’nın kendisinden önce ölen eşi ... adına kayıtlı iken, mirasbırakan ...’nın çekişmeli taşınmazlardaki payını (2/8) 27.11.1989 tarihinde davalı torunu ...’e ölünceye kadar bakma akdi ile temlik ettiği, mirasçılar adına tescil istekli açılan davaya aşamada dava dışı tüm mirasçıların muvafakat ettikleri anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere ölünceye kadar bakıp gözetme sözleşmesi, taraflarına karşılıklı hak ve borçlar yükleyen bir bağıttır. (B.K.m.5ll, TBK 611.). Başka bir anlatımla ivazlı sözleşme türlerindendir. Bu sözleşme ile bakım alacaklısı, sözleşme konusu malın mülkiyetini bakım borçlusuna geçirme; bakım borçlusu da bakım alacaklısına yasanın öngördüğü anlamda ölünceye kadar bakıp gözetme yükümlülüğü altına girer.(B.K.m.5l4, TBK 614).
Hemen belirtmek gerekir ki, bakıp gözetme koşulu ile yapılan temliki işlemin geçerliliği için sözleşmenin düzenlendiği tarihte bakım alacaklısının özel bakım gereksinimi içerisinde bulunması zorunlu değildir. Bu gereksinmenin sözleşmeden sonra doğması ya da alacaklının ölümüne kadar çok kısa bir süre sürmüş bulunması da sözleşmenin geçerliliğine etkili olamaz.
Kural olarak bu tür sözleşmeye dayalı bir temlikin de muvazaa ile illetli olduğunun ileri sürülmesi her zaman mümkündür. En sade anlatımla muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabilir. Böyle bir iddia karşısında, aslolan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçlarının saptanmasıdır.(B.K.m.l8, TBK 19). Şayet bakım alacaklısının temliki işlemde bakıp gözetilme koşulunun değil de, bir başka amacı gerçekleştirme iradesini taşıdığı belirlenirse (örneğin mirasçılarından mal kaçırma düşüncesinde ise), bu takdirde akdin ivazlı (bedel karşılığı) olduğundan söz edilemez; akitte bağış amacının üstün tutulduğu sonucuna varılır. Bu halde de Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun l.4.l974 gün ve l/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararı olayda, uygulama yeri bulur.
Mirasbırakanın, ölünceye kadar bakıp gözetme karşılığı yaptığı temlikin muvazaa ile illetli olup olmadığının belirlenebilmesi için de, sözleşme tarihinde murisin yaşı, fiziki ve genel sağlık durumu, aile koşulları ve ilişkileri, elinde bulunan mal varlığının miktarı, temlik edilen malın, tüm mamelekine oranı, bunun makul karşılanabilecek bir sınırda kalıp kalmadığı gibi bilgi ve olguların gözönünde tutulması gerekir.
Somut olayda, yapılan araştırma ve incelemenin hükme yeterli ve elverişli olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur.
Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan ilke ve olgular uyarınca gerekli araştırma ve incelemenin eksiksiz yapılması, mahallinde keşif yapılarak halen mirasbırakan adına kayıtlı ... parsel ile murisin eşi Akif’ten, mirasbırakana intikali gereken 1104 parsel sayılı taşınmazdaki miras payı değerinin uzman bilirkişiler aracılığıyla belirlenmesi, mirasbırakanın akit tarihindeki terekesinin tamamının değerinin saptanması, özellikle ölünceye kadar bakım akdiyle davalıya devredilen taşınmazların (murisin çekişmeli taşınmazlarda miras payını devrettiği gözetilerek), mirasbırakanın tüm mamelekine oranı ve bunun makul karşılanabilecek sınırlar içinde kalıp kalmadığının belirlenmesi, mirasbırakanın temliklerdeki gerçek iradesinin açık ve tereddüte yer bırakmayacak şekilde saptanması ve ondan sonra hasıl olacak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
Davacının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 373/1. maddesi uyarınca ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerden dolayı 6100 sayılı HMK’nın 371/1-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 30/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.