Davacı vekili; müvekkilinin davalı işveren nezdinde 11/03/2002 tarihinde satış yöneticisi olarak çalışmaya başladığını, 07/07/2009 tarihine kadar belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalıştığını, fesih yazısında " bu organizasyonel yapılanma sürecinde tarafınıza, şubeler sigorta yöneticiliği pozisyonuna atandığınız bildirilmiştir. Ancak bu pozisyon tarafınızca kabul edilmemiştir. Organizasyonda sizin pozisyonunuza uygun başka bir iş de bulunamamıştır. İş sözleşmeniz işletme işyeri gereklerine dayalı geçerli sebeple sona erdirilmiştir." yazdığını, davacının işi değiştirilerek bireysel emeklilik sigortasının sattırılmak istendiğini, feshin son çare olarak düşünülmesi gerektiğini beyanla, feshin geçersizliğinin tespitini ve davacının işe iadesini talep etmiştir.
Davalı vekili; davacının 11/03/2002-07/07/2009 tarihleri arasında davalı şirkette satış yöneticisi olarak çalıştığını, davacının iş sözleşmesinin yasal hakları ödenerek feshedildiğini, şirket tarafından organizasyon yapısında yapılan değişiklik sonrasında davacının pozisyonunun kapatılması ile davacının bu değişiklik kapsamında yeni görevini kabul etmediğini, davacıya uygun başkaca bir iş bulunamaması sebebiyle iş sözleşmesinin hakları ödenerek feshedildiğini, davacının yeni pozisyonunun kıdemine göre belirlendiğini, davacıya Şubeler Sigorta Yöneticiliğinin teklif edildiğini ve davacının bu göreve kabul etmediğini, işyerinde çalışanlara eşit davranıldığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, bilirkişi raporu hükme esas alınarak yeniden yapılandırma sebebiyle davacıya tevdi edilen yeni görevlendirmenin davacı daha önce bir ekibe yön veren konumda iken yeni organizasyonda ekibindeki kişilerle aynı statüde yer aldığı bunun da çalışma şartlarında esaslı değişiklik içerdiği bu durumda 4857 sayılı İş Kanunu"nun 22. maddesi gereğince davacıya bu bildirim yapıldıktan sonra yazılı olarak onayının alınmasının gerekli olduğu bu görevlendirmeyi kabul etmeyen davacının sözleşmesinin feshinin hukuka uygun olmadığı işveren tarafından tek taraflı alınan karar neticesinde çalışma şartlarında esaslı değişiklik getiren uygulamayı işçinin kabul etmesinin zorunlu olmadığı dolayısıyla davacının bunun kabul etmemesinin kanuni hakkı olduğu bundan dolayı sözleşmeyi fesh eden işverenin geçerli sebebe dayandığını ispat edemediği anlaşılmakla davacının subut bulan davasının kabulüne karar verilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta iddia, savunma ve dosya içeriğine göre işyerinde yeniden yapılandırma sürecine gidildiği ve bunun sonucu olarak da personel fazlalığı oluştuğu anlaşılmaktadır. Davacı yeniden yapılan organizasyonda kendi konum ve pozisyonuna uygun satış yöneticiliği görev pozisyonunun teklif edilmediğini daha düşük seviyede olan Şubeler Sigorta Yöneticiliği pozisyonunun teklif edildiğini bu pozisyonu reddetmesi üzerine hizmet sözleşmesinin feshedildiğini belirtmiştir. Davalı işveren, yeniden yapılanma sebebi ile satış yöneticisi pozisyonunun iptal edilmesi nedeni ile davacının eski görevine paralel teklif edilen yeni görev ve pozisyonunu kabul etmediğini belirtmiştir. Davacının emsal olarak gösterdiği Direkt Satış Bursa Bölge pozisyonuna görevlendirilen satış yöneticisi ile davacının nitelikleri hakkında herhangi bir inceleme ve tespit yapılmamıştır. Feshin son çare ilkesi uygulanırken teklif edilen işin aynı şartlarda olması şart değildir ancak davacının emsal gösterdiği pozisyona yapılan görevlendirmede işverenin yönetim hakkını objektif iyiniyet kurallarına uygun kullanıp kullanmadığı araştırılmalı, kullanmış ise artık davacı o pozisyonun kendisine teklif edilmemesini, teklif edilen şubeler sigorta yöneticiliği görevinin reddi için gerekçe olarak ileri süremez. İşverenin yönetim hakkı çerçevesinde işlem yapıp yapmadığının belirlenmesi, yapılan işlemde yönetim hakkına aykırılık söz konusu değil ise iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanarak yapıldığının kabulü ile davanın reddi gerekir.
Mahkemece yapılacak iş, davacı işçinin emsal gösterdiği pozisyona atanan satış yöneticisi ile özellikleri kıyaslanmalı, emsal gösterdiği pozisyona atanabilme imkanı bulunup bulunmadığı ve emsal pozisyona görevlendirmede işverenin yönetim hakkını objektif iyiniyet kurallarına uygun kullanıp kullanmadığı, feshin son çare olma ilkesine uyulup uyulmadığı araştırılarak sonuca göre karar verilmelidir. Belirtilen sebeplerle yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21/05/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.