13. Ceza Dairesi Esas No: 2019/3327 Karar No: 2019/15452 Karar Tarihi: 28.10.2019
Hırsızlık - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2019/3327 Esas 2019/15452 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, hırsızlık suçundan sanığı mahkum etti. Ancak, suçu kabul eden sanığın müştekiye zararını karşılamak istediği, müştekinin de ödeme yapmak istediğini fakat kabul etmediği belirtildi. Bu nedenle, müştekinin zarar miktarının tespit edilmesi ve sanığa makul bir süre tanınarak zararın ödenmesi gerektiği, bu süreç sonrasında TCK'nın 168/1 veya 168/2 maddesine göre işlem yapılması gerektiği belirtildi. Kanun maddeleri olarak, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun değer azlığında ilişkin 145. maddesi ve 53. maddesi anıldı.
13. Ceza Dairesi 2019/3327 E. , 2019/15452 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Müştekinin olaydan hemen sonra alınan 14.06.2015 tarihli kolluk ifadesine göre çalınan el çantasının içinde 100 TL paranın yanında, ulaşımda kullanılan bir adet akıllı kart ile herhangi bir ekonomik değer taşımayan kredi kartının bulunduğunun anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK’nın değer azlığınan ilişkin 145. maddesinin uygulanma şartları somut olayda oluşmadığından tebliğnamedeki bozma isteyen (2) numaralı görüşe iştirak edilmemiştir. 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 gün, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak anılan maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; Sanığın Cumhuriyet Savcılığı’nda alınan 15.06.2015 tarihli ifadesinde, atılı suçu işlediğini kabul ederek, pişman olduğunu ve müştekinin zararını karşılamak istediğini söylediği, müştekinin de kovuşturma aşamasında alınan 09.07.2015 tarihli beyanında, kendisine ödeme yapılmak istendiğini ve fakat kabul etmediğini beyan ettiğinin anlaşılması karşısında, müştekinin olay nedeniyle uğradığı zarar miktarının tespitinden sonra, sanığa makul bir süre verilmesi, bu zarar miktarını müştekiye ödenmek üzere depo ettirilmesi imkanı tanındıktan ve zararın hangi aşamada karşılanmak istediği müştekiden de ayrıca sorularak kesin olarak tespit edildikten sonra sonucuna göre sanık hakkında TCK"nın 168/1 veya 168/2. maddesinin uygulanma şartlarının tartışılması gerektiği düşünülmeden, eksik kovuşturma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısı ile sanık ...’in temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen uygun kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, 28.10.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.