Esas No: 2022/10641
Karar No: 2022/12599
Karar Tarihi: 18.10.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/10641 Esas 2022/12599 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2022/10641 E. , 2022/12599 K."İçtihat Metni"
Bölge Adliye
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi
No :
Dava, hizmet ve sigorta primine esas kazanç tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı vekili ve fer’i müdahil Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince, istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı vekili ve fer’i müdahil Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacının 02.05.2014-21.06.2017 tarihleri arasında davalı şirkete ait işyerinde en son 2.700,00-TL ücretle veznedar olarak çalıştığını, yılda toplam 1 aylık ücreti tutarında ikramiye ödemesi olduğunu, işveren tarafından ... primlerinin aldığı gerçek maaş üzerinden değil de asgari ücret üzerinden bildirildiğini ileri sürerek, 02.05.2014-21.06.2017 tarihleri arasında davalı şirkete ait işyerinde çalıştığının ve ... kazançlarının gerçek ücretine göre tespit edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II-CEVAP
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının 19.06.2014-31.11.2016 ve 11.05.2017-21.06.2017 tarihleri arasında davalı şirkette 1.300,99-TL net ücretle çalıştığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
Fer’i müdahil ... vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın reddini istemiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüne,
1-Davacının davalıya ait 1094895-34 sicil numaralı işyerinde kuruma bildirilenler dışında;
19.06.2014 - 30.06.2014 tarihleri arasında gün bildirimi olmadan 662,65 TL kazançla,
01.07.2014 - 31.07.2014 tarihleri arasında gün bildirimi olmadan 2.712,64 TL kazançla,
01.08.2014 - 31.08.2014 tarihleri arasında gün bildirimi olmadan 1.593,62 TL kazançla,
01.09.2014 - 30.09.2014 tarihleri arasında gün bildirimi olmadan 1.593,62 TL kazançla,
01.10.2014 - 31.10.2014 tarihleri arasında gün bildirimi olmadan 2.712,64 TL kazançla,
01.11.2014 - 30.11.2014 tarihleri arasında gün bildirimi olmadan 1.593,62 TL kazançla,
01.12.2014 - 31.12.2014 tarihleri arasında gün bildirimi olmadan 1.593,62 TL kazançla,
01.01.2015 - 31.01.2015 tarihleri arasında gün bildirimi olmadan 1.875,81 TL kazançla,
01.02.2015 - 28.02.2015 tarihleri arasında gün bildirimi olmadan 1.875,81 TL kazançla,
01.03.2015 - 31.03.2015 tarihleri arasında gün bildirimi olmadan 1.875,81 TL kazançla,
01.04.2015 - 30.04.2015 tarihleri arasında gün bildirimi olmadan 1.875,81 TL kazançla,
01.05.2015 - 31.05.2015 tarihleri arasında gün bildirimi olmadan 1.875,81 TL kazançla,
01.06.2015 - 30.06.2015 tarihleri arasında gün bildirimi olmadan 1.875,81 TL kazançla,
01.07.2015 - 31.07.2015 tarihleri arasında gün bildirimi olmadan 3.062,71 TL kazançla,
01.08.2015 - 31.08.2015 tarihleri arasında gün bildirimi olmadan 1.803,81 TL kazançla,
01.09.2015 - 30.09.2015 tarihleri arasında gün bildirimi olmadan 3.062,71 TL kazançla,
01.10.2015 - 31.10.2015 tarihleri arasında gün bildirimi olmadan 1.803,81 TL kazançla,
01.11.2015 - 30.11.2015 tarihleri arasında gün bildirimi olmadan 1.803,81 TL kazançla,
01.12.2015 - 31.12.2015 tarihleri arasında gün bildirimi olmadan 1.803,81 TL kazançla,
01.01.2016 - 31.01.2016 tarihleri arasında gün bildirimi olmadan 1.849,94 TL kazançla,
01.02.2016 - 29.02.2016 tarihleri arasında gün bildirimi olmadan 1.849,94 TL kazançla,
01.03.2016 - 31.03.2016 tarihleri arasında gün bildirimi olmadan 1.849,94 TL kazançla,
01.04.2016 - 30.04.2016 tarihleri arasında gün bildirimi olmadan 1.849,94 TL kazançla,
01.05.2016 - 31.05.2016 tarihleri arasında gün bildirimi olmadan 1.849,94 TL kazançla,
01.06.2016 - 30.06.2016 tarihleri arasında gün bildirimi olmadan 1.849,94 TL kazançla,
01.07.2016 - 31.07.2016 tarihleri arasında gün bildirimi olmadan 3.388,60 TL kazançla,
01.08.2016 - 31.08.2016 tarihleri arasında gün bildirimi olmadan 1.849,94 TL kazançla,
01.09.2016 - 30.09.2016 tarihleri arasında gün bildirimi olmadan 3.388,60 TL kazançla,
01.10.2016 - 31.10.2016 tarihleri arasında gün bildirimi olmadan 1.849,94 TL kazançla,
01.11.2016 - 30.11.2016 tarihleri arasında gün bildirimi olmadan 1.849,94 TL kazançla,
11.05.2017 - 31.05.2017 tarihleri arasında gün bildirimi olmadan 1.399,44 TL kazançla,
01.06.2017 - 21.06.2017 tarihleri arasında gün bildirimi olmadan 1.399,44 TL kazançla daha çalıştığının tespitine, karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
... 21. İş Mahkemesi'nin 03/03/2020 tarihli, 2018/236 Esas - 2020/218 Karar sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı vekili ve feri müdahil Kurum vekilinin istinaf başvurularının esastan reddine, karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ
Davalı şirket vekili, mahkemece eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiğini belirterek, temyiz incelemesi sonucu bozulmasını istemiştir.
Davalı ... vekili, usul ve yasaya aykırı verilen kararın temyizen bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME
Sigorta primine esas kazanç (ücret) tutarının tespiti istemi yönünden mahkemece verilen karar hatalı değerlendirmeye dayalıdır.
Davanın yasal dayanaklarından olan 506 sayılı Kanunun “... Ücretler” başlığını taşıyan 77. maddesinin 1. fıkrası ile 5510 sayılı Kanunun “... Kazançlar” başlıklı 80. maddesinin 1. fıkrasında, sigortalıların ... kazançlarının nasıl belirleneceği açıklanmıştır. Diğer taraftan 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayıl Kanunun 86/9. maddelerine dayalı olarak açılan bu tür hizmet tespiti davalarında kesinleşen mahkeme ilamı, işverence Kuruma verilmeyen belgelerin yerine geçecek nitelikte olduğundan hükümde ayrıca 77. ve 80. maddelere göre hesaplanacak olan 1 günlük ücretin belirtilmesi de gerekmektedir. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun; 288. maddesinde, bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri belir bir tutarı geçtiği takdirde, senetle kanıtlanması gerektiği, bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri, ödeme veya borçtan kurtarma (ibra) gibi herhangi bir sebeple belirli bir tutardan aşağı düşse bile senetsiz kanıtlanamayacağı bildirilmiş, 289. maddesinde, 288. madde uyarınca senetle kanıtlanması gereken konularda yukarıdaki hükümler hatırlatılarak karşı tarafın açık muvafakati durumunda tanık dinlenebileceği, 292. maddesinde de, senetle kanıtlanması zorunlu konularda yazılı bir delil başlangıcı varsa tanık dinlenebileceği açıklanarak delil başlangıcının, dava konusunun tamamen kanıtlanmasına yeterli olmamakla birlikte, bunun var olduğunu gösteren ve aleyhine sunulmuş olan tarafça verilen kağıt ve belgeler olduğu belirtilmiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 200. ve 202. maddelerinde de bu düzenlemeler korunmuştur.
Kuruma ödenmesi gereken sigorta primlerinin hesabında gerçek ücretin/kazancın esas alınması gerekmekte olup hizmet tespiti davalarının kamusal niteliği gereği, çalışma olgusu her türlü kanıtla ispatlanabilmesine karşın ücret konusunda aynı genişlikte ispat serbestliği söz konusu değildir ve değinilen maddelerde yazılı sınırları aşan ücret alma iddialarının yazılı delille kanıtlanması zorunluluğu bulunmaktadır. Ücret tutarı maddede belirtilen sınırları aştığı takdirde, tespiti gereken gerçek ücretin; hukuksal geçerliliğe sahip olarak düzenlenmiş bulunmaları kaydıyla, sigortalının imzasını içeren aylık ücreti gösteren para makbuzları, banka kayıtları, ticari defter kayıtları, ücret bordroları gibi belgelerle kanıtlanması olanaklıdır. Yazılı delille ispat sınırının altında kalan miktar için tanık dinlenebileceği gibi, tespiti istenen miktar sınırı aşsa dahi varlığı iddia edilen çalışmanın öncesine ve sonrasına ait yazılı delil başlangıcı sayılabilecek belgeler bulunuyorsa tanık dinlenmesi mümkündür. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 20.10.2010 gün ve 2010/10-480 Esas - 2010/523 Karar, 20.10.2010 gün ve 2010/10-481 Esas - 2010/524 Karar, 20.10.2010 gün ve 2010/10-482 Esas - 2010/525 Karar, 19.10.2011 gün ve 2011/10-608 Esas - 2011/649 Karar, 19.06.2013 gün ve 2012/10-1617 Esas - 2013/850 Karar sayılı ilamlarında da aynı görüş ve yaklaşım benimsenmiştir.
Somut olayda; davacının, davalı şirkette veznedar olarak çalıştığını iddia etmesine karşılık, dosyada yer alan asgari ücret üzerinden düzenlenen bordrolara imza atmış olup, imza inkarı da bulunmamaktadır. Mahkemece, davacının elden aldığı ücret tutarlarının gösterildiğini iddia ettiği personel ücret çizelgelerine dayanılarak ücret belirlenmesi hatalı olup, ücret tutarının, tanıkla ispat sınırının üstünde olduğu da kabul edilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme, araştırma ve yanılgılı değerlendirme sonucu karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı vekili ve fer’i müdahil ... vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesinin istinaf başvurularının esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1. maddesi gereği kaldırılarak, temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 18.10.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.