MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

KARAR

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Sanığın öncelikle ihbar üzerine evine gelen katılan ... ve müşteki ..."a, ardından 155 ihbar hattını arayarak telefonu açan katılan ..."e ve karakolda bulunan katılanlara yönelik hakaret ve tehdit eylemlerinin aynı olay içerisinde, kesintisiz ve birbirinin devamı niteliğinde bulunması karşısında, sanık hakkında hakaret ve tehdit suçlarından tek mahkumiyet hükmü kurulup, cezalarından TCK"nın 43/2. maddesine göre artırım yapılması gerektiği gözetilmeden, katılanlara ve müşteki ..."a yönelik hakaret ve tehdit eylemlerinden dolayı ayrı ayrı cezaya hükmedilmesi,
2- Hükmün esasını oluşturan kısa kararda sanığın katılan ve müştekilere yönelik tehdit suçlarından cezalandırılmasına karar verildiği halde sanık hakkındaki cezaların TCK"nın 86/2. maddesine göre belirlenmesi ve gerekçeli kararda kısa karardaki Ç, D, E bentlerinde TCK"nın 86/2. ibaresinin sehven yanlış yazıldığı belirtildiği halde hüküm kısmında sanık hakkındaki cezaların TCK"nın 86/2. maddesine göre belirlenmesi suretiyle kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki meydana getirilmesi,
3- Kabule göre de;
a- Sanığın 155 ihbar hattını arayarak söylediği kabul edilen "görevinizi yapmıyorsunuz adam akıllı görevini yapacak mısınız yoksa ben sana başka yerden bağlayayım mı, lan gerizekalı ben sizden şikayetçiyim, adını yarın öğrenirim karşımda başını eğme o zaman" şeklindeki sözlerinin tehdit niteliğinde olmadığı bu nedenle atılı suçu oluşturmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
b- Sanık hakkında katılanlar ..., ..., ... ile müşteki ..."a yönelik hakaret suçlarından kurulan hükümlerde sonuç ceza doğru tespit edilmekle birlikte, sanık hakkında TCK"nın 125/3-a, 4. maddesi uyarınca verilen hapis cezalarında, aynı Kanunun 43/2. maddesi uyarınca, 1/4 oranında artırım yapılırken 1 yıl 5 ay 15 gün yerine 1 yıl 5 ay 16 gün hapis cezası denilmek suretiyle karışıklığa sebebiyet verilmesi,
c- TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Kanuna aykırı ve sanık ..."in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 21/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.