14. Hukuk Dairesi 2016/6669 E. , 2018/2880 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 27.08.2014 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 09.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, 22.03.2008 tarihinde vefat eden ..."in terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... Mal Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde, dava şartlarının oluşup oluşmadığının mahkemece araştırılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... T.A.O.vekili cevap dilekçesinde ölüm tarihinin üzerinden 6 yıl geçtikten sonra açılan davada davacıların kötüniyetli olduklarını, murisin ortağı olduğu şirketin gelirlerinden davacılrın yararlandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı SGK vekili cvap dilekçesinde, davacıların iyiniyetli olmadıklarını, davanın süresinde açılmadığını, dava şartlarının oluşup oluşmadığının mahkemece araştırılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde, davacıların muirisinin şirket ortağı olduğunu, ticaretle uğraştığını, terekenin borca batık olmadığını, dava şartlarının oluşup oluşmadığının mahkemece araştırılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, 19.03.2015 tarihli celsede bilirkişi ücretlerini mahkeme veznesine depo etmek üzere davacılar vekiline usulüne uygun şekilde kesin süre verilerek ihtarat yapıldığı, davacılar vekilinin kesin süreye uymadığı, kesin süreden sonra bilirkişi ücretini yatırdığı, davalılar lehine usuli kazanılmış hak doğduğu için davalılar vekillerine muvafakatları bulunup bulunmadığının sorulduğu, davalılar vekillerinin muvafakat etmediği, bu nedenle 09.06.2015 tarihli celsede, davacıların bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılmalarına karar verildiğ, bilirkişi incelemesi yapılmadan terekenin aktifi ve pasifi belirlenemeyeceği, dolayısıyla terekenin borca batık olup olmadığı tespit edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dava, TMK"nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Mirasçılar Türk Medeni Kanunu"nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanunu"nun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir. Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur.
Mahkemece, kesin süreye uyulmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de, kesin sürenin geçerli olabilmesi için davacıların davada usulüne uygun temsil edilmesi gerekir. Davacı ... kendi adına asaleten, 24.02.1999 doğumlu ... ve 12.08.2005 doğumlu ..."e velayeten mirasın reddi için bu davayı açmıştır. Annenin hukuki yararı ile çocukların hukuki yararı çatışmaktadır. Mahkemece Medeni Kanunun 426/2. maddesi uyarınca 12.08.2005 doğumlu ... için kayyım tayin ettirilmesi, davanın kayyım tarafından devam ettirilmesi ve gösterdiği takdirde delilleri toplanması, yargılama aşamasında ... reşit olduğundan ..."in davaya ve yapılan işlemlere muvafakati sağlanması gerekir.
Ayrıca, davacı ..."in kendi adına asaleten ... ve ... adına Av. ..."a verdiği vekaletnamede mirasın reddini içeren özel yetki bulunmadığından davacı vekiline özel yetkiyi içeren vekaletname sunması için süre verilmesi ve bu eksikliğin tamamlattırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
Mahkemece, belirtilen hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.