Esas No: 2021/3268
Karar No: 2022/1419
Karar Tarihi: 14.04.2022
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/3268 Esas 2022/1419 Karar Sayılı İlamı
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2021/3268 E. , 2022/1419 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/3268
Karar No : 2022/1419
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 25/03/2021 tarih ve E:2017/106, K:2021/792 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararının iptali ile bu karar nedeniyle uğradığını iddia ettiği zararına karşılık 50.000,00 TL maddi, 500.000,00 TL manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 25/03/2021 tarih ve E:2017/106, K:2021/792 sayılı kararıyla;
Davalı idarenin usule ilişkin iddiaları yerinde, davacının Anayasa'ya aykırılık iddiası ise ciddi görülmediğinden işin esasına geçildiği,
"Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararın Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacı hakkındaki silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yürütülen ceza yargılamasının … Ağır Ceza Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında devam ettiğinin görüldüğü,
Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgütün içinde yer aldığına, örgütün yönlendirmesiyle katalog evlilik yaptığına, örgüt toplantılarına katıldığına, 2014 yılı HSK seçimlerinde örgütün sözde ''bağımsız'' adaylarını desteklediğine, üniversitede örgüt evlerinde kaldığına, sınavlara örgütün hakim-savcı sınav çalışma evlerinde hazırlandığına ve diğer hususlara yönelik kararda yer verilen ifadelerin değerlendirilmesi sonucunda, davacının FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediği,
Dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediğinden bu karar nedeniyle uğradığını iddia ettiği zararına karşılık 50.000,00 TL maddi, 500.000,00 TL manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi isteminin de reddi gerektiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Dairece, davalı idarenin, işlem tesis ederken, herhangi bir delile dayanmamış ve gerekçe göstermemiş olmasının bir öneminin olmadığının, sonradan ortaya çıkan delillerin kabul edilebilir olduğunun belirtilmesi nedeniyle temel hukuk kaidelerinin alt üst edildiği ve bunun Danıştayın yerleşik uygulamasına açıkça aykırı olduğu, OHAL döneminde alınan tedbirlerin sadece OHAL süresi ile sınırlı olarak geçerli olduğu ve 18 Temmuz 2018 tarihinde OHAL'e son verildiği, bu nedenle dava konusu cezanın geçerliliğinin kalmadığı, 667 sayılı KHK'nın yetki gaspı sonucu ortaya çıktığı ve dava konusu olayda uygulanma olanağının bulunmadığı, meslekten çıkarma kararının, cezalandırma maksadı taşıyan ceza niteliğinde bir işlem olduğu, savunma hakkının ihlal edildiği, tedbirin ölçülü olmadığı, sadakat yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğine dair herhangi somut bir delil bulunmadığı, milletlerarası hukuktan doğan yükümlülüklere uyulmadığı, çekirdek haklara müdahalede bulunulduğu, insan haklarının ihlal edildiği, Danıştay'ın tarafsızlığını kaybettiği, ceza yargılaması sonucu verilecek kararın tüm yargı makamlarını bağladığı, henüz devam eden yargılamasında kesin ve net olmayan hususlara vurgu yapılmasının hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmadığı ve yetki gaspı niteliğinde olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … 'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Öte yandan, UYAP ortamından yapılan inceleme sonucu davacı hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan … Ağır Ceza Mahkemesi nezdinde açılan ceza davasında, anılan Mahkemece verilen … tarih ve E:… , K:… sayılı kararla, davacının 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, Kurulumuzun karar tarihi itibarıyla söz konusu mahkumiyet kararının kesinleşmediği anlaşılmaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 25/03/2021 tarih ve E:2017/106, K:2021/792 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
4. Kesin olarak, 14/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.