Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/9964
Karar No: 2019/11592
Karar Tarihi: 26.06.2019

Hırsızlık - konut dokunulmazlığını bozma - mala zarar verme - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2019/9964 Esas 2019/11592 Karar Sayılı İlamı

2. Ceza Dairesi         2019/9964 E.  ,  2019/11592 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Hükmedilen cezaların türü ve süresine göre sanık ... müdafiinin duruşmalı temyiz isteminin, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddine karar verilerek yapılan incelemede;
    I- Sanık ... hakkında katılan ...’a yönelik konut dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçları ile müşteki ... ve mağdur ...’na yönelik hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlere ilişkin temyiz istemlerinin incelenmesinde;
    Dosya kapsamından, tanık ...’nun olaydan hemen önce müşteki ...’nun evinin bulunduğu sokakta olay yerine yakın yerde ... plakalı ... marka aracı bekler vaziyette gördüğü, müşteki ...’nin evinden bir kısım eşyalar ile birlikte ... marka araca ait kontak anahtarı ve evin önünde park edilmiş ... marka aracının çalındığı,... plakalı ... marka araçta bulunan kişilerin aynı saatlerde aynı mevkideki bir başka davaya konu evden hırsızlığa karıştıktan sonra araçla kaçtıkları, 30/08/2009 tarihli kolluk tutanağına göre, ihbar üzerine olay yerine giden kolluk görevlilerinin karşıdan gelen iki araç ile karşılaştıkları, araçlardan birinin suça karışan... marka araç olup diğer aracın ise ... marka araç olduğunun görüldüğü, daha sonra ... marka aracın terk edilmiş halde bulunduğunda araçtan diğer davaya konu evden çalınan cep telefonunun ele geçirildiği ve araçta bulunan çoraptan tespit edilen DNA örneğinin sanık ...’e ait olduğunun anlaşıldığı olayda, sanık ...’in savunmalarının suçtan kurtulmaya dönük olduğu kabul edilmekle, sanık ... hakkında müşteki ...’ye yönelik suçlardan mahkumiyetine dair verilen kararda herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden, tebliğnamedeki “A) No’lu” bozma görüşüne iştirak edilmemiş, tekerrüre esas sabıka kaydı bulunan sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış; 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi’nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükümlerin isteme aykırı olarak ONANMASINA,
    II- Sanık ... hakkında katılan ...’a yönelik konut dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçları ile mağdur ...’ya yönelik hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlere ilişkin temyiz isteminin incelenmesinde;
    5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi’nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş; dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;
    Adli sicil kaydında tekerrüre esas alınabilecek nitelikte birden fazla ilam bulunan sanık hakkında, 5275 sayılı Kanun"un 108/2. maddesi gözetilerek en ağır cezaya konu hükümlülüğün tekerrüre esas alınması gerektiği gözetilmeden birden fazla hükümlülüğün tekerrüre esas alınması, tekerrüre esas alınan ilamlardan ise İstanbul (Gaziosmanpaşa) 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 2008/214 Esas, 2009/93 Karar sayılı ilamının TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin olması sebebiyle tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi, yine tekerrüre esas alınan İstanbul 1. Asliye (Ağır) Ceza Mahkemesi’nin 2006/207 Esas, 2007/36 Karar sayılı ilamında, sanık hakkında birden fazla suçtan verilmiş cezalar olduğu nazara alınarak, bu cezalardan en ağırının tekerrüre esas alınması gerektiği gözetilmeden, ilamın tamamının tekerrüre esas alınması ve tekerrüre esas alınan “İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi” mahkeme adının “İstanbul 1. Asliye Ceza Mahkemesi” şeklinde yanlış yazılması suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları, bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin bu sebepten dolayı BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanun"un 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından 5237 sayılı TCK"nın 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin çıkarılmasına ve yerine ""İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 21/02/2007 tarih, 2006/207 Esas, 2007/36 Karar sayılı ilamındaki silahla tehdit suçundan verilen 1 yıl 8 ay hapis cezasının tekerrüre esas alınarak sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve buna bağlı olarak denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi"" ibaresinin eklenmesine karar verilmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    III- Sanıklar ... ve ... hakkında katılan ...’a yönelik hırsızlık suçundan; sanık ... hakkında katılan ... ve mağdur ...’na yönelik tüm suçlardan kurulan hükümlere yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
    Tekerrüre esas sabıka kaydı bulunan sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış; 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi’nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş; dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;
    1- Sanık ...’ın aşamalardaki savunmalarında, üzerine atılı katılan ... ve mağdur ...’na yönelik suçları kabul etmediğini, suçta kullanılan ... plakalı araca ise olaydan sonra 27/08/2011 günü akşam saatlerinde bindiğini, diğer sanıklar ... ve ... ile 27/08/2011 günü gündüz saatlerinde tanıştığını savunduğu, sanık ...’ın diğer sanıklarla birlikte 28/08/2011 günü saat 07.15 sıralarında Silivri de polis tarafından ... plakalı araçta görülüp kovalamaca sonucunda yakalandığı ve araçta bir başka hırsızlık olayına ilişkin suç eşyalarının bulunduğu anlaşılmış ise de, dosya kapsamından 27/08/2011 günü sabah erken saatlerde gerçekleştirilen anılan katılan ve mağdura yönelik her iki olayda sanık ...’u teşhis eden tanığın bulunmaması ve kriminal incelemelerde sanık ... aleyhine delil de elde edilememiş olması hususları göz önüne alındığında, sanık ...’un savunmasının doğruluğunun tespiti bakımından sanık ...’un soruşturma aşamasında ifadesinde bildirdiği ... numaralı cep telefonunun 26/08/2011-28/08/2011 günlerine ilişkin HTS kayıtlarının (arama, aranma, mesaj, baz istasyonu vs) Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu"ndan getirtilmesi, sanığın cep telefonunun suç tarihinde katılan ... ve mağdur ...’e ilişkin olay yerlerinden sinyal verip vermediği, sanığın suç tarihinde olay yeri veya yakınında bulunup bulunmadığı ve diğer sanıklar İbrahim ve Barış ile görüşme yapıp yapmadığı araştırılarak, yapılacak araştırma ve inceleme sonucuna göre deliller bir bütün halinde değerlendirilerek sanık ...’un hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik inceleme ve kovuşturma sonucu yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
    2- CMK"nın 225/1. maddesine göre, hükmün ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil hakkında verilebileceğinin düzenlenmesi karşısında, hükmün konusunun iddianamede gösterilen eylemden ibaret olduğu, iddianamede dava konusu yapılan fiilin bir başka olaya dayalı olmadan bağımsız olarak açıklanıp belirtilmesinin gerektiği, aksine uygulamanın hangi eylemden dolayı dava açıldığı ve hangi iddiaya karşı savunma yapılacağı hususunda karışıklığa neden olacağı, bu itibarla sanıklar ..., ... ve ... hakkında katılan ...’a yönelik eylemleri sebebiyle düzenlenen, Çatalca Cumhuriyet Başsavcılığının 14/09/2011 tarihli iddianamesi ile, hırsızlık suçu yönünden her ne kadar sevk kısmında “142/1-b, 35” ve “142/1-b” maddeleri belirtilmiş ise de iddianamedeki anlatımdan sanıklar hakkında katılan ...’ya yönelik tek hırsızlığa teşebbüs suçundan dava açıldığının anlaşıldığı gözetilmeden, sanıklar hakkında aynı eylemden dolayı hem hırsızlığa teşebbüs suçundan mahkumiyetlerine, hem de hırsızlık suçundan beraatlerine karar verilmesi suretiyle, CMK’nın 225/1. maddesine aykırı davranılarak hükümlerde çelişki yaratılması,
    3- Kabule göre de;
    a-) Tanık ...’in beyanları ve olay yeri güvenlik kamera görüntüleri ile dosya kapsamından katılan ...’a yönelik hırsızlık suçunda sanıklardan ...’nun kar maskeli olduğu ve bu şekilde tanınmamak için tedbir aldığının anlaşılması karşısında; katılan ...’ya yönelik sanıkların eyleminin 5237 sayılı TCK"nın 142/2-f maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden aynı Kanun"un 142/1-b maddesi uyarınca hüküm kurulması suretiyle eksik ceza tayini,
    b-) Adli sicil kaydında tekerrüre esas alınabilecek nitelikte birden fazla ilam bulunan sanık ... hakkında, 5275 sayılı Kanun"un 108/2. maddesi gözetilerek en ağır cezaya konu hükümlülüğün tekerrüre esas alınması gerektiği gözetilmeden birden fazla hükümlülüğün tekerrüre esas alınması, tekerrüre esas alınan ilamlardan ise İstanbul (Gaziosmanpaşa) 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 2008/214 Esas, 2009/93 Karar sayılı ilamının TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin olması sebebiyle tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi, yine tekerrüre esas alınan İstanbul 1. Asliye (Ağır) Ceza Mahkemesi’nin 2006/207 Esas, 2007/36 Karar sayılı ilamında, sanık hakkında birden fazla suçtan verilmiş cezalar olduğu nazara alınarak, bu cezalardan en ağırının tekerrüre esas alınması gerektiği gözetilmeden, ilamın tamamının tekerrüre esas alınması ve tekerrüre esas alınan “İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi” mahkeme adının “İstanbul 1. Asliye Ceza Mahkemesi” şeklinde yanlış yazılması suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve müdafii ile sanıklar ... ve ...’un temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümde 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 26/06/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.


















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi