Abaküs Yazılım
5. Daire
Esas No: 2021/5178
Karar No: 2022/2217
Karar Tarihi: 14.04.2022

Danıştay 5. Daire 2021/5178 Esas 2022/2217 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2021/5178 E.  ,  2022/2217 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    BEŞİNCİ DAİRE
    Esas No : 2021/5178
    Karar No : 2022/2217

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...

    KARŞI TARAF (DAVALI) : ...Başkanlığı / ...
    VEKİLİ : Av. ...

    İSTEMİN KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi ...İdare Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davalı idare bünyesinde veri hazırlama ve kontrol işletmeni olarak görev yapmakta iken, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, kamu görevine iade edilmesi talebiyle Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu'na yapılan başvurunun reddine ilişkin ...tarih ve ...sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istenilmektedir.

    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ...İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararında; dava konusu işlemde davacının eşinin örgüte müzahir Bank Asya isimli bankada bulunan mevduatını 17/25 Aralık 2013 tarihinden sonra arttırdığı, anılan banka hesabına 13/11/2014 tarihinde 20.000,00 TL, 17/11/2014 tarihinde 1.500,00 TL ve 09/02/2015 tarihinde 6.600,27 TL para yatırdığı tespitlerine yer verildiği, ancak "suç ve cezaların şahsiliği" ilkesi gereğince davacının eşinin Bank Asya isimli bankadaki hesap hareketlerinin, davacının ihracına gerekçe oluşturmasının hukuken mümkün olmadığı, mahkemelerince yapılan ara karara cevaben gelen belgelerden; davalı idarece herhangi bir kurum kanaati, tanık ifadesi, kurum içi ihbar, şikayet veya istihbari bilgi dosyaya ibraz olunmadığı, davacı hakkında herhangi bir suç soruşturması ve kovuşturmasının da bulunmadığı, davacının Bank Asya isimli bankada ilk kez 15/09/2010 tarihinde hesap açtığı, aktif olarak kredi kartı kullanımının mevcut olduğu, 2013 Şubat ila 2016 Temmuz ayları ay sonu devir bakiyelerinin sıfır olduğu, 01/02/2012 tarihinde davacının kredi çektiği, davacının anılan bankada kredi kartı ve kredi ödemesi yaptığı ve ay içi yatırılan paranın ay sonunda kredi ve kredi kartı ödenmek suretiyle sıfırlandığı, Bank Asya isimli bankada yapılan hesap hareketlerinin örgüt liderinin talimatlarıyla uyumsuz bir seyir izlediği ve olağan bankacılık işlemi niteliğinde olduğu, İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü'nce davacının FETÖ/PDY terör örgütüyle irtibatlı veya iltisaklı olduğu gerekçesiyle kapatılan sivil toplum örgütlerine herhangi bir üyelik kaydına rastlanmadığının bildirildiği, ...İçerik Hizmetleri ve ...Anonim Şirketi'nce davacının Digitürk abonelik kaydının bulunmadığının bildirildiği, davacının ByLock isimli örgüt içi kriptolu haberleşme sitemini kullanmadığı, örgüte müzahir şirketlerde çalışma kaydının olmadığı, örgütle irtibatlı dernek, vakıf veya sendikalara herhangi bir üyelik kaydının mevcut olmadığı, tek başına Cihan Medya Dağıtım A.Ş.'ye ödemede bulunmanın FETÖ/PDY silahlı terör örgütüyle irtibatı ortaya koyacak nitelikte olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdare Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararıyla; İdare Mahkemesince cezaların şahsiliği ilkesi gereğince, davacının eşinin Bank Asya'da hesabının bulunması davacının ihracına gerekçe olamayacağından değerlendirme dışı bırakılmış ise de; irtibat ve iltisak açısından davacının eşinin anılan bankada hesabının olmasının değil, bu hesaba talimat döneminden sonraki süreçte davacı tarafından para yatırılması hususunun önemli olduğu, irtibat ve iltisak noktasında Bank Asya delilinin değerlendirmede dikkate alınması gerektiği, bu durumda eşinin örgüte müzahir Bank Asya isimli bankada bulunan ve 31/12/2013 tarihi itibariyle 0,00 TL mevduat bulunan hesabına talimat döneminden sonraki süreçte EFT yapmak suretiyle 13/11/2014 tarihinde 20.000,00 TL, 17/11/2014 tarihinde 1.500,00 TL ve 09/02/2015 tarihinde 6.600,27 TL para yatırıldığı, dolayısıyla anılan bankaya finansal destek/yardım sağladığı sonucuna ulaşıldığı, bu itibarla, davacının FETÖ/PDY liderinin talimatıyla mezkur bankanın kapatılması süreci içerisindeki bir dönemde yani banka yönüyle kritik bir tarihte eşinin Bank Asya hesabına EFT yoluyla para yatırarak örgüte maddi destek vermesi, yine davacının FETÖ/PDY'ye aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olduğu gerekçesiyle TMSF'ye devredilen Cihan Medya Dağıtım A.Ş.'ye 01/01/2014-27/11/2015 tarihleri arasında 816,95 TL tutarında ödemede bulunması, kurumu tarafından örgütle irtibat ve iltisakı olduğu yönünde değerlendirmede bulunulduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde; davacının FETÖ-PDY ile irtibatının/iltisakının varlığına kanaat getirilmesine yeterli düzeyde verinin dosyada mevcut olduğu, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından dava konusu işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı sonucuna varılarak, istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, 2577 sayılı Kanunun değişik 45/4. maddesi uyarınca yeniden yapılan inceleme sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; eşinin kullandığı Bank Asya hesabının maaş hesabı olduğu, çalıştığı iş yerinin işçi maaşlarını ödemek için bu bankayı kullandığı, bu nedenle zorunluluktan açtıkları, eşiyle 2010 yılında evlendiği, kendisinin iş yoğunluğu nedeniyle ev ekonomisini eşinin idare ettiği, bankacılık işlemleri ve ödeme takiplerinin eşi tarafından yapıldığı, bankacılık işlemlerinin maaş hesabı olması nedeniyle ücretsiz olduğu, eşine ait tek banka hesabının bu bankada olması nedeniyle eşinin fatura, vergi, kurum ödemeleri gibi tüm ödemeler ve diğer bankacılık işlemlerini bu banka üzerinden gerçekleştirdiği, kendisinin de sadece komisyonun tespit ettiği tarihlerde değil 2010 yılından bu yana eşinin hesabına EFT yoluyla rutin olarak anılan ödemeleri yapması amacıyla para gönderdiği, komisyon kararında yer alan 20.000,00- TL tutarındaki EFT yönünden ise; kardeşinden daha önceki yıllarda almış olduğu borcu kardeşinin ev alacak olması nedeniyle istemesi üzerine arabasını satmak suretiyle elde ettiği satış parasını eşinin hesabına 13/11/2014 tarihinde gönderdiği, 19/11/2014 tarihinde ise eşinin anılan hesaptan kardeşine borcuna mahsuben 10.000,00-TL tutarında para gönderdiği, kardeşinin de 20/11/2014 tarihinde evi satın aldığı, ev alımına ilişkin tapu senedinin de tarafınca dosyaya ibraz edildiği, komisyon tespitinde yer alan diğer ödemelerin ise rutin olarak her ay gönderilen paralardan olduğu, yine dosyaya ibraz ettiği eşinin detaylı banka hesap dökümünün incelenmesi halinde söz konusu tutarların büyük kısmının ilk bir hafta içinde ödemelerde kullanıldığı, geri kalanının da yine çok zaman geçmeksizin ödemelerde kullanıldığının görüleceği, Cihan Medya Dağıtım A.Ş. adlı kuruluşa yaptığı belirtilen ödemeyi hatırlamadığı, mal veya hizmet alımı karşılığında ödenmiş olabileceği belirtilerek Bölge İdare Mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğu iddia edilmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından; Bölge İdare Mahkemesi kararında usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı, davacının temyiz iddialarının 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uymadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Davacının temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 334. maddesi uyarınca adli yardım talebi İdare Mahkemesince kabul edilmiş olan davacının, aynı Kanun'un 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan "adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder." düzenlemesi gereğince temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY ve İLGİLİ MEVZUAT:
    Türkiye'de 15 Temmuz 2016 gecesi, kendilerini “Yurtta Sulh Konseyi” olarak isimlendiren bir grup Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) mensubu tarafından, demokratik biçimde halk tarafından göreve getirilen Türkiye Büyük Millet Meclisini (TBMM), Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini ve Cumhurbaşkanı'nı devirmek ve anayasal düzeni ortadan kaldırmak amacıyla darbe teşebbüsünde bulunulmuş, bu teşebbüs Türk Milleti tarafından akamete uğratılmıştır.
    Anayasa'nın olay tarihinde yürürlükte bulunan 118. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca Milli Güvenlik Kurulu (MGK) tarafından 20/07/2016 tarihli toplantıda yapılan değerlendirmede, darbe teşebbüsünün TSK içindeki Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensupları tarafından başlatıldığı, bu örgütün kuruluş aşamasından itibaren etkisi altına aldığı eğitim kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, medya kuruluşları, ticari kuruluşlar ve kamu görevlileri aracılığıyla Milleti ve Devleti kontrol altında tutmayı amaçladığı belirtilmiştir.
    MGK'nın anılan toplantısında "demokrasinin, hukuk devleti ilkesinin, vatandaşların hak ve özgürlüklerinin korunmasına yönelik tedbirlerin etkin bir şekilde uygulanabilmesi amacıyla" Hükûmete olağanüstü hâl ilan edilmesi tavsiyesinde bulunulması hususu kararlaştırılmıştır. Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu 20/07/2016 tarihinde, ülke genelinde 21/07/2016 Perşembe günü saat 01.00'den itibaren geçerli olmak üzere doksan gün süreyle olağanüstü hâl ilan edilmesine karar vermiştir. Anılan karar 21/07/2016 tarih ve 29777 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiş ve aynı gün TBMM tarafından onaylanmıştır.
    01/09/2016 tarih ve 29818 sayılı (Mükerrer) Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 672 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Kamu Personeline İlişkin Alınan Tedbirlere Dair Kanun Hükmünde Kararname'nin ''Kamu Personellerine İlişkin Tedbirler'' başlıklı 2. maddesinde: ''(1) Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti (Anayasa Mahkemesi'nin 24/06/2021 tarih ve E:2018/81, K:2021/45 sayılı kararıyla 7086 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun'un 1. maddesinin 1. fıkrasının birinci cümlesinde yer alan "...üyeliği, mensubiyeti veya..." ibaresinin iptaline karar verilmiştir.) veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olan; a) Ekli (1) sayılı listede yer alan kişiler kamu görevinden, b) Ekli (2) sayılı listede yer alan kişiler Emniyet Genel Müdürlüğü teşkilatından, c) Ekli (3) sayılı listede yer alan kişiler Jandarma Genel Komutanlığı teşkilatından, ç) Ekli (4) sayılı listede yer alan kişiler Sahil Güvenlik Komutanlığı teşkilatından, başka hiçbir işleme gerek kalmaksızın çıkarılmıştır. Bu kişilere ayrıca herhangi bir tebligat yapılmaz. Haklarında ayrıca özel kanun hükümlerine göre işlem tesis edilir.'' hükmüne yer verilmiştir.

    Davacı, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı bünyesinde veri hazırlama ve kontrol işletmeni olarak görev yapmakta iken, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılmış, kamu görevine iade edilmesi talebiyle Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu'na yaptığı başvuru ...tarih ve ...sayılı işlem ile reddedilmiştir.
    Bunun üzerine, anılan kararın iptaline karar verilmesi istemiyle temyizen incelenen davayı açmıştır.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca terör örgütlerine veya MGK'ca Devletin millî güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen kamu görevlilerinin, “meslekten veya kamu görevinden çıkarılmasına" ilişkin kararlar, adli suç veya disiplin suçu işlenmesi karşılığında uygulanan yaptırımlardan farklı olarak terör örgütleri ile millî güvenliğe karşı faaliyette bulunduğu kabul edilen yapıların kamu kurum ve kuruluşlarındaki varlığını ortadan kaldırmayı amaçlayan “olağanüstü tedbir" niteliğindedir.
    AİHM "demokratik bir devletin, memurlarından anayasal prensiplere sadakat göstermesini isteme hakkı bulunduğunu" belirtmektedir (Sidabras ve Džiautas/Litvanya, B. No: 55480/00 ve 59330/00, 27/07/2004, § 52; Volkmer/Almanya (k.k.), B. No: 39799/98, 22/11/2001; Petersen/Almanya, B. No: 39793/98, 22/11/2001). AİHM'e göre "kamu çalışanlarının devlete sadık kalmaları genel yararı korumakla ve güvence altına almakla yükümlü devlet otoriteleri ile çalışmalarının doğasında bulunan bir şarttır." (Sidabras ve Džiautas/Litvanya, B. No: 55480/00 ve 59330/00, 27/07/2004, § 57; Žičkus/Litvanya, B. No: 26652/02, 07/04/2009, § 28).
    Terör örgütleri ile millî güvenliğe karşı faaliyette bulunduğu kabul edilen yapılara iltisak veya bunlarla irtibat, kamu görevlilerinin devlete sadakat yükümlülüğünü yitirildiğini ortaya koyan ve bahse konu olağanüstü tedbirin uygulanmasını gerektiren hâllerdir.
    Anayasa Mahkemesi 14/11/2019 tarih ve E:2018/89, K:2019/84 sayılı kararında iltisaklı kavramını ''kavuşan, bitişen, birleşen'', irtibatlı kavramını ise ''bağlantılı'' olarak tanımlamıştır. Bu kavramlar ile kişilerin cezai sorumluluğunu gerektiren örgüte üyelik ve mensubiyet kavramlarına nazaran terör örgütleri ile daha az yoğun ve atipik bir bağlantının vurgulandığı açıktır. Bu kapsamda kişilerin terör örgütleri ile irtibat ve iltisaklarının ortaya konulabilmesi için, örgütün amaçlarının gerçekleştirilmesi ya da örgütten yarar sağlamak maksadıyla gerek örgütten gelen talimatlar doğrultusunda gerekse inisiyatif alarak bulundukları hal ve hareketler neticesinde örgüte veya kendilerine yarar sağladıkları ya da örgüt ile amaç birliği veya sosyal birliktelik görünümü içinde oldukları yönünde kanaat oluşması yeterli olacaktır.
    Her ne kadar Bölge İdare Mahkemesi kararında; davacının, eşinin örgüte müzahir Bank Asya isimli bankada bulunan ve 31/12/2013 tarihi itibariyle 0,00 TL mevduat bulunan hesabına talimat döneminden sonraki süreçte EFT yapmak suretiyle 13/11/2014 tarihinde 20.000,00 TL, 17/11/2014 tarihinde 1.500,00 TL ve 09/02/2015 tarihinde 6.600,27 TL para yatırdığı, FETÖ/PDY liderinin talimatıyla mezkur bankanın kapatılması süreci içerisindeki bir dönemde yani banka yönüyle kritik bir tarihte eşinin Bank Asya hesabına EFT yoluyla para yatırarak örgüte maddi destek sağladığı, yine davacının FETÖ/PDY'ye aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olduğu gerekçesiyle TMSF'ye devredilen Cihan Medya Dağıtım A.Ş.'ye 01/01/2014-27/11/2015 tarihleri arasında 816,95 TL tutarında ödemede bulunduğu tespitlerine yer verilmiş ise de, davacı tarafından bu tespitlerle ilgili olarak; eşinin kullandığı Bank Asya hesabının maaş hesabı olduğunun, çalıştığı iş yerinin işçi maaşlarını ödemek için bu bankayı kullandığının, bu nedenle zorunluluktan açıldığının, eşiyle 2010 yılında evlendiğinin, kendisinin iş yoğunluğu nedeniyle ev ekonomisini eşinin idare ettiğinin, bankacılık işlemleri ve ödeme takiplerinin eşi tarafından yapıldığının, bankacılık işlemlerinin maaş hesabı olması nedeniyle ücretsiz olduğunun ve eşine ait tek banka hesabının bu hesap olması nedeniyle eşinin fatura, vergi, kurum ödemeleri gibi tüm ödemeler ve diğer bankacılık işlemlerini bu banka üzerinden gerçekleştirdiğinin, kendisinin de sadece komisyonun tespit ettiği tarihlerde değil 2010 yılından bu yana eşinin hesabına EFT yoluyla rutin olarak para gönderdiğinin, komisyon kararında yer alan 20.000,00-TL tutarındaki EFT'nin ise; kardeşinden daha önceki yıllarda almış olduğu borcu kardeşinin ev alacak olması nedeniyle istemesi üzerine, borcunu ödemek amacıyla arabasını satmak suretiyle elde ettiği satış parası olduğunun, anılan tutarı eşinin hesabına 13/11/2014 tarihinde gönderdiğinin, nitekim 19/11/2014 tarihinde eşinin anılan hesaptan kardeşinin borcuna mahsuben 10.000,00-TL olarak gönderdiğinin, kardeşinin de 20/11/2014 tarihinde ev satın aldığının ve ev alımına ilişkin tapu senedinin dosyaya ibraz edildiğinin, komisyon tespitinde yer alan diğer ödemelerin ise rutin olarak her ay gönderilen paralar olduğunun, yine dosyaya ibraz edilen eşinin detaylı banka hesap dökümünün incelenmesi halinde söz konusu tutarların büyük kısmının ilk bir hafta içinde rutin ödemelerde kullanıldığının, geri kalanının da yine çok zaman geçmeksizin ödemelerde kullanıldığının görüleceğinin, anılan Bankaya talimat doğrultusunda para yatırılmadığının, Cihan Medya Dağıtım A.Ş. Adlı kuruluşa yaptığı belirtilen ödemeyi hatırlamadığının, mal veya hizmet alımı karşılığında ödenmiş olabileceğinin ileri sürüldüğü görülmüştür.
    UYAP kayıtları ve dava dosyasının incelenmesinden, davacı hakkında yürütülen herhangi bir ceza soruşturması veya kovuşturmasının bulunmadığı görülmüştür. Davacının yukarıda aktarılan iddialarına yönelik dava dosyasına sunduğu eşine ait Bank Asya hesap dökümleri ve kardeşine ait tapu senedi örneğinin incelenmesinden; davacının eşine ait Bank Asya hesabına düzenli olarak para gönderdiği, eşinin de söz konusu hesaptan fatura ve kredi kartı ödemeleri gibi rutin harcama işlemlerini gerçekleştirdiği, komisyon tespitinde yer alan 13/11/2014 tarihli 20.000,00-TL tutarındaki EFT işlemine ilişkin olarak ise, davacının iddia ettiği gibi söz konusu paranın bir kısmının (10.000,00-TL) kardeşi O.Ç.'ye ait Yapı Kredi Bankası hesabına 19/11/2014 tarihinde eşi tarafından EFT olarak gönderildiği, EFT tarihinden bir gün sonrasına isabet eden 20/11/2014 tarihinde ise kardeşinin ev satın aldığına ilişkin tapu senedinin dosyaya ibraz edildiği, bu durumda, davacının eşinin Bank Asya'daki hesabına yapılan para transferlerinin aile birliğinden kaynaklı rutin bankacılık işlemleri olduğu, dosya içerisinde bu durumun aksini gösterir herhangi bir bilgi ve belgenin de bulunmadığı görülmüştür.
    Öte yandan, temyize konu mahkeme kararında davacının Cihan Medya Dağıtım A.Ş.'ye 01/01/2014-27/11/2015 tarihleri arasında toplam 816,95-TL ödeme bilgisinin bulunduğu tespitine yer verilmiş ise de; bakılan uyuşmazlıkta Cihan Medya Dağıtım A.Ş.'ye yapıldığı belirtilen ödemenin mahiyetinin bilinmediği, devamlılığı konusunda dosyada herhangi bir bilgi bulunmadığı anlaşıldığından söz konusu ödemenin davacının FETÖ/PDY terör örgütüne irtibat ve iltisakının tespiti açısından yeterli olmadığı, davalı idarece de davacı hakkında FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibatlı ve iltisaklı olduğuna dair başkaca bir bilgi ve belge sunulmadığı anlaşıldığından dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun kabulüyle kararın kaldırılarak davanın reddine ilişkin temyize konu Ankara Bölge İdare Mahkemesi 14. İdare Dava Dairesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.


    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne;
    2. Dava konusu işlemin iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun kabulüyle mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddi yolundaki temyize konu ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdare Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının yukarıda özetlenen gerekçeyle BOZULMASINA,
    3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdare Dava Dairesine gönderilmesine, 14/04/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi