![Abaküs Yazılım](/6.png)
Esas No: 2021/2310
Karar No: 2022/1433
Karar Tarihi: 14.04.2022
Danıştay 9. Daire 2021/2310 Esas 2022/1433 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2021/2310 E. , 2022/1433 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2021/2310
Karar No : 2022/1433
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ... Yapı İnşaat Turizm Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: İnşaat ve taahhüt işiyle uğraşan davacı şirket adına, 2007 yılı hesaplarının iade için verilen teminat mektubunun çözümüne ilişkin incelenmesi sonucu düzenlenen vergi inceleme raporunda saptanan beyan dışı gelirin ortaklara dağıtıldığının kabul edilmesi suretiyle, 2008/Nisan dönemi için re'sen tarh edilen bir kat vergi ziyaı cezalı gelir (stopaj) vergisinin kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay Üçüncü Dairesince, "tarh zamanaşımı süresinde tebliğ edilmiş olan gelir (stopaj) vergisine esas teşkil eden kurumlar vergisine ait matrah farkının hukuka uygunluğu ve bu kazancın dağıtılıp dağıtılmadığı yönünden değerlendirme yapılmak suretiyle bir karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle verilen bozma kararına uyarak dosyanın yeniden incelenmesi suretiyle; dava konusu verginin matrah yönünden bağlı olduğu kurumlar vergisi dosyasıyla birlikte yeniden incelenmesi suretiyle, davacı hakkında düzenlenen vergi tekniği raprunda, davacının defter ve belgelerinin incelenmesi neticesinde herhangi bir uyumsuzluğun bulunmadığının ifade edildiği, yine davacının mal ve hizmet alımlarına ilişkin yapılan değerlendirmede, ilgili dönemler itibariyle mal ve hizmet alışları yönünden olumsuz bir durumun tespit edilemediği, ayrıca mükelleflerin herhangi bir iş dolayısyla zarar beyan edebilecekleri ve davacının zarar beyanının tek başına resen takdir sebebi olmayacağı dikkate alındığında, davalı idarece, davacının defter ve belgelerin de herhangi bir tutarsızlık göstermeden farklı hesaplama yöntemleri ve karlılık oranları kullanılarak ve yine davacının zarar etmeyeceği varsamıyla zarar beyanını kabul etmeyerek kurumlar vergisi matrah fark ortaya çıkarmasında hukuka uygunluk görülmediğinden, söz konusu kurumlar vergisi matrah hesabının hukuka uygun olmaması sebebiyle kurumlar vergisi matrah farkının dikkate alınması suretiyle ortaya çıkarılan dava konusu vergi ziyaı cezalı gelir(stopaj) vergisinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulune karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı hakkında düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden gerçekleştirilen cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY: İnşaat ve taahhüt işiyle uğraşan davacı şirket adına, 2007 yılı hesaplarının iade için verilen teminat mektubunun çözümüne ilişkin incelenmesi sonucu düzenlenen vergi inceleme raporunda saptanan beyan dışı gelirin ortaklara dağıtıldığının kabul edilmesi suretiyle, 2008/Nisan dönemi için re'sen tarh edilen bir kat vergi ziyaı cezalı gelir (stopaj) vergisinin kaldırılması istemine ilişkindir.
İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 30. maddesinin 1. fıkrasında re'sen vergi tarhı, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt, belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkân bulunmayan hâllerde, takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi inceleme yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması şeklinde tanımlandıktan sonra, aynı maddenin 2. fıkrasının 4 numaralı bendinde, defter kayıtları ve bunlarla ilgili vesikaların, vergi matrahının doğru ve kesin olarak tespitine imkân vermeyecek derecede noksan, usulsüz ve karışık olması dolayısıyla ihticaca salih bulunmaması hâli, re’sen tarh nedeni olarak kabul edilmiş olup aynı Kanun'un 134. maddesinde de vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu düzenlenmiştir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 75. maddesinin 1. fıkrasında, sahibinin ticari, zirai veya mesleki faaliyeti dışında nakdi sermaye veya para ile temsil edilen değerlerden müteşekkil sermaye dolayısıyla elde ettiği kâr payı, faiz, kira ve benzeri iratların menkul sermaye iradı olduğu; 2. fıkrasının (2) numaralı bendinde, limited şirket ortaklarının, şirket ortaklığından aldığı kâr paylarının, menkul sermaye iradı sayılacağı, 94/6-b-i maddesinde ise tam mükellef kurumlar tarafından, tam mükellef gerçek kişilere, gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olmayanlara ve bu vergilerden muaf olanlara dağıtılan, 75. maddenin 2. fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde yazılı kâr paylarından istihkak sahiplerinin, gelir vergilerine mahsuben, tevkifat yapmaya mecbur oldukları belirtilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıdaki Kanun maddelerinin değerlendirilmesinden, kurum kazançları üzerinden tevkifat yapılabilmesi için kurum kazancından doğan kârın ortaklara dağıtılmış olması gerekmektedir.
Olayda, her ne kadar davacı şirket hakkında düzenlenen inceleme raporuna göre matrah farkı tespit edilmiş ise de davacının söz konusu incelemeye göre beyan dışı bırakıldığı ileri sürülen kârını ortaklarına dağıttığı hususunda inceleme elemanı ya da idarece yapılmış somut bir tespit bulunmadığından, dava konusu vergi ziyaı cezalı gelir (stopaj) vergisinde ve yukarıda belirtilen gerekçeyle davayı kabul eden Vergi Mahkemesi kararının kabule ilişkin hüküm fıkrasında sonucu itibarıyla isabetsizlik bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
Davalının temyiz isteminin reddine,
... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının ONANMASINA,
2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.