12. Ceza Dairesi 2017/5986 E. , 2019/1728 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK"nın 89/1, 89/3-a, 62, 52, 53/6 maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2018/4-394 E. 2018/478 K. sayılı 25.10.2018 tarihli kararında “soruşturma evresinde tarafların kabul etmemeleri nedeniyle sonuçsuz kalan uzlaştırmanın maddi ceza hukuku boyutunu ilgilendirmeyen, münhasıran uzlaştırma yöntemine yönelik olması nedeniyle usule ilişkin olduğu konusunda kuşku bulunmayan değişikliğin, derhal uygulama ilkesinin zorunlu bir gereği olarak daha önce usulüne uygun olarak yerine getirilmiş olan uzlaştırma girişimine ilişkin işlemlerin yenilenmesini gerektirmediği” şeklindeki görüşü karşısında; sanığa isnat edilen taksirle yaralama suçunun 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 253/1. maddesi gereğince uzlaşmaya tabi olduğu, soruşturma aşamasında sanık ile ve katılan arasında uzlaşma sağlanamadığı, kovuşturma aşmasında katılanın ve sanığın uzlaşma konusunda bir çabaları ve dosyaya yansıyan bir iradelerinin bulunmadığı, uzlaşmanın yargılamaya bir fayda sağlamayacağı ve yargılamayı gereksiz yere uzatacağından mahkemenin kabul ve takdirinde isabetsizlik görülmemiş olup, tebliğnamede bu konuda bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kanun maddelerinin uygulanmadığına, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna, katılanlar vekilinin ise verilen cezanın az olduğuna ve tatmin edici olmadığına ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Davaya konu kaza nedeniyle katılanın iyileşme olanağı bulunmayan bir hastalığa, ya da bitkisel hayata girmesine, duyu ve organlarından birinin yitirilmesine, konuşma yeteneğinin kaybolmasına neden olduğu anlaşılmakla, sanık hakkında belirlenen temel ceza miktarında TCK"nın 89/3-a-b-c maddesi uyarınca artırım yapılması gerekirken, dosya kapsamında bulunan raporla bağdaşmayacak şekilde belirlenen temel cezada TCK"nın 89/3-a maddesi uyarınca artırım yapılması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususlarda aynı Kanun"un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hükmün 2. paragrafında yer alan "89/3-a gereğince bir kez bir kat" ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine "89/3-a-b-c gereğince bir kat" ibarelerinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün isteme aykırı olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.