Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/10163
Karar No: 2015/17140
Karar Tarihi: 09.12.2015

Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2015/10163 Esas 2015/17140 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, sanık S.U.'nun görevli olduğu nezarethanede gözaltına alınan kişinin intihar etmesi olayında ihmal ve gecikme gösterdiği gerekçesiyle suçlu bulunarak cezalandırılmasına karar verdi. Mahkeme, gözaltına alınan kişinin kendisine zarar verebilecek eşyalardan arındırılmadığını, etkili ve sıkı gözetim altında tutulması gerektiğini belirtti. Kararda, insan hakları sözleşmeleri ve anayasanın yaşama hakkının devletin koruma yükümlülüğünden bahsedildi. Kararda bahsedilen kanun maddeleri, 1982 Anayasası'nın 17. maddesi ve Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun (1412) 321. maddesi.
5. Ceza Dairesi         2015/10163 E.  ,  2015/17140 K.
  • GÖZALTINA ALINAN KİŞİNİN NEZARETHANEDE İNTİHAR ETMESİ
  • SANIĞIN SORUMLU OLDUĞU NEZARETHANEDE GERÇEKLEŞEN İNTİHAR OLAYI
  • GÖZALTINA ALINAN KİŞİNİN KENDİSİNE ZARAR VERECEK EŞYALARDAN ARINDIRILMASI GEREĞİ
  • NEZARETHANE SORUMLUSUNUN GELİŞEN OLAYLARA MÜDAHALEDE BULUNMAMASI
  • 1982 ANAYASASI (2709) Madde 17
  • CEZA MUHAKEMELERİ USULÜ KANUNU (MÜLGA) (1412) Madde 321

"İçtihat Metni"

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanıklar C.. D.., N.. Ç.. ve A.. D.. haklarında verilen hükümlerin incelenmesinde,
Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükümleri usul ve yasaya uygun olduğundan katılan S.. vekili ve katılan N.."nin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
Sanık S.. U.. hakkında verilen hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Katılanların beyanlarına, tanık anlatımlarına, otopsi tutanağına, Adli Tıp Kurumu raporlarına, olay yeri inceleme tutanaklarına, savunmaya ve dosya kapsamına göre, katılanların oğlu ve eşi olan M.. Y.."in hakkında hırsızlık suçundan başlatılan soruşturma kapsamında getirildiği Diyarbakır Sağlık Polis Merkez Amirliğinde sanığın sorumlu olduğu nezarethaneye konulduktan sonra pantolonunu boynuna sararak kendisini astığı, görevlilerin diğer işlemleri yürütmeleri nedeniyle bir süre sonra olayı fark ederek yaptıkları müdahaleye ve çağrılan sağlık ekiplerinin çabalarına rağmen kurtarılamayarak öldüğünün anlaşıldığı,
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin 3., Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 2., Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesinin 6 ve Anayasamızın 17. maddesine göre “her insanın doğuştan gelen yaşama hakkına sahip olduğu ve bu hakkın yasalarla korunmasının gerektiği”, insan hakları içinde değer sırası bakımından ilk sırada yer alan ve en temel insan hakkı olarak kabul edilen yaşama hakkının diğer tüm hakların varlık sebebi olduğu ve bu hakların kullanımının yaşama hakkına bağlı olduğu, bu bakımdan bu hakkın kullanımı için devletin yalnızca insan yaşamına saygı gösterme anlamında negatif bir yükümlülük altında olmadığı, aynı zamanda insan yaşamını etkin olarak korumak için gerekli adımları atmak, bu kapsamda bireyleri diğer kişilerin yaşamsal tehlike yaratan eylemlerinden korumak için uygun önlemleri almak ve kişinin bizzat kendi yaşamına son vermesinin önüne geçmek için gerekli tedbirleri almak gibi pozitif yükümlülüklerinin de olduğu, diğer yandan hükümlü ve tutuklular ile gözaltına alınan ve suç şüphesiyle yakalanan kişiler bakımından yaşama hakkının daha özel bir öneme sahip olduğu, çünkü bu kişilerin devletin denetimi ve gözetimi altında oldukları ve bu hassas durumları ile yaşama hakkı yönünden daha etkin bir şekilde, bu arada intihara karşı da korunmalarının gerektiği açıktır. Devletin bu konuda bireyin kendisine karşı bir risk oluşturduğunu biliyor olması veya bilmesi gerektiği takdirde ve makul tedbirleri almaması halinde sorumluluğu doğmaktadır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 16/11/2000 tarihli Tanrıbilir/Türkiye kararı ile 21/10/2008 tarihli Kılavuz/Türkiye kararlarında belirtildiği üzere; "her türlü özgürlükten mahrumiyetin, doğası gereği, tutuklu veya hükümlü kişinin psikolojisinin bozulmasına neden olduğu ve dolayısıyla bunun kırılgan ve korumasız bir kişinin intihar etme riskini artırabileceği, bu yüzden ulusal mevzuatların kamu görevlilerine bu kişiler hakkında daha duyarlı ve dikkatli olma görevini yüklediği, tutuklu veya hükümlü kişilerin hayatlarının gereksiz yere tehlikeye atılmasını önleyici tedbirlerin alınmasının zorunlu olduğu," buna göre suç şüphesiyle yakalanan kişilerin de kamu görevlileri tarafından bu tür kişilerin intihar etmek amacıyla kullanabilecekleri eşyalardan arındırılmaları, daha etkili ve sıkı bir gözetim ile doktor kontrolü altında tutulmalarının temin edilmesinin gerektiği, yaşam hakları ile beden ve ruh bütünlüklerini korumak üzere her türlü koruyucu tedbirin alınmasının zorunlu olduğu nazara alınarak maddi olay değerlendirildiğinde;
Gözaltına alınan kişinin nezarethaneye alınırken kendisine zarar verecek tüm eşyalardan arındırılmadığı, içinde bulundurulduğu ortama bağlı olarak kendi hayat bütünlüğü bakımından tehlike ve risk oluşturması nedeniyle etkili ve sıkı gözetim altında tutulması gerekirken, anlık görüntüsünü gösteren kamerayı izleyip gelişen olaylara müdahaleyi sağlamakla görevli olan sanığın bunu yapmakta ihmal ve gecikme gösterdiği, bu şekilde atılı suçun yasal unsurlarının oluştuğu gözetilmeden oluşa uygun düşmeyen yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, katılan S.. vekili ve katılan N..’nin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi