15. Ceza Dairesi 2019/3935 E. , 2020/5437 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs
HÜKÜM : a) Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan;TCK’nın 158/1-f-son, 52/2, 58 ve 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet
b) Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs suçundan; TCK’nın 158/1-f-son, 35/2, 52/2, 58 ve 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık ve nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında suç tarihi olarak 26/02/2014 ve 05/03/2014 tarihleri yerine, yalnızca 26/02/2014 tarihi yazılmış ve suç adı olarak nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs suçu gösterilmemiş ise de, bu hususun mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
Sanığın internet üzerinden satılık cep telefonu ilanı vermesi üzerine, farklı tarihlerde ilanı gören katılan ile şikayetçinin sanık ile irtibata geçerek cep telefonu sipariş ettikleri, sanığın kapıda ödemeli olarak kargo ile cep telefonu göndereceği konusunda katılan ve şikayetçi ile anlaştığı, akabinde katılan ve şikayetçi tarafından kargo görevlisine 150 TL ve 99 TL tutarındaki telefon bedelleri ödenmesine rağmen, sanığın cep telefonları yerine saat göndererek haksız yarar sağladığı, bu suretle nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; sanığın tevil yollu ikrar içeren savunması, katılan ve şikayetçi beyanları, ilgili PTT Müdürlüğü’nden gelen cevabi yazılar ve ekleri ile tüm dosya kapsamına göre; atılı suçların sanık tarafından işlendiği sabit olmakla, bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş olup, sanık hakkında düzenlenen iddianamede TCK"nın 158/1-f maddesi gereğince cezalandırılmasının talep edilmiş olması karşısında, sanığa TCK"nın 158/1-f-son maddesinden ek savunma hakkı tanınması zorunlu olmadığından tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Şikayetçi ...’ın ifadesinde yatırdığı paranın sanığın hesabına geçtiğine ve onun hesabından alınarak kendisine paranın iade edildiğine yönelik beyanda bulunması, sanığın ise savunmasında paranın kendi hesabına geçtiğini fakat bu parayı çekemediğini beyan etmesi karşısında, ...PTT Merkez Müdürlüğü’nün 27/02/2014 tarihli cevabi yazısına göre 150 TL tutarındaki ödeme bedelinin savcılık yazısına istinaden emanet hesabına alındığı da dikkate alınarak, suça konu telefon bedelinin şikayetçi tarafından sanığın adına kayıtlı posta çeki hesabına yatırılması neticesinde sanığın haksız menfaati temin etmesinden sonra, bu hesaba bloke konularak paranın emanet hesabına alındığı, bu itibarla, sanığın şikayetçi ...’a yönelik eyleminin teşebbüs aşamasında kalmayıp atılı suçun tamamlandığı anlaşılmakla, sanık hakkında şikayetçi ...’a karşı tamamlanmış suç hükümlerine göre ceza tayin edilmesi gerekirken, TKC’nın 35.maddesinin uygulanması suretiyle eksik ceza tayini, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın fazla ceza verildiğine, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve cezaların ertelenmesine ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, 11/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.