23. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/981 Karar No: 2018/4571 Karar Tarihi: 08.10.2018
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/981 Esas 2018/4571 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı tarafın itirazının iptali davasında mahkeme, davacının davalıya danışmanlık hizmeti sağlaması için düzenlediği faturanın ödenmemesi üzerine yapılan icra takibine davalının itiraz ettiği ancak mahkemece yapılan incelemede davacının yükümlülüğünü yerine getirdiği sonucuna vararak takibin kısmen kabulüne karar vermiş ve davalıdan icra inkar tazminatının tahsil edilmesine hükmetmiştir. Temyiz eden davalı vekilinin itirazları ise reddedilmiştir. Karara göre, alacakların tahsilatında İİK'nın 67/2. maddesi uyarınca %20’lik icra inkâr tazminatının hesaplanması gerekmektedir.
23. Hukuk Dairesi 2016/981 E. , 2018/4571 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili ile davalı taraf arasında danışmanlık sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşmeye istinaden düzenlenen faturanın davalı tarafça ödenmemesi üzerine, davalı taraf aleyhine icra takibi başlatıldığı, davalı tarafın yapılan takibe de itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile davalının % 20" den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davaya konu icra takibinin dayanağı olan faturanın 10.01.2013 tarihli kobi sözleşmesine istinaden düzenlendiğini, davalı şirketin hangi konularda davalı şirketin devlet desteğinden faydalanabileceğini, bunun için hangi şart ve koşulları gerektiğini, önceden davalı şirkete açık ve detaylı bir şekilde bildirmesi ve davalı aleyhine oluşabilecek riskler konusunda bilgilendirmesi gerekirken, davacının davalı şirketi aldatarak söz konusu sözleşmenin kurulmasını sağladığını ve davalı şirkete hiçbir hizmet vermediğini savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece iddia, savunma benimsenen bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; davacı defterlerinde, 14.01.2013 tarihli danışmanlık hizmeti bedeline dayalı olarak 5.012,64 TL davalı adına fatura kesildiği, söz konusu faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı, davacının sözleşmenin imzalanmasını takiben muhtelif tarihlerde davalıya bilgilendirme ve şifre tahsisine ilişkin e-mail yazılarının gönderilmesi ile davacının yükümlülüğünü yerine getirmiş olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile takibin 5.012,00 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 13,75 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, İİK"nın 67/2. maddesi uyarınca alacağın % 20 olan 1.002,40 TL icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 08.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.