1. Hukuk Dairesi 2017/2175 E. , 2019/3508 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ .... HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil-tenkis davası sonunda, yerel mahkemece muvazaa iddiasının ispatlanamadığı ve ölünceye kadar bakma akdinin de ivazlı akitlerden olup; tenkis hükümlerinin uygulanamayacağı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin verilen karara karşı davacılar vekilinin istinaf başvurusu ... Bölge Adliye Mahkemesi 16.Hukuk Dairesi"nce kabul edilerek mahkeme kararının kaldırılmasına ve miras bırakan tarafından yapılan temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davaya konu taşınmazın tapu kaydının davacıların ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 31.07.2013 tarih, 2013/745 Esas, 2013/801 Karar sayılı mirasçılık belgesinde belirlenen miras payları oranında iptaline ve adlarına tesciline ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili ve katılma yoluyla davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil; olmadığı takdirde, tenkis isteğine ilişkindir.
Davacılar, miras bırakanları ...’ın kayden maliki olduğu ... ada ... parsel sayılı taşınmazındaki ½ payını davalı oğlu ...’e, kalan ½ payını da diğer davalı oğlu ...’a ölünceye kadar bakma akdi ile temlik ettiğini, yapılan işlemin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu iptali ve tescile; olmadığı takdirde, tenkise karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar, miras bırakanlarının temliki işlemi bakımı karşılığı duyduğu minnet duygusu ile yaptığını, bakım borcunu da yerine getirdiklerini belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, muvazaa iddiasının ispatlanamadığı ve ölünceye kadar bakma akdinin de ivazlı akitlerden olup; tenkis hükümlerinin uygulanamayacağı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin verilen karara karşı davacılar vekilinin istinaf başvurusu ... Bölge Adliye Mahkemesi 16.Hukuk Dairesi"nce kabul edilerek mahkeme kararının kaldırılmasına ve miras bırakan tarafından yapılan temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davaya konu taşınmazın tapu kaydının davacıların ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 31.07.2013 tarih, 2013/745 Esas, 2013/801 Karar sayılı mirasçılık belgesinde belirlenen miras payları oranında iptaline ve adlarına tesciline karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; miras bırakan ...’ın kayden maliki bulunduğu ... ada ... parsel sayılı taşınmazını 10.09.2002 tarihinde ölünceye kadar bakma akdi ile ½’şer paylarla davalı oğulları ... ve ...’e temlik ettiği, davacılar ..., ..., ... ve ...’ın muris muvazaası nedenine dayalı tapu iptali-tescil; terditli olarak da tenkis isteğiyle eldeki davayı açtıkları, dosya arasında bulunan ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 31.07.2013 tarih ve 2013/745 Esas, 2013/801 Karar sayılı veraset ilamında; muris ...’ın kendisinden önce çocuksuz ölen ... isimli kızının bulunduğunun ve 23.07.2013 tarihinde ölümüyle geriye mirasçıları olarak eşi ... ile müşterek çocukları ..., ... ve ...’in kaldıklarının belirtildiği, anılan veraset ilamında davacılar ..., ... ve ...’ın ise yer almadıkları, yine, dava dosyasındaki muris ...’a ait nüfus kayıt örneğinde de; sadece, eşi ..., davacı kızı ..., davalı oğulları .. ve ... ile kendisinden önce ölen kızı ...’nin görüldükleri, davacılar ..., ... ve ...’ın söz konusu kayıtta da bulunmadıkları,Bölge Adliye Mahkemesi’nce, sözü edilen veraset ilamı hükme esas alınmak suretiyle sonuca gidildiği anlaşılmaktadır.
Ancak,UYAP aracılığıyla elektronik ortamda MERNİS sisteminden temin edilen miras bırakan ..."ın nüfus kayıt örneğinde; murisin kendisinden önce 23.08.2002 tarihinde ölen ... isimli kızının bulunduğu, ...’a ait nüfus kaydının incelenmesinde ise; davacılar ..., ... ve ...’ın ...’in çocukları oldukları görülmektedir.
Bilindiği üzere; muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davaları,mirasçılar tarafından açılabilir. Öte yandan,kamu düzenine ilişkin bulunan sicil tutma ilkesi gözetildiğinde hâkimin doğru sicil tutmakla yükümlü bulunduğu da tartışmasızdır.
Ne var ki, somut olayda, davacılar ..., ... ve ...’ın, muris ..."ın mirasçısı olduklarına dair iddialarını, mirasçılık sıfatlarını gösteren veraset ilamı ile kanıtlayabildiklerini söyleyebilme olanağı bulunmadığı gibi anılan davacıların murisin mirasçısı olmamaları halinde bu davayı açamayacakları da kuşkusuzdur.
Diğer taraftan, Bölge Adliye Mahkemesi’nce, doğru sicil oluşturma ilkesine aykırı olacak biçimde davacılar ..., ... ve ...’ın yer almadıkları veraset ilamına atıf yapılarak iptal-tescil hükmü kurulması da doğru değildir.
Hal böyle olunca, davacılar ..., ... ile ...’a, dosyada mevcut veraset belgesinin iptaline ve kendilerinin mirasçılık sıfatını gösterir hasımlı veraset ilamı almalarına ilişkin dava açmak üzere süre verilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken; ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2013/745 Esas ,2013/801 Karar sayılı veraset ilamı dayanak yapılmak suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
Davalıların değinilen yönden yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 371/1. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacılar vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, dosyanın kararı veren ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 30.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.