12. Hukuk Dairesi 2012/28433 E. , 2013/611 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından başlatılan takipte, boçlunun ihalenin feshi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
İİK.nun 134/2. maddesinde “ihalenin feshini, Borçlar Kanunu’nun 226. maddesinde yazılı sebepler de dahil olmak üzere yalnız satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler, yurt içinde bir adres göstermek koşulu ile icra mahkemesinde şikayet yoluyla ihale tarihinden itibaren 7 gün içinde isteyebilirler” hükmüne yer verilmiştir.
Davacı asilin kendisini vekille temsil ettirmesi halinde dahi anılan maddede belirtilen bu koşulun yerine getirilmesi gereklidir. Zira vekilin vekaletten çekilmesi ihtimali gerçekleştiğinde davacı asile yapılacak tebligatlar için ve işin sürüncemede kalmamasını amaçlayan “yurt içinde adres gösterme koşulu” yerine getirilmelidir.
İİK.nun 134/2. maddesindeki bu düzenlemenin hükümet gerekçesine bakıldığında “ihaleye iştirak edenlerin şikayet yoluyla ihalenin feshini isteyebilmeleri için yurtiçinde adres göstermeleri zorunluluğu getirmek suretiyle kötü niyetli isteklilerin önüne geçilmesinin amaçlandığı” belirtilmiştir. Dairemizin süreklilik arz eden içtihatlarına göre de yurtiçinde adres gösterme koşulu ihalenin feshini isteyen üçüncü kişiler için olduğu kabul edilmekte olup takip dosyasında adresi mevcut olan alacaklı ve borçlu için anılan şart aranmamaktadır. Ancak, bu durum, takip dosyasında yurt içinde bir adresin mevcut olması ve ihalenin feshi istemine ilişkin başvuru dilekçesinde hiç adres gösterilmemesi hali içindir. Borçlu veya alacaklı şikayet dilekçesinde, yurt dışında bir adres göstermişse, bu durum açıkça anılan maddedeki “yurt içinde adres gösterme” zorunluluğuna aykırılık teşkil edecektir..
Somut olayda, ihalenin feshini isteyen borçlunun şikayet dilekçesinde hiçbir adres göstermediği ve borçlu vekilinin vekaletnamesinde ise yurt dışında bir adresin gösterildiği görülmektedir. Öte yandan her ne kadar icra takip dosyasında borçlunun adresi var ise de adı geçen icra mahkemesine başvurusunda yurt dışında ikamet ettiğinden bahisle yapılan tüm tebligatların da usulsüz olduğunu ileri sürmüştür.
Bu durumda, mahkemece, İİK.nun 134/2. maddesindeki koşulu taşımayan dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken şikayetin esasının incelenerek, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz ise de sonuçta istem reddedildiğinden karar sonucu itibari ile doğrudur. Bu nedenle sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İİK.nun 134. maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesine göre işin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceği öngörülmektedir. Bu durumda şikayetçinin ihalenin feshi istemi dava şartı yokluğu nedeniyle ve işin esasına girilmeden reddedileceğinden aleyhine ihale bedelinin %10’u oranında para cezasına hükmedilmesi isabetsiz olup, mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekmekle beraber anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir.
SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... İcra Mahkemesinin 09/08/2012 tarih ve 2011/967 E - 2012/1070 K. sayılı kararının hüküm bölümünün para cezasına ilişkin ikinci bendinin karar metninden çıkarılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle İİK."nun 366 ve HUMK.’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.