14. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/156 Karar No: 2018/2853 Karar Tarihi: 10.04.2018
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/156 Esas 2018/2853 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2018/156 E. , 2018/2853 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davacı vekili, davalı ... Belediyesi vekili ve davalı ... Belediyesi vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R 7201 Sayılı Tebligat Kanunu, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değiştirildikten sonra, gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir. Bu değişikliğe göre, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine, Kanunun 21. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca doğrudan tebligat yapılması mümkün değildir. Muhataba çıkarılan ilk tebligat, bilinen veya gösterilen adresine yapılacaktır. Buna göre, ilk defa bildirilen adresin muhatabın (davalının) adres kayıt sistemindeki adresi veya başka bir adres olması arasında fark yoktur. Her iki adres de Tebligat Kanununun 10/1. maddesi kapsamında bilinen adrestir. Bildirilen adrese çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi de nazara alınarak muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre tebligat çıkarılacaktır. Tebligat Kanununun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlanarak, başka adresi bilinmediği gerekçesiyle muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılması muhatabın savunma hakkını kısıtlayacağından, Anayasanın "Hak arama hürriyeti" kenar başlıklı 36. maddesine ve Tebligat Kanununun yukarıda bahsi geçen hükümlerine aykırı olacaktır. Somut olaya gelince; gerekçeli kararın, davalı ..."un bilinen en son adresine tebliğe çıkarılıp bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilip tebligatın buraya yapılacağı hükmü gözardı edilerek ilk seferde bu davalının yerleşim yeri adresine Tebligat Kanunu 21/2 maddesine göre yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığı, diğer taraftan dava konusu 1104 parsel sayılı taşınmazın sicil kaydının dayanağı olan tescil bildiriminin (beyanname) dosya içerisinde bulunmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece yukarıda değinilen hususlar gözetilmeksizin yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığı anlaşılmakla, adı geçen davalıya 7201 Sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde gerekçeli kararın tebliği sağlanarak yasal temyiz süresinin dolmasının beklenilmesi, dava konusu 1104 parsel sayılı taşınmazın sicil kaydının dayanağı olan tescil bildiriminin (beyanname) ilgili tapu müdürlüğünden getirtilerek temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 10.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.