Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1937
Karar No: 2021/2449
Karar Tarihi: 05.04.2021

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/1937 Esas 2021/2449 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2018/1937 E.  ,  2021/2449 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 18/01/2011 gününde verilen dilekçe ile mirasçılığın tespiti talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21/10/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacılar vekili Afşin 2. Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği dilekçeyle, müvekkillerinin Afşin Kadastro Mahkemesi 1986/253 Esas sayılı dosyada davacıların muris Kasap Mustafa’nın mirasçıları olduğunu, 13.12.2010 tarihli celsede davacıların Kasap Mustafa’nın mirasçıları olduklarını kanıtlamaları için Kadastro Hakimliğince taraflarına kesin süre verildiğini, davacıların kök muris Kasap Mustafa’nın kızının kızı olan ...’in altsoyu olduklarından bahisle davacıların Kasap Mustafa’nın mirasçıları olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Afşin 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 2011/128 Esas, 2012/475 Karar sayılı kararda isteğin mirasçılığın belirlenmesi istemine ilişkin olduğundan mahkemenin görevsizliğine, davanın usulde reddine karar verilmiştir.
    Afşin Sulh Hukuk Mahkemesince, davacıları açmış olduğu mirasçılığın tespitine ilişkin davanın kabulüne,.... ile....’nin nüfus kaydı anne hanesindeki Melek ile ...’nin aynı kişi olduğunun tespitine,....,.... ve ....i’nin nüfus aile kayıt tablosunda anne adı olarak gözüken Melek’in ... olduğunun tespitine ve kayıtlar arasında bu şekilde bağ kurulmasına,...., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ......, ...’in ...’nın mirasçıları olduğunun tespitine dair karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
    Bilindiği üzere olay ve olguları ileri sürmek taraflara; hukuki nitelendirme mahkemeye aittir. (6100 sayılı HMK 33. madde)
    Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir. (6100 sayılı HMK 31.m)
    Tarafların iddia ve savunmalarının yasal nitelendirmesini yapma görevi, avukat eliyle takip edilse bile davanın taraflarına değil hâkime ait olan bir görevdir.
    Tespit davaları genel olarak bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığının tespitine ilişkin davalardır. Hukuki ilişkiden maksat, bir kimse ile diğer bir kimse veya eşya arasında mevcut olan ve somut bir olaydan doğan hukuki ilişkidir. Buna karşılık, bir hukuki ilişki niteliğinde olmayıp maddi vakıadan ibaret olan ilişkilerin tespiti için açılan tespit davası dinlenmez. Ayrıca tespit davasında hukuki ilişkinin hemen tespitinde hukuki yararın bulunması da lazımdır.
    Nitekim bu husus, 6100 sayılı HMK"nın 106/2 maddesinde aynen "Tespit davası açanın, kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında, bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararı bulunmalıdır" şeklinde ifade edilmiştir.
    Her dava için dava şartı olan hukuki yararın, tespit davalarında da bulunması zorunludur. Hukuki ilişkinin mevcut olması tespit davası açmak için yeterli olmayıp, hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığının mahkemece tespitinde davacının hukuki yararı bulunmalıdır. Hukuki yarar, hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığının hemen tespitine ilişkin olmalıdır. Başka bir deyişle davacının hukuki korunma ihtiyacı güncel olmalıdır. Bu korunma ihtiyacı doğmadan (yani bu hukuki korunma ihtiyacının gelecekte duyulacağından bahisle) tespit davası açılamaz. Bir hukuki ilişkinin tespit edilmesinde hukuki yararın bulunması da şu üç şartın birlikte varlığına bağlıdır:
    1-Davacının bir hakkı veya hukuki durumu güncel (halihazır) bir tehlike ile tehdit edilmiş olmalı,
    2-Bu tehdit nedeniyle, davacının hukuki durumu tereddüt içinde olmalı ve bu husus davacıya zarar verebilecek nitelikte bulunmalı,
    3-Yalnız kesin hüküm etkisine sahip olup, cebri icraya yetki vermeyen (icraya konulamayan) tespit hükmü, bu tehlikeyi kaldırmaya elverişli olmalıdır.
    Kural olarak da gelecekteki yararlara veya zararlara dayanılarak tespit davası açılamaz. Tespit davalarında hukuki ilişki ve hukuki yarar dava şartıdır. Hakim, bir tespit davasında bu iki şartın da var olup olmadığını yargılamanın her safhasında re"sen göz önünde bulundurmakla görevlidir. Açılan bir tespit davasında hukuki yarar yoksa dava esastan değil, dinlenemeyeceğinden (mesmu olmadığından) dolayı reddedilir. Tespit davasını dinlenemeyeceğinden dolayı reddine dair hüküm, dava konusu hakkında maddi anlamda kesin hüküm oluşturmaz. Aynı konuda açılacak ikinci bir dava, kesin hüküm sebebiyle reddedilmeyip, tespitte hukuki yarar görüldüğü takdirde dinlenip esastan karara bağlanır.
    Yukarıda değinilen ilkeler ışığında somut olaya gelince; öncelikle hakimin davayı aydınlatma ilkesi gereği talebin açıklattırılması gerekir. Talebin mirasçılığın tespitine ilişkin olduğunun açıklanması halinde dosya kapsamında bulunan nüfus kayıtları ve mirasçılık belgelerinden davacıların mirasçılığı belli olduğundan tespit isteminin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde davacının talebinin mirasçılık belgesi verilmesi olması halinde ise muris Kasap Mustafa’ya ait mirasçılık belgesi verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın yatırana iadesine, 05.04.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi