
Esas No: 2022/845
Karar No: 2022/2052
Karar Tarihi: 14.02.2022
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2022/845 Esas 2022/2052 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Taraflar arasındaki ipotek kaldırma davası önce Havza Asliye Hukuk Mahkemesi'ne, sonra Silifke Asliye Hukuk Mahkemesi'ne, daha sonra da Silifke Aile Mahkemesi'ne gönderilmiş ve her seferinde yetkisizlik ve görevsizlik kararı verilmiştir. Dosyadaki belgeler incelendikten sonra, olumsuz yetki uyuşmazlığı bulunmadığından dosyanın mahalline iadesine karar verilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesi, aile konutu üzerindeki şahsi hakları kapsamaktadır. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 4. maddesi ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere (TMK md. 118-395) kaynaklanan bütün davaların aile mahkemesinde bakılacağı hükme bağlanmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki davada Havza Asliye Hukuk, Silifke 3. Asliye Hukuk ve Silifke Aile Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik-görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
-KARAR-
Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir.
Davacı dava dilekçesi ile birlikte, müvekkili ile davalı ...'in uzun zamandır evli olduklarını, halen de evliliklerinin devam ettiğini, eşinin 3. şahsın borcuna karşılık olarak dava konusu taşınmazın üzerine diğer davalı şirket lehine ipotek tesis etmiş olduğunu sonradan öğrendiğini, davalı şirket tarafından yapılan ipotek alma işleminin TBK’nın 603 ve 584 hükümleri uyarınca usulsüz olduğunu, tapuda yapılan ipotek tesisine yönelik işlemden sonra davalı şirket tarafından Havza İcra Müdürlüğü’nün 2017/100 Esas sayılı icra dosyasından başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibinin hali hazırda devam ettiğini, takibin devam etmesinin müvekkili açısından telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğuracağını ancak ipoteğin diğer davalı eşine ait gayrimenkul üzerinde bulunması nedeniyle tedbir kararı verilmesini ve takibin dava sonuna kadar durdurulmasını beyanla öncelikle ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, ... Tapu Sicil Müdürlüğü tarafından tesis edilen 10/06/2013 tarih ve 7547 yevmiye numaralı ipoteğin terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Havza Asliye Hukuk Mahkemesi’nce, davanın taşınmazın aynına ilişkin olduğu, HMK'nın 12/1. maddesi uyarınca taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin davalarda taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olup ipoteğe konu taşınmazın Silifke'de bulunduğu, bu nedenle Silifke Asliye Hukuk Mahkemeleri’nin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
Silifke 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce, davanın taşınmazın ayni hakkına ilişkin olmayıp davacının taşınmazın maliki olmaması nedeni ile şahsi hakka ilişkin bir dava olduğu, davalılarca usulüne uygun yetki itirazında bulunulmadığından davaya bakmaya Havza Mahkemeleri’nin yetkili olduğu ancak 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 4. maddesi ile 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere (TMK md. 118-395) kaynaklanan bütün davaların aile mahkemesinde bakılacağının hükme bağlandığı, bu nedenle davaya aile mahkemesi tarafından bakılması gerektiği, öncelikle görev hususunun hükme bağlanması gerektiği ve yargı çevresi içinde bağımsız aile mahkemelerinin bulunduğu, bu nedenle Silifke Aile Mahkemesi’nin görevli olduğu gerekçeisyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Silifke Aile Mahkemesi’nce ise, davada kesin yetki halinin bulunmadığı, davanın Havza Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açıldığı, Havza Asliye Hukuk Mahkemesi’nce aile mahkemesi sıfatıyla davaya bakılması gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
Görev kamu düzenine ilişkindir. Mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 4. maddesi ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere (TMK md. 118-395) kaynaklanan bütün davaların aile mahkemesinde bakılacağını hükme bağlamıştır. Şu halde aile mahkemesi kurulmayan yerlerde Hakimler ve Savcılar Kurulu’nca belirlenen asliye hukuk mahkemelerinde davanın aile mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanması gerekir (H.G.K. 16.11.2005 tarih ve 2/673-617 sayılı kararı).
Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesi hükmüne göre, eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutu üzerinde hakkını sınırlayamaz ise de; bu kurala aykırı davranış durumunda malik olmayan eş aile konutu üzerindeki haklarını sınırlandırılmasına sebep olan işlemin iptali için dava açabilir. Kanunun malik olmayan eşe tanıdığı bu hak, ayni bir hak olmayıp, şahsi bir haktır. Dava, malik olmayan eş tarafından açılmış Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesine dayalı ipoteğin kaldırılması davası olup, bu davalarda yetkili mahkeme davalının ikametgahı mahkemesi olup, genel yetki kuralı uygulanır.
Somut olayda, davacı vekilin 24/11/2017 tarihli dava dilekçesi ile davasını Havza Asliye Hukuk Mahkemesi’nde aile mahkemesi sıfatıyla görülmesi istemiyle açtığı, anılan kanun maddeleri gereğince Havza Asliye Hukuk Mahkemesi’nin aile mahkemesi sıfatıyla uyuşmazlığın çözümünde görevli ve yetkili ise de;
Yargı yeri belirlenmesini gerektiren sebepler 6100 sayılı HMK'nın 21. maddesinde;
“Aşağıdaki hâllerde, davaya bakacak mahkemenin tayini için yargı yeri belirlenmesi yoluna başvurulur:
a) Davaya bakmakla görevli ve yetkili mahkemenin davaya bakmasına herhangi bir engel çıkarsa,
b) İki mahkeme arasında yargı çevrelerinin sınırlarının belirlenmesi konusunda bir tereddüt ortaya çıkarsa,
c) İki mahkeme de görevsizlik kararı verir ve bu kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşirse,
ç) Kesin yetki hallerinde, iki mahkeme de yetkisizlik kararı verir ve bu kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşirse” şeklinde düzenlenmiştir.
Dosya kapsamında, Havza Asliye Hukuk Mahkemesi'nce Silifke Asliye Hukuk Mahkemesi'ne ilişkin yetkisizlik kararı verilmiş, Silifke Asliye Hukuk Mahkemesi'nce Silifke Aile Mahkemesi'nin görevli olduğuna ilişkin görevsizlik kararı verilmiş, Silifke Aile Mahkemesi'nce ise davanın Havza Asliye Hukuk Mahkemesi'nde aile mahkemesi sıfatıyla görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik ve yetkisizlik kararı verilmiştir. Oysa ki, olumsuz yetki uyuşmazlığından bahsedilebilmesi için Silifke Aile Mahkemesi’nin kararında yetkili olduğu belirtilen Havza Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (Aile Mahkemesi sıfatıyla) Silifke Aile Mahkemesi’nin yetkili olduğuna ilişkin yetkisizlik kararı vermesi ve bu kararın kesinleşmesi gerektiği nazara alındığında merci tayini için aranan "iki mahkeme arasında olumsuz görev uyuşmazlığı bulunması" koşulunun henüz gerçekleşmediği kuşkusuzdur. Bu nedenle yargı yeri belirlenmesi koşulları oluşmadığından dosyanın mahalline iadesine karar vermek gerekmiştir.
Bu aşamada yargı yeri belirleme koşulları bulunmayan dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 14/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.