17. Hukuk Dairesi 2016/4467 E. , 2019/2610 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tahkim davası hakkındaki Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin K-2015/İHK-1360 sayılı 07/12/2015 tarihli kararının davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Başvuran vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurusunda; 10.08.2012 tarihinde davacının yolcu olarak bulunduğu araçta tek taraflı olarak meydana gelen kazadan dolayı yaralandığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 41.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinen itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili; başvuru sahibine 22.05.2014 tarihinde 155.309,50 TL ödeme yapıldığını, daha sonra 09.04.2015 tarihinde 32.204,04 TL ve 36.000,00 TL ödeme yapıldığını ancak davacı tarafın bu ödemeleri kabul etmeyerek iade ettiğini, davacının kötüniyetli olduğunu, bu nedenlerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, başvurunun kabulü ile davacının, %41 maluliyet oranı ve %100 kusura göre 69.690,50 TL maluliyet zararının 19.03.2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmiş, karara davalı ... vekilinin yapmış olduğu itirazların Uyuşmazlık Hakem Heyetince reddine karar verilmiş, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararı, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ... Sigorta A.Ş vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava Borçlar Kanunu"nun 46. maddesi (6098 sayılı TBK m. 54) gereğince çalışma gücünün kaybı nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı taraf, trafik kazası sonucu yaralanması nedeni ile daimi maluliyete uğradığını ileri sürmüş, mahkemece Burdur Devlet Hastanesi Sağlık Kurulu Raporu hükme esas alınarak % 41 çalışma gücü kaybı olduğunu değerlendirerek belirlenen maddi tazminata hükmedilmiştir.
“Cismani Zarar Halinde Lazım Gelen Zarar ve Ziyan” başlığı altında düzenlenen TBK"nın 46. maddesinde, bedensel zarara uğranılması nedeni ile talep edilebilecek zarar türleri belirtilmekte olup çalışma gücü kaybı da bu zarar türleri arasında yer almaktadır. Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Sözkosu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. Maluliyete ilişkin alınacak raporların, 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 tarihinden sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Somut olayda davacının yaralanmasına neden olan kazaya bağlı maluliyetine ilişkin olarak dosyada Burdur Devlet Hastanesi Sağlık Kurulu Raporu bulunmakta ise de, maluliyet oranı kaza tarihine göre yürürlükte bulunan Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak belirlenmemiş olup yukarıda yapılan açıklamalar dikkate alınarak davacının çalışma gücü kaybı oranının belirlenmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
3-Bozma sebep ve şekline göre davalı ... vekilinin yargılama giderine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 07/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.