12. Hukuk Dairesi 2018/2268 E. , 2018/4419 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu vekili, icra mahkemesine sunduğu dilekçesinde; ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 1993/874 Esas 2000/459 Karar sayılı ilamına dayalı olarak ... 1. İcra Müdürlüğü"nün 2000/8317 Esas sayılı takip dosyası ile müvekkili aleyhine ilamsız takip başlatıldığını ve alacak taleplerinin 75.872.184,805 TL olduğunu, söz konusu takibin itiraz üzerine durduğunu, bunun üzerine aynı ilama dayalı olarak ... 2. İcra Müdürlüğü"nün 2004/3638 (yeni esas 2008/8425) Esas sayılı dosyası ile ilamlı takip başlatıldığını ve bu takipte teslimi mümkün olmayan kanaletlerin değer tesbitinin yapılarak toplam 260.690.959,485 eski TL olarak değerinin belirlendiğini, alacaklının, borçlu aleyhine daha evvel başlattığı takipte, alacaklarını 75.872.184,805 TL olarak göstermiş olması nedeniyle, bu durumun alacaklının kabulü anlamına geldiğini, ... 2. İcra Müdürlüğü"nün 2004/3638 (yeni esas 2008/8425) Esas sayılı dosyasındaki takibin bu miktar üzerinden devam etmesi gerektiğini, alacaklının alacağını iflas masasına yazdırmadığını, bu nedenle tasfiyeye girmemiş alacaklar hakkında aciz vesikası verilen alacaklara ilişkin hükümlerin uygulanmasının gerekmesi nedeniyle İİK"nun 253 ve 143. maddeleri gereği borca faiz işletilemeyeceğini ileri sürerek, işlemiş ve işleyecek faizin iptalini ve borçlu müvekkilinin kamulaştırılan gayrimenkul bedelinin alacaklı ... hesabına yatırılmış olması nedeniyle, tahsil edilen bu bedelin, takip bedelinden mahsubunu talep etmiştir.
Mahkemece, ilamın aynen icrasının mümkün olmaması durumunda, İİK"nun 24. maddesi gereği, ilam konusunun icra müdürü tarafından değeri tespit edilerek bu değer üzerinden takibin devamının gerektiği, şikayete konu icra takibinde de, bu şekilde bilirkişiye tespit ettirilen değer üzerinden takibe devam olunduğu, borca ve faize itiraz mahiyetindeki diğer taleplerin süresi içinde ve ayrıca itiraz yolu ile ileri sürülebileceği, bu şekilde şikayet istemine konu edilemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Borçlu vekili, icra mahkemesine başvurusunda, takibin devam edeceği miktara ilişkin icra memuru işlemini şikayeti yanında, ödeme itirazı ile işlemiş ve işleyecek faize yönelik talepte de bulunduğu halde, mahkemece anılan konularda inceleme ve değerlendirme yapılmadığı görülmektedir.
Mahkemece, ödeme itirazı, işlemiş ve işleyecek faizin iptali gerektiği yönündeki talepler hakkında da inceleme ve değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.