14. Hukuk Dairesi 2018/851 E. , 2018/2849 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 19.06.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil mümkün olmadığı takdirde rayiç bedelin tahsili talebi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 03.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 10.10.2017 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenin sözlü açıklaması dinlendi. Açık duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KA R A R
Davacı ... vekili 19/06/2008 tarihli dilekçesi ile: Davalı müteahhit ile diğer davalı arsa sahibi arasında 13.07.2004 tarihli inşaat yapım sözleşmesi gereğince yükleniciye düşen 2 nolu bölümün 17.10.2007 tarih, 7816 yevmiye no ile satış vaadi sözleşmesi ile 45.000 TL satış bedelini peşin ödeyip yükleniciden satın ve teslim aldığını, davalı yüklenici şirketin edinimlerini yerine getirdiğini, davalı arsa sahibi ..."a keşide edilen 24.10.2007 tarih, 7969 yevmiye nolu ihtarname ve 2008/96 D.İş sayılı dosyasına dayanarak, 1918 parselde 26.04.2006 tarihinde arsa sahibi adına kat irtifakı suretiyle kayıtlı 6. Blok, zemin+1 kat, 2 nolu dubleks meskenin tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini, mümkün olmaması halinde belirlenecek rayiç bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, istemiştir.
Davalı arsa sahibi ... vekili yüklenici sıfatıyla hareket eden diğer davalının edinimleri yerine getirmediğini, Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Kurulunun 15.08.2007 tarih, 3282 sayılı yıkım kararı bulunduğunu, gayri yasal inşaatlar yapmış olması ve özelikle de taşınmazların üzerine şerh edilen hacizler nedeniyle zarara uğradığını, çok sayıda dava açıldığını beyanla davanın reddini savunmuştur. Davalı ..."un 01.01.2010 tarihinde vefatı üzerine mirasçılar davaya dahil edilmiştir. Dahili davalılar mirasçılar vekili emsal davaların ( Bodrum 1.Tüketici 2011/460 E. ve 2011/580 E.) reddedilip Yargıtay 14.H.D.den geçip kesinleştiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı iflas idaresi vekili, davalı ... Ltd. Şti’nin ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/798 E. 03.06.2009 günlü kararı ile iflas ettiğini, müflis şirket iflas masasında ikinci alacaklılar toplantısının 06.04.2011 tarihinde yapıldığını, davacının ... 2.İcra 2008/3454 sayılı dosyada 241.791, 48 TL ilamsız takibe girişmiş olup itiraz üzerine ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/234 E. sayılı dosyada itirazın iptali davasının derdest olduğunu, diğer yandan davacının müflis şirket iflas masasına 19. sıra ile başvurusu ile 241.791,48 TL alacak kayıt isteminde bulunulduğunu, iflas iadaresinin davacının başvurusunu ihtilaflı alacak olarak sıra cetveline kayıt ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece 03/04/2012 tarihinde yapılan keşif sonucu bilirkişilerden 24/08/2012, 13/07/2013 ve 25/11/2013 tarihli rapor ve ek raporlar alınmıştır. Hali hazır durumda yapı kullanma izni belgesi alınmayacak durumda olduğu, bu nedenle yapıların sözleşmeye uygun imal edilmiş olduklarının söylenemeyeceği, davalı yükleniciden dava konusu bağımsız bölümü satın alan davacının, yüklenici tarafça arsa sahibi mirasçılara karşı üstlendiği edimler eksiksiz yerine getirilmedikçe tapunun adına tescilini ya da taşınmazın rayiç bedelini isteyemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı ... vekili temyiz etmiştir.
Bir dava açıldıktan sonra da sahip olunan tasarruf yetkisi gereği dava konusu olan hak veya malın üçüncü kişilere devri mümkündür. Bu durumda bir dava şartı olan davayı takip yetkisi ortadan kalkmış olduğundan, davanın açıldığı haliyle devam etmesi düşünülemez.
6100 sayılı HMK"nın 125/2. maddesine göre "Davanın açılmasından sonra, dava konusu davacı tarafından devredilecek olursa devralmış kişi görülmekte olan davada davacı yerine geçer ve dava kaldığı yerden devam eder."
Mahkemece, dava konusunun üçüncü kişiye temliki re"sen dikkate alınacaktır. Ancak hakim, dava şartının ortadan kalkması nedeniyle davayı reddetmeyip davayı veya savunmayı değiştirme yasağının bir istisnası olan HMK"nın 125. maddesi uyarınca seçimlik hakkını kullanmak üzere diğer tarafa önel verecektir.
Somut olayda; karar tarihinden sonra davacı ... dosya içerisindeki 24.05.2016 tarih, 2676 yevmiye numaralı noterden düzenlenen "... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/261 Esas, 2016/125 Karar sayılı dosya içeriğini 45.000,00 Kırk Beş Bin TL bedelle ... isimli kişiye devir ettim. Devir ettiğim kişinin bu alacağı ilgili hukuk Mahkemesinden talep ve tahsil etmeye yetkili olduğunu, bu devir sözleşmesinin bir örneğinin ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesine ve ... Ltd. Şti, ..., ... isimli borçlulara tebliğ edilmesini beyan ve kabul ederim. ben devir alan vekili olarak ... isimli kişinin ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/261 Esas, 2016/125 Karar sayılı dosya içeriğini 45.000,00 Kırk Beş bin TL bedelle devir aldım." şeklindeki "Alacağın Devri" başlıklı temlikname ile dava konusu hakkın davacı ... tarafından dava dışı ... isimli kişiye devredildiği ve temlik alan ... vekilinin bu konuda 01.06.2016 tarihli dilekçesi ile mahkemeye başvurarak temliknameye göre işlem yapılmasını istediği anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda ve 6100 sayılı HMK"nın 125/2. maddesi uyarınca davacı tarafından yeni malik ... usulüne uygun olarak davaya dahil ettirilerek onun huzurunda kaldığı yerden devamına karar verilmesi gerekir. Taşınmazı devreden kişinin huzuruyla davanın görülüp sonuçlandırılması doğru değildir. Mahkemece, HMK 125. maddesi hükmü gereğince işlem yapılmak üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 1.630 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
10.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.