Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/10730
Karar No: 2018/1317
Karar Tarihi: 22.02.2018

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/10730 Esas 2018/1317 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2017/10730 E.  ,  2018/1317 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava konusu taşınmaz 1954 yılında yapılan kadastro sırasında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak 362 parsel sayısı ve “zeytin ağaçları bulunan tarla vasfı ile ...adına tespit ve tescil edilmiş, daha sonra mirasçılarına intikal etmiş, 21/01/2008 yılında yapılan ifraz işlemi ile 1103 parsel 3290 m2 yüzölçümü ile davacılar adına aynı vasıfla tescil edilmiş, yörede yapılan yenileme kadastrosunda ise 257 ada 2 parsel sayısını almıştır.
    Davacı ... ve arkadaşları, yörede 1998 yılında ilk kez yapılan ve 18/07/1998 - 18/01/1999 tarihleri arasında ilân edilen ve kesinleşen orman kadastrosu sırasında ... köyü 1103 parsel sayılı taşınmazın orman sınırı içine alınması işleminin yanlış olduğunu ileri sürerek, bu yere ait sınırlamanın iptali istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece, davanın kabulüne; 29/06/2009 tarihli krokide (B) harfiyle gösterilen 1690 m²"lik kısmın orman tahdidinin iptaline, taşınmazın orman sınırı dışına çıkarılmasına ilişkin verilen karar, davalı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 30.05/2011 tarih ve 2011/6754-6497 E.K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “... Memleket haritası üzerine orman kadastro haritası ve arazi kadastro paftası bilgisayar ortamında aktarılarak uygulama yapılmadığı, sadece parsel bazında aktarma yapıldığı için orman bilirkişi raporu bu haliyle çekişmeli taşınmazın orman olup olmadığını ve hukukî durumunu belirlemeye yeterli ve kanaat verici olmayıp, bu rapora dayanılarak hüküm kurulamayacağı, 1956 ve 1976 tarihli memleket haritalarının yapımına esas alınan hava fotoğrafları da incelenmediğinden, taşınmazın öncesi tam olarak belirlenmediğinden, 1956 ve 1976 tarihli memleket haritası, 1956 yılından önceye ait memleket haritası var ise getirtilerek ve bu memleket haritalarının yapımına esas alınan hava fotoğrafları ve varsa amenajman planında taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli, taşınmazın saptanacak bulgulara göre eğiminin %12"nin üzerinde olduğu ve öncesinin çalılık, fundalık ve makilik olduğunun saptanması halinde ise 6831 sayılı Kanunun 1/J maddesi kapsamı dışında olup orman sayılan yer olduğu düşünülmeli, dava konusu taşınmaz üzerinde 25-35 yaşlı kızılçam ağaçlarından oluşan orman kaplı olup, aralarında 15-35 yaşlı zeytin ağaçlarının olduğu belirtilmiş, ancak zeytin ağaçlarının dikme ile mi yoksa deliceden mi aşılandığı, arazi içindeki dağılımı, adeti, tek tek yaşları tespit edilmeli, davacıların bu taşınmaza ait 3573 sayılı Kanun gereğince verilmiş bir tapu kaydı olup olmadığı araştırılmalı, yapılacak araştırma sonucu, taşınmazların öncesinin orman sayılan yerlerden olduğunun saptanması halinde; davacılar tapu kaydına dayansa dahi tapu kaydının 4785 sayılı Kanun ile hukukî değerini yitirdiği ve ormanlarda sürdürülen zilyetliğe değer verilemeyeceğinden, davanın reddinin gerektiği, orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde ise, davacıların dayandığı tapu kaydı var ise, uyup uymadığı araştırılmalı, bu cümleden olarak; yapılacak keşifte, mahalli bilirkişi yardımıyla tapu kaydı sınırları zeminde tek tek bulunup miktarı ile geçerli kapsamı tayin olunmalı, mahalli bilirkişinin yetersiz olduğu yerde tanık beyanlarına başvurulmalı, komşu parsel kayıtları getirtilerek uygulanmalı, bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; fen bilirkişi krokisi üzerine tapu kaydı sınırları kırmızı renkli kalemle gösterilerek keşfi izleme olanağı sağlanmalı, taşınmaz tapu kaydı kapsamında ve öncesi de orman değil ise, bu bölüm orman parselinden ifraz edilerek, orman sınırları dışına çıkarılmalı, tapu kaydının bulunmaması veya uymadığının saptanması halinde ise taşınmazın üzeri 25-35 yaşlı kızılçam ağaçları ile kaplı halen eylemli orman olduğundan davanın reddine karar verilmeli...” denilmiştir.
    Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacılar vekili ve davalı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 16/09/2014 tarih ve 2014/4207 – 7719 E.K. sayılı kararında özetle; “...Hükmüne uyulan bozma kararında dava konusu taşınmazın öncesinin orman sayılan yerlerden olması halinde davanın reddinin gerektiği, orman sayılmayan yerlerden olduğu belirlendiği halde, davacılara 3573 sayılı Kanun kapsamında tapu kaydı verilip verilmediği araştırılmalı, varsa tapu kaydı uygulanmalı, tapu kaydı kapsamında kalan kalan bölümün orman parselinden ifraz edilmeli, tapu kaydı bulunmaması veya uymadığının saptanması halinde ise taşınmaz eylemli orman olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmiş ise de, Daire bozma kararında maddi hata yapılmıştır. Şöyle ki; yargılamanın hiçbir aşamasında davacılar tarafından 3573 sayılı Kanun kapsamında verilen bir tapu kaydına dayanılmadığı ve bu hususta bir iddiada da bulunulmadığı halde, Daire bozma kararında bu hususta araştırma yapılması gerektiği, bu neviden tapu kaydının olması ve taşınmazı kapsaması halinde, taşınmazın öncesinin de orman niteliğinde bulunmaması halinde orman sınırı dışına çıkartılması hususu belirtilmiştir. Oysa, dava konusu taşınmaz, 1954 yılında yapılan genel arazi kadastrosunda “12 yıl evvel taşlık ve çalılıktan emek ve para sarfı ile imar- ihya edildiği” belirtilmek suretiyle ...adına zeytinlik tarla olarak tespit edilerek itirazsız kesinleşmiş ve tapu siciline tescil edilmiştir. Ayrıca, taşınmaz başında 18.11.2013 tarihinde yapılan keşif üzerine alınan müşterek bilirkişi raporunda, dava konusu taşınmazın 1952 yılı hava fotoğrafından ve 1957 yılı gizli memleket haritasında açık alanda olduğu belirlendikten sonra içindeki kızılçam ağaçlarının yaşları 20-25 olduğu ve Kırıklı-Dörtler devamlı Muhafaza Ormanı içinde kaldığı saptanmıştır. Ayrıca, taşınmaz üzerinde 60 adedi yaşlı (45-50 yaş) olmak üzere 90 adet zeytin ağacı ve 4 adet incir ağacı bulunmaktadır.
    Mahkemece, davalı taşınmazın öncesinin orman sayılan yerlerden olduğu belirlenerek ve bozma kararına uyulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, dava konusu taşınmazın öncesinin resmî belgelerde orman sayılmayan yer olduğu, 1954 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında imar ve ihyası tamamlanmış zeytinlik tarla niteliğinde bulunduğu, üzerindeki kızılçam ağaçlarının 20-25 yaşlı olup, davacılar adına tapu kaydı oluştuktan çok sonra taşınmaz içerisinde yetiştiği, genel arazi kadastro çalışmaları sırasında ve eski tarihli belgelerde bu ağaçların bulunmadığı gibi taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu, bu neviden özel mülkiyete konu taşınmazlar üzerinde sonradan oluşacak orman örtüsünün, davalı taşınmaza 6831 sayılı Kanunun 1. maddesi uyarınca orman niteliği kazandırmayacağı, bu anlamda Daire bozma kararında maddi hata yapıldığı, Yargıtay bozma kararına uyulmakla bozma kapsamında kalan hususlar yönünden ilgilileri yararına usûlî kazanılmış hak oluşmakta ise de, Yargıtayın onama veya bozma kararlarında maddi hata yapılması halinin bunun istisnası olup, ilgili taraf aleyhine veya lehine sonuç doğurmayacağı (Hukuk Genel Kurulunun 23.10.2002 gün ve E:2002/10-895, K:2002/838; 02.07.2003 gün ve E:2003/21-425, K:2003/441; 13.04.2011 gün ve E:2011/9-72, K:2011/99 sayılı kararları), ayrıca, dava konusu taşınmazın genel arazi kadastro sonucu gerçek kişi adına tespit ve tescil edildikten sonra muhafaza ormanı içine alınması nedeniyle kamulaştırma yapılmasının mümkün olması nedeniyle, açılan davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın orman kadastro sınırı içinde kalan bölümüne ilişkin açılan davanın kabulü ile bu bölümün orman sınırı dışına çıkartılmasına karar verilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır.” gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu davanın kabulüne,
    Davaya konu ... ili, ... ilçesi,...köyü, ...mevkii 257 ada 2 parsel (1103 ve eski 362 parsel) nolu taşınmazın 20/12/2013 tarihli Orman mühendisi bilirkişiler ... ve .. A. ...tarafından düzenlenen bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 1804,53 m2""lik bölümünün orman kadastrosu sınırı dışına çıkartılmasına ve tapuda davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmiş, hüküm davalı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, on yıllık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde genel arazi kadastrosu 1955 yılında yapılmış, taşınmaz belgesizden içinde zeytin ağaçları bulunan tarla niteliği ile davacıların murisi adına tescil edilmiştir.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 22/02/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi