Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2019/11839
Karar No: 2022/2094
Karar Tarihi: 14.04.2022

Danıştay 10. Daire 2019/11839 Esas 2022/2094 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2019/11839 E.  ,  2022/2094 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ONUNCU DAİRE
    Esas No : 2019/11839
    Karar No : 2022/2094


    DAVACI : ... Başkanlığı
    VEKİLİ : Av. ...
    Av. ...
    DAVALI : ... Bakanlığı
    VEKİLİ : Av. ...

    DAVANIN_KONUSU : 01/10/2019 tarih ve 30905 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesi'nin "Gider avansı miktarı" başlıklı 4. maddesinin ve "Gider avansının iadesi" başlıklı 5. maddesinin 1. fıkrasının ilk cümlesinde yer alan "hükmün kesinleşmesinden sonra" ibaresinin iptali istenilmektedir.

    DAVACININ_İDDİALARI : Dava konusu düzenlemelerin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 120. maddesinin amacına aykırı olduğu, Kanun ile getirilen gider avansı kavramının amacının yargılama sürecinin hızlandırılması olduğu, vatandaşa yargı yolunun kapatılması olmadığı, gider avansının sadece posta giderlerini içerecek şekilde yeniden hesaplanmasının daha adil, daha hakkaniyetli ve Kanun'un konuluş amacına daha uygun olacağı, Kanun'da gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesinden sonra iade edileceği yönünde düzenleme bulunmadığı, hükümle birlikte yapılacak giderler tamamlandığından, bu düzenlemenin hiçbir hukuki gerekçeye dayanmadığı ileri sürülmektedir.

    DAVALININ_SAVUNMASI : Dava konusu düzenlemelerin Kanun'a uygun olduğu, Kanun'un 333. maddesi uyarınca, karar kesinleştikten sonra dosyada kullanılmamış olan avans kalmış ise mahkemenin, avansın iadesine karar vereceği ve kararın tebliğ giderini depo edilen paradan karşılayacağı, 1086 sayılı Kanun döneminde gider avansı; tanık, davetiye masrafları, keşif ve davanın ileri aşamalarında yapılması muhtemel diğer giderler gibi hususları kapsamadığından, bu işlemler için gerekli masrafların zamanında ödenmemesi nedeniyle davaların gereksiz şekilde uzadığı, iddiaların aksine yeni düzenlemenin yargılama giderlerine ilave bir yük getirmediği, sadece yargılamanın değişik aşamalarında ödenen giderlerin, davanın başında hesaplanarak toplu şekilde tahsil edilmesinin, karar kesinleştiğinde ise avansın artan kısmının iade edilmesinin amaçlandığı, yargılama giderlerini ödeme gücünden yoksun kimselerin adli yardım kurumundan yararlanmalarının mümkün olduğu, önceki yıllara ilişkin tarifelere yönelik davaların da Danıştay tarafından reddedildiği savunulmaktadır.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ....
    DÜŞÜNCESİ : Davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

    DANIŞTAY SAVCISI : ...
    DÜŞÜNCESİ : .... Birliği vekili tarafından 01/10/2019 tarih ve 30905 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesi'nin "Gider avansı miktarı" başlıklı 4. maddesinin ve "Gider avansının iadesi" başlıklı 5. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "hükmün kesinleşmesinden sonra" ibaresinin iptali istenilmektedir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114. maddesinin 1. fıkrasının (g) bendinde, gider avansı dava şartlarından sayılmış; 115/2. maddesinde, dava şartlarında noksanlığın bulunması halinde davanın usulden reddedileceği; 120. maddesinde, davacının, yargılama harçları ile her yıl Adalet Bakanlığınca çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı, dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorunda olduğu, avansın yeterli olmadığının dava sırasında anlaşılması hâlinde, mahkemece, bu eksikliğin tamamlanması için davacıya iki haftalık kesin süre verileceği kurala bağlanmıştır.
    Yine 6100 sayılı Kanun'un "Delil İkamesi İçin Avans" başlıklı 324. maddesinde, "(1) Taraflardan her biri ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorundadır. Taraflar birlikte aynı delilin ikamesini talep etmişlerse, gereken gideri yarı yarıya avans olarak öderler.
    (2) Taraflardan birisi avans yükümlülüğünü yerine getirmezse, diğer taraf bu avansı yatırabilir. Aksi hâlde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılır. " hükmüne yer verilmiştir.
    Anılan hükümlerden, gider avansının davanın önşartlarından olduğu, gider avansının yatırılmaması halinde usulden davanın reddine karar verileceği; delil ikamesi avansına ilişkin giderin mahkemeye yatırılmaması halinde ise o delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılacağı, davanın diğer delillere göre esastan sonuçlandırılacağı anlaşılmaktadır.
    6100 sayılı Kanun'da gider avansının hangi kalemlerden oluştuğu sayma suretiyle belirlenmediğinden, işin doğası gereği yargılamanın sürdürülebilmesi için mutlaka karşılanması gerekli olan, tebligat gideri gibi zorunlu giderleri kapsadığında tereddüt bulunmamaktadır. Ancak, delil ikamesi için yapılacak giderlerin gider avansı içerisinde mütalaa edilmesi mümkün değildir. Aksi yorum, Kanun'un 324. maddesi hükmünü anlamsız hale getirecektir.
    Keşif, bilirkişi ve tanık gibi hususlar Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na göre delil niteliğinde olduğundan bunlara ilişkin giderlerin de niteliği itibarıyla delil ikamesi harcına tabi olması zorunludur. Aksi bir yorumla bu kalemlerin gider avansı kapsamında değerlendirilmesi; hak arama özgürlüğünün kısıtlanması sonucunu doğuracağı gibi hakkın özünün korunmasına da engel olacaktır. Bir davacı gösterdiği delillerin bir kısmından vazgeçse bile geriye kalan delillerle haklılığını ispat edebilecekse bu hakkından yoksun bırakılmaması gerekir.
    Bu nedenle; keşif gideri, bilirkişi ve tanık ücretleri gibi delil ikamesi avansına tabi hususların gider avansı kapsamında değerlendirilerek avans miktarlarının belirlenmesine ilişkin Tarife'nin dava konusu 4. maddesinin; tanık giderlerine ilişkin (b) bendi, keşif giderine ilişkin (c) bendi ve bilirkişi giderine ilişkin (ç) bendinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
    Açıklanan nedenlerle, davanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesi'nin "Gider avansı miktarı" başlıklı 4. maddesinin (b) bendi, (c) bendi, (ç) bendi yönünden tarifenin iptali; Gider avansının iadesi" başlıklı 5. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "hükmün kesinleşmesinden sonra" ibaresinin iptali istemi yönünden ise davanın reddi gerektiği, düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu gereğince dava açılırken mahkeme veznesine yatırılacak olan gider avansının miktarı ile avansın ödenmesine ilişkin usul ve esasları belirlemek amacıyla, anılan Kanun'un 120. maddesinin 1. fıkrasına dayanılarak hazırlanan Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesi, 01/10/2019 tarih ve 30905 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe konulmuştur.
    Davacı tarafından, söz konusu Tarife'nin "Gider avansı miktarı" başlıklı 4. maddesinin ve "Gider avansının iadesi" başlıklı 5. maddesinin 1. Fıkrasının ilk cümlesinde yer alan "hükmün kesinleşmesinden sonra" ibaresinin iptali istemiyle bakılmakta olan dava açılmıştır.

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    ESAS YÖNÜNDEN:
    İlgili Mevzuat:
    04/02/2011 tarih ve 27836 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak, 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Dava şartları" başlıklı 114. maddesinin 1. fıkrasının (g) bendinde, "Davacının yatırması gereken gider avansının yatırılmış olması" dava şartları arasında sayılmış; dava konusu Tarifenin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan haliyle "Harç ve Avans Ödenmesi" başlıklı 120. maddesinde, "(1) Davacı, yargılama harçları ile her yıl Adalet Bakanlığınca çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı, dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorundadır. (2) Avansın yeterli olmadığının dava sırasında anlaşılması hâlinde, mahkemece, bu eksikliğin tamamlanması için davacıya iki haftalık kesin süre verilir." hükümlerine; "Avansın iadesi" başlıklı 333. maddesinde ise, "(1) Hükmün kesinleşmesinden sonra mahkeme kendiliğinden, yatırılan avansın kullanılmayan kısmının iadesine karar verir. Bu kararın tebliğ gideri iade edilecek avanstan karşılanır." hükmüne yer verilmiştir.
    06/08/2015 tarih ve 29437 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdarî ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin "Harç, gider avansı ve delil avansının ödenmesi" başlıklı 205. maddesinin 1. fıkrasında, "(1) Davacı, yargılama harçları ile her yıl Bakanlıkça çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorundadır. Gider avansı, her türlü tebligat ve posta ücretleri, keşif giderleri, bilirkişi ve tanık ücretleri gibi giderler için davacıdan alınan meblağı ifade eder." düzenlemesine yer verilmiştir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun yukarıda yer verilen 120. maddesinin 1. fıkrasına dayanılarak, dava açılırken mahkeme veznesine yatırılacak olan gider avansının miktarı ile avansın ödenmesine ilişkin usul ve esasları belirlemek amacıyla hazırlanan ve 01/10/2019 tarih ve 30905 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesi'nin "Gider avansı miktarı" başlıklı 4. maddesinde, "(1) Davacı; a) Taraf sayısının beş katı tutarında tebligat gideri, b) Dava dilekçesinde tanık deliline dayanılmış ve tanık sayısı belirlenmiş ise tanık sayısınca tanık asgari ücreti ve tebligat gideri; tanık sayısı belirtilmemiş ise en az üç tanık asgari ücreti ve tebligat gideri, c) Dava dilekçesinde keşif deliline dayanılmış ise keşif harcı avansı ile birlikte 100 TL ulaşım gideri, ç) Dava dilekçesinde bilirkişi deliline dayanılmış ise Bilirkişi Ücret Tarifesinde davanın açıldığı mahkeme için öngörülen bilirkişi ücreti, d) Diğer iş ve işlemler için 70 TL toplamını avans olarak öder." düzenlemesine; aynı Tarifenin "Gider avansının iadesi" başlıklı 5. maddesinin 1. fıkrasında ise, "Gider avansının kullanılmayan kısmı hükmün kesinleşmesinden sonra davacıya iade edilir." düzenlemesine yer verilmiştir.

    Tarifenin Dava Konusu Kısımlarının İncelenmesi:
    Anayasa'nın 124. maddesinde, Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzelkişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabileceği hükmüne yer verilmiştir.
    Buna göre, idari teşkilat yapısı içinde yer alan Bakanlıklar ile diğer kamu kurum ve kuruluşları, görev alanlarına ilişkin olarak ve yönetmelik, yönerge, tebliğ, genelge ve talimat gibi çeşitli adlar altında düzenleme yapabilmektedirler.
    Bu düzenlemeler arasında uyulması gereken "normlar hiyerarşisi" kuramına göre, hukuk düzeni, farklı kademede yer alan Anayasa, kanun, yönetmelik ve diğer düzenleyici işlemlerden oluşan birçok normu içermekte ve her norm geçerliliğini bir üst basamakta yer alan normdan almaktadır. Normlar hiyerarşisine göre kanundan sonra gelen yönetmelik, genelge, tebliğ, talimat gibi düzenlemelerin, ancak kanunda verilmiş olan hakkın kullanılmasının açıklanması ile ilgili olacağı, bu metinlerde kanun ile verilmiş olan hakkı genişletici veya daraltıcı mahiyette hükümlere yer verilemeyeceği hukukun genel ilkelerindendir.
    6100 sayılı Kanun'un yukarıda aktarılan hükümlerinde; davacının, Adalet Bakanlığınca çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı, dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorunda olduğu ve hükmün kesinleşmesinden sonra mahkemenin yatırılan avansın kullanılmayan kısmının iadesine kendiliğinden karar vereceği açıkça kurala bağlanmış; "gider avansı"nın kapsamı hakkında ise bir sınırlama getirilmemiş ve bu konu Bölge Adliye ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdarî ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 205. maddesinin 1. fıkrasında, "Gider avansı, her türlü tebligat ve posta ücretleri, keşif giderleri, bilirkişi ve tanık ücretleri gibi giderler için davacıdan alınan meblağı ifade eder." şeklinde düzenlenmiştir.
    Buna göre, öncelikle, davalı Bakanlığın dava açarken davacıların yatıracağı gider avansı tutarını tarife çıkarmak suretiyle belirlemeye yetkili olduğu hususunda duraksama bulunmamaktadır.
    Anılan yetki doğrultusunda Tarifenin dava konusu 4. maddesinde düzenlenen gider avansının içeriğine ve miktarına gelince; Tarifenin dayanağı olan 6100 sayılı Kanun'un genel gerekçesi ve madde gerekçesi incelendiğinde; Kanun'un 114. maddesinin (Tasarının 119. maddesinin) 1. fıkrasının (g) bendiyle, davanın sürüncemede kalmasını önlemek amacıyla davacının yatırması gereken gider avansını yatırmış bulunmasının bir dava şartı hâline getirildiği, Kanun'un 120. maddesiyle de (Tasarının 125. maddesi) dava açılırken yargılama harçlarının mahkeme veznesine yatırılması zorunluluğunun düzenlendiği, maddede ayrıca, 1086 sayılı Kanun'da yer almayan yeni bir düzenleme yapılarak, her türlü tebligat ücretleri, keşif giderleri, bilirkişi ve tanık ücretleri gibi giderleri karşılayacak tutarın, avans olarak davacı tarafından dava açarken yatırılması zorunluluğunun getirildiği, avans miktarının, davanın türü ve özelliklerine göre her yıl Adalet Bakanlığınca ilân edilecek tarifeye göre belirleneceği, maddede yapılan bu düzenlemeyle, gerekli masrafların zamanında yatırılmaması sebebiyle davaların gecikmesinin önüne geçilmesinin amaçlandığı görülmüş olup; dava konusu Tarifenin de dayanağı olan Kanun hükmünün amacına ve bu amaç göz önünde bulundurularak gider avansını tanımlayan yukarıda anılan Yönetmeliğe paralel hükümler içerdiği, ayrıca avans miktarının ihtiyaca (avans konusu gideri gerçekleştirmeye yetecek düzeyde) ve günün ekonomik koşullarına uygun olacak şekilde makul belirlendiği ve fahiş olmadığı görülmüştür.
    Tarifenin "Gider avansının iadesi" başlıklı 5. maddesinin 1. fıkrasının ilk cümlesinde yer alan "hükmün kesinleşmesinden sonra" ibaresinin iptali istemi yönünden ise; 6100 sayılı Kanun'un yukarıda aktarılan "Avansın iadesi" başlıklı 333. maddesinde, mahkemenin, hükmün kesinleşmesinden sonra yatırılan avansın kullanılmayan kısmının iadesine kendiliğinden karar vereceği düzenlemesine açıkça yer verildiğinden, artan gider avansının, hükmün kesinleşmesinden sonra iadesine ilişkin dava konusu ibarenin, dayanağı olan Kanun hükmü doğrultusunda düzenlendiği anlaşılmıştır.
    Bu durumda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin iptali istenen kısımlarının, Tarifenin dayanağı olan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun lafzına ve amacına uygun olduğu, bu nedenle dava konusu düzenlemelerde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. DAVANIN REDDİNE,
    2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam ... TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
    3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ... TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
    4. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
    5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 14/04/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi