Abaküs Yazılım
13. Daire
Esas No: 2018/232
Karar No: 2022/1678
Karar Tarihi: 14.04.2022

Danıştay 13. Daire 2018/232 Esas 2022/1678 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2018/232 E.  ,  2022/1678 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ONÜÇÜNCÜ DAİRE
    Esas No:2018/232
    Karar No:2022/1678

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...Yapı Elektrik Maden Nakliyat Sanayi ve Ticaret A.Ş.
    VEKİLİ : Av. ...

    KARŞI TARAF (DAVALI) : ...Bakanlığı
    VEKİLİ : Av. ...

    İSTEMİN KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesi'nin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Maden İşleri Genel Müdürlüğü'nce Maden Kanunu'nun 30. maddesi uyarınca 09/08/2011 tarihinde gerçekleştirilen ihaleyi kazanan davacı şirket tarafından, ihalenin idarenin kusuru sebebi ile iptal edildiğinden bahisle arama ve işletme ruhsatlarının idarece iptal edilmesi nedeniyle ...ruhsat no.lu saha için uğranıldığı ileri sürülen zararın tazmini istemiyle idareye yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ile 20.000.000,00 (Yirmimilyon) TL kazanç kaybının dava tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesince verilen ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararda; her ne kadar davacı şirket tarafından, söz konusu ihale kapsamında yapılan işlemler ve sahaya ilişkin yapılan yatırımlara bağlı olarak 3213 sayılı Maden Kanununun 24/3. maddesine göre, 10 yıllık süreler ile usulüne uygun madencilik faaliyetinde bulunulması ve başvuru şartıyla maden ruhsatının yenileneceği, bu şekilde 50 yıla kadar ruhsat sahibi olunacağı, hatta 50 yıldan sonrası için de ruhsat süresinin uzatılmasına Bakanlar Kurulu'nun yetkili olduğu, bu sebeple dava tarihinden ileriye doğru en az 46 yıl süreyle gelir elde edemeyerek zarara uğratıldığı öne sürülmüş ise de, hizmet kusuruna dayalı maddi tazminat istemlerinin, tazmin edilecek zararın, mal varlığında gerçek, kanıtlanabilir bir azalma veya artma olanağından yoksun kalma niteliğinde somut olarak ortaya konulabilmesi gerektiği, işbu davaya konu edilen zararın ise gerçekleşmemiş, ihtimallere dayalı ve muhtemel zararlar kapsamında olduğu anlaşıldığından, davalı idarenin tazmin sorumluluğunun bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
    Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdarî Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, ihale bedeli, yatırım bedeli ve uğradığı tüm zararların ödenmesi talebiyle idareye noter aracılığıyla ihtarname gönderildiği, anılan başvurunun cevap verilmeyerek reddedildiği, idarenin hizmet kusurunun bulunduğu hususunun açık olduğu ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Bölge İdare Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    USUL YÖNÜNDEN:
    MADDİ OLAY :
    Tuz Gölü havzasında bulunan ER:...(S:...) numaralı sahaya ilişkin olarak 09/08/2011 tarihinde gerçekleştirilen ihale sonucunda davacı şirkete 19/10/2011 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere on yıl süreli işletme ruhsatı ve 14/08/2012 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere işletme izni verilmiştir.
    Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü'nün 29/06/2015 tarihli yazısı ile, sahaya ilişkin ihalenin iptali istemiyle açılan davada .... İdare Mahkemesi'nce ihalenin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verildiği, anılan mahkeme kararı gereğince ER:...(S:...) sayılı sahaya ait ruhsatın Genel Müdürlük makamının ...tarih ve ...sayılı oluru iptal edildiği davacı şirkete bildirilmiştir.
    Davacı şirket tarafından, iptal edilen ihale sebebiyle yatırım maliyetlerinin de içinde bulunduğu birtakım harcamaların yapıldığından bahisle uğranılan maddi zararların karşılanması istemiyle idareye başvuruda bulunulmuştur.
    Başvurunun cevap verilmeyerek zımnen reddedilmesi üzerine davacı şirket tarafından bakılan dava açılmıştır.
    İLGİLİ MEVZUAT:
    Anayasanın 125. maddesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra, son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu kurala bağlanmıştır.
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde ise, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları, idari dava türleri arasında sayılmıştır.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Bakılan dava ...ruhsat no.lu saha için gerçekleştirilen ihalenin yargı kararıyla iptal edilmesi sebebiyle uğranıldığı ileri sürülen zararların tazmin edilmesi istemiyle idareye yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ile 20.000.000,00(Yirmimilyon) TL kazanç kaybının dava tarihinden itibaren avans faiz oranına göre hesaplanacak faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
    .... İdare Mahkemesi'nin ...tarih ve E:...sayılı ara kararına davacı tarafından verilen 18/08/2016 tarihinde kayda giren cevap dilekçesinde de tazminata ilişkin talebin konusunu yalnızca kazanç kaybının (müspet zarar) oluşturduğu beyan edilmekle birlikte, idareye yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ile mahrum kalınan kazancın tazmininin talep edildiği yinelenmiştir. Bu itibarla, davacı tarafından zımni ret işleminin iptali ile mahrum kalınan kazanç yönünden tam yargı davasının birlikte açıldığı anlaşılmıştır. Nitekim İdare Mahkemesi kararının, "davanın özeti" başlıklı kısmında da idareye yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ile kazanç kaybının ödenmesine karar verilmesinin istenildiği açıkça belirtilmiştir.
    Bununla birlikte, İdare Mahkemesi kararında kazanç kaybı yönünden tazminat talebi karara bağlanırken, yatırım maliyetlerinin ödenmesi talebini de içeren idari başvurunun zımnen reddine ilişkin işlem yönünden herhangi bir hukukî değerlendirme yapılmamış, hüküm kurulmamıştır.
    Bu itibarla, davacı tarafından zımni ret işleminin de iptali istenildiği hâlde, İdare Mahkemesi'nce bu işleme yönelik ayrı bir hukukî inceleme yapılmadığı ve hüküm kurulmadığı anlaşıldığından, İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddine ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında, eksik hüküm kurulmuş olması sebebiyle usûl hükümlerine uygunluk görülmemiştir.
    Öte yandan, işbu dosyada temyizen incelenen karar ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesi tarafından verilmiş iken; Dairemizin 2021/4063 esas sayısına kayıtlı olan ve davacı şirket tarafından, ...ruhsat no.lu saha için uğranıldığı ileri sürülen zarar sebebiyle yatırım maliyetleri ve kâr kaybının tazmini istemiyle açılan davada, ilk derece mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesi tarafından incelenerek karara bağlandığı görülmektedir. Anılan dosyada, ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdarî Dava Dairesi'nin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararı, Dairemizin 14/04/2022 tarih ve E:2021/4063, K:2022/1677 sayılı kararıyla bozulmuştur. Her iki bozma kararı üzerine mahkemelerce yeniden karar verilmek üzere dosyalar üzerinde birlikte yapılacak incelemede, mükerrer bir tazminat ödemesine neden olmayacak şekilde ve Dairemizin söz konusu kararında tazminatın hesaplanmasına ilişkin belirlenen ilke ve esaslar uyarınca karar verilmesi gerekmektedir.
    2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun'un 3/C maddesinin dördüncü fıkrasının (a) bendinde, "daireler arasında çıkan iş bölümü uyuşmazlıklarını karara bağlamak" bölge idare mahkemesi başkanlar kurulunun görevleri arasında sayılmıştır. Aynı Kanun'un 3/D maddesinin üçüncü fıkrasında, gelen işlerin yoğunluğu ve niteliği dikkate alınarak bölge idare mahkemesi daireleri arasındaki iş bölümünün, Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirleneceği kurala bağlanmıştır.
    Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından, idarî ve vergi dava dairelerinin numaraları ile aralarındaki iş bölümünün belirlendiği Ankara Bölge İdare Mahkemesi İş Bölümü kararı incelendiğinde, anılan kararın "İdari Dava Daireleri Arasındaki İş Bölümü Kriterleri" başlığı altında düzenlenen "İş Bölümünün Genel Esas ve İlkeleri"nde; idarî dava daireleri arasındaki iş bölümünün, istinaf incelemesinin sonuçlandırılmasında zaman kayıplarını önlemek, uzmanlaşmayı, akademik çalışma ve işbirliğini desteklemek, hukukî uyuşmazlıkların çözümünde sorumluluk üstlenerek yönlendirici olabilmek ve idarî dava dairelerinin hukuksal kimliklerini güçlendirmek amacıyla "ihtisas alanı ve temel görev esasları" çerçevesinde yapıldığı, her bir idarî dava dairesinin, ihtisas alanına giren temel görev ya da görevlere sahip olduğu, "Ortak Hükümler"de ise idari işlemin uygulanmasından doğan zararların tazmini istemiyle açılan tam yargı davalarına karşı yapılacak istinaf başvurularının uyuşmazlığın esasına bakmaya görevli idari dava dairesince görülmesinin kararlaştırıldığı görülmektedir.
    Bu durumda, Hâkimler ve Savcılar Kurulu'nun iş bölümüne ilişkin anılan kararının amacı ve lafzı ile 2576 sayılı Kanun'da uyuşmazlıkların görevli daire tarafından çözümlenip karara bağlanmasını sağlamak için öngörülen usûl bir arada değerlendirildiğinde, bozma kararı üzerine Bölge İdare Mahkemesi'nce yeniden yapılacak incelemede bu hususun da göz önünde bulundurularak, ihalenin iptal edilmesi yönündeki yargı kararlarının uygulanmasına ilişkin işlemden kaynaklı olarak uğranıldığı ileri sürülen zararın tazmini istemiyle açılan davalara ait dosyaların ilgili dairede toplanarak, aynı hukukî konuya ilişkin uyuşmazlıklara yönelik istinaf incelemesinin görevli idarî dava dairesi tarafından yapılması gerekmektedir.
    Nitekim, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından verilen kararlarda, Danıştay dava daireleri arasındaki iş bölümüne ilişkin kararların uygulanması noktasında, bir idarî dava dairesi tarafından, başka bir dairenin görevinde bulunan uyuşmazlığın çözümlenip karara bağlanmasında hukuki isabet bulunmadığı belirtilmekte ve bu husus temyiz incelemesinde bozma sebebi olarak değerlendirilmektedir (bkz: Danıştay İDDK, 15/06/2017 tarih ve E:2015/2597, K:2017/2592 sayılı karar ile 25/01/2017 tarih ve YD İtiraz No:2016/1316 sayılı karar).
    Öte yandan, dava konusu tazminat talebinin dayanağı olan ihaleyi gerçekleştiren Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığı merkez birimlerinden Maden İşleri Genel Müdürlüğü yerine 15/07/2018 tarih ve 30479 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 4 no.lu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 763. ve devamı maddeleri uyarınca Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG) kurulmuştur. 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (KHK) 09/07/2018 tarih ve 30473 sayılı 3. Mükerrer Resmî Gazete'de yayımlanan 118. maddesi ile 3213 sayılı Maden Kanunu'na eklenen Geçici 31. maddesinin 3. fıkrasında, "Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğünden önce mülga Genel Müdürlükler adına yapılmış mevcut sözleşmeler ve protokoller MAPEG’e devredilmiş sayılır. Genel Müdürlükler tarafından yapılmış olan sözleşme ve protokoller ile ilgili dava ve icra takipleri dâhil olmak üzere mülga Genel Müdürlüklerin leh ve aleyhine açılmış davalar ve icra takiplerinde MAPEG kendiliğinden taraf sıfatı kazanır." kuralına yer verildiğinden, bozma üzerine yapılacak yargılamada Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü'nün davalı sıfatıyla hasım mevkiine alınması gerekmektedir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
    2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesi'nin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 14/04/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi