14. Hukuk Dairesi 2018/1353 E. , 2018/2845 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 31.08.2010 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz satış vaadine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06.06.2016 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 19.12.2017 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar vekili ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenin sözlü açıklaması dinlendi. Açık duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KA R A R
Davacı vekili 31.08.2010 tarihli dilekçesi ile 12.07.1999 tarihli Taşınmaz Mal Satış Vaadi Sözleşmesi ile davalıların murisi ..."ın kendisine dayısı ve annesinden miras olarak kalan 493 ada 1 parsel sayılı taşınmazın %50 payını müvekkiline 2.250 TL karşılığında sattığını, satış bedelinin yarısının peşin olarak, diğer yarısının ise 12.11.1999 tarihinde davalıların murisine ödendiğini ancak, taşınmazın tapu kaydının devri yapılmadan davalıların murisinin 26.12.2005 tarihinde vefat ettiğini, 31.08.2008 tarihine kadar müvekkilinin bu taşınmazda ikamet ettiğini bilahare 10.09.2008 tarihinde kiraya verdiğini, 493 ada 11 nolu parselin üzerinde bulunan 3 nolu mesken cinsli tapu kaydının davalıların murisi ..."a intikal edecek hissesinin iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tescilini istemiştir.
Davalılar vekili dava konusu apartman dairesinin 3 nolu mesken olup(murisler) 1/2 nin ... ve 1/2 nin ... adına kayıtlı olduğunu, her iki murisin mirasçıları olarak ... ve kardeşi dava dışı ..."ın kaldığını, ...’ın da 26.12.2005 tarihinde vefat ettiğini, mirasçıları davalılar ..."ın kaldığını, satış vaadi sözleşmesinde belirtilen bakiye borcun ödenmediğini, zamanaşımı süresinin dolduğunu, davalıların miras hisselerini ... 2. Noterliğinin 11.08.2010 tarih ve 16811 yevmiye no’lu satış vaadi sözleşmesi ile dava dışı ..."ya satıldığını, ... tarafından açılan ... 22. Asliye Hukuk mahkemesinin 2013/346 -2016/299 sayılı dosyasında davalıların miras paylarının iptalen davacı ... adına tesciline dair verilen hükmün temyiz edilmeden kesinleştiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu satış vaadi sözleşmesinde ekli tapu senedinde maddi hata sonucu taşınmazın parsel numarasının farklı olarak belirtildiği anlaşılmakla, davanın kabulüyle davacı tarafından dava konusu resmi senette ödendiği ispat edilemeyen satış vaadi sözleşmesinde bahsi geçen 500,00-TL"de dava tarihindeki 1/2 hissenin güncel değeri olarak bilirkişice belirlenen 45.330,00-TL"den isabet ettiği mahkemece belirlenen 10.070,00-TL bedeli davalılara, dava tarihinden itibaren ödeme tarihine kadar işleyecek yasal faizi ile birlikte ödemesi koşuluyla; 493 ada 11 parsel 3 nolu bağımsız bölümün 1/2"sinin tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar ... ve ... vekili temyiz etmiştir.
Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davalarının kabulü için aranacak ilk husus, sözleşmenin ifa olanağının bulunup bulunmadığıdır. Elbirliği ortaklığına (iştirak halinde mülkiyete) konu bir taşınmazda elbirliği ortaklarından birinin, miras payını, ortaklık dışı bir kişiye satmayı vaat etmesi halinde sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerlidir. Ancak elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemez. Fakat elbirliği ortaklığına dahil paydaşlar arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapılmışsa iştirak bozulmamak kaydıyla satıcı elbirliği ortağının payının alıcı elbirliği ortağının payına ilave edilmek suretiyle satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı vardır.
Somut olaya gelince; davalıların murisi satış vaadi borçlusu ve 26.12.2005 tarihinde vefat eden ... dava konusu 493 ada 11 parsel sayılı 3 nolu mesken cinsli taşınmazda tapu malikleri ... ve ... ..."dan kendisine intikal eden miras hak ve hisselerini davacıya satmayı vaat ettiği anlaşılmıştır. Tapu maliklerinin davalılar murisi ... dışında dava dışı ve satış vaadi sözleşmesinin tarafı olmayan ... ile birlikte elbirliği ortaklığı şeklinde iştirak halinde maliktir. Davacı ... iştirakçı paydaşlar arasında bulunmadığından ve taşınmazlar tapuda halen elbirliği mülkiyeti şeklinde kayıtlı olduğundan ve iştirak çözülmediğinden davada henüz ifa olanağı bulunmadığından, davanın reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 1630 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.