14. Hukuk Dairesi 2018/89 E. , 2018/2844 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.01.2013 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz satış vaadine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 29.01.2015 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 17.10.2017 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenin sözlü açıklaması dinlendi. Açık duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KA R A R
Davacı vekili 04.01.2013 tarihli dilekçesi ile (dava değeri 470.495 TL) ; ... Noterliğinin 19.04.2011 tarih ve 1983 yevmiye nolu, 22.04.2011 tarih 2047 yevmiye nolu, 16.5.2011 tarih 2374 yevmiye nolu, 25.05.2011 tarih 2531 yevmiye nolu, 14.6.2011 tarih 2816 nolu, 24.6.2011 tarih 2998 yevmiye nolu, 29.6.2011 tarih, 3092 yevmiye nolu taşınmaz satış vadi sözleşmeleri ile davacının dava konusu ... ilçesi, ..., 1398 (101.600 m2 mera), 1399 (1.736.250 m2 mera) ve 1400 (219.700 m2 mera) parsel sayılı taşınmazlardaki hisselerini davalılardan ve murislerinden kendilerine intikal etmiş bulunan hak ve hisselerin tamamını satış vaadi sözleşmesi karşılığında satış bedelleri peşin ödenerek sözleşmelerde yazılı olduğu üzere satın ve teslim aldığını, davacının ayrıca dava konusu parsellerde paylı malik olduğunu belirterek davalılar adlarına kayıtlı ve murislerinden kendilerine intikal etmiş bulunan hisselerin tapularının iptali ile davacı adına tescilini istemiştir.
Davalılardan ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... 19.12.2013 tarihli celsede imzalı beyanları ile davayı kabul etmişlerdir. Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, 10.01.2014 tarihinde yapılan keşif neticesi düzenlenen raporlar dosyaya eklenmiş, çekişmeli taşınmazlarda dava konusu hisselerin toplam 550.884,81 TL olduğu saptanmış, eksik harç 22.01.2015 tarihli makbuz ile tamamlatılmıştır.
Dava konusu 1398, 1399 ve 1400 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydı incelendiğinde, niteliğinin "mera" olduğu anlaşılmaktadır.
Dava konusu taşınmazların niteliği ilçe tarım müdürlüğünden sorulmuş, verilen 19.06.2014 tarihli cevabi yazıya göre, 1398, 1399, 1400 parsel sayılı taşınmazların mutlak tarım arazileri, marjinal tarım arazileri ve özel ürün arazileri grubunda yer aldığı bildirilmiştir.
Açılan dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davalarının kabulü için aranacak ilk husus sözleşmenin ifa olanağının bulunup bulunmadığıdır.
4342 sayılı Mera Kanununun 4/3 maddesine göre, "Mera, yaylak ve kışlaklar; özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zaman aşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz. Ancak, kullanım hakkı kiralanabilir. Kiralama ilkeleri yönetmelikle belirlenir." Bu itibarla Mera Kanunu ve yönetmeliğine göre, meraların özel mülkiyete konu olması imkansızdır.
Her ne kadar dava konusu taşınmazlar kişilerin üzerine paylı olarak kayıtlı ise de, bu husus bu taşınmazların özel satışa konu olabileceğini göstermez. Zira hayvanların otlatılması ve otundan yararlanılması için tahsis edilen veya kadimden beri bu amaçla kullanılan yerleri ifade eden meralar köylünün ortak yararlanmasına sunulmak amacıyla sınırlandırılmaktadır. Açıklanan nedenlerle mera niteliğini haiz taşınmazlar açısından ifa kabiliyeti bulunmadığı gerekçesiyle tapu iptali ve tescil davasının reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava konusu 1398, 1399 ve 1400 parsel sayılı taşınmazlardaki bir kısım hisselerin taşınmaz satış vaadi sözleşmelerine dayalı olarak tapu iptali ve tescil istenmiştir. Davacının 24.12.2012 tarih 3558 yevmiye nolu satış ve birleşme işlemi ile 1398 sayılı parselde 16.640 m2, 1399 saylı parselde 284.370 m2 ve 1400 sayılı parselde ise 35.983 m2 tapuda pay maliki olduğu görülmektedir.
Taşınmaz satış vaadi sözleşmelerine konu olan 1398, 1399 ve 1400 parsel sayılı taşınmazlar çok hisseli olarak şahıs merası niteliğindeki gerçek kişiler adına tapuya tescil edilmiştir.
Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan meraların özel mülk olarak kazanılması ve amacı dışında kullanılması olanaksızdır. Bu gibi yerlerin 4342 sayılı Mera Kanununun 10. maddesi ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/B maddesi gereğince sınırlandırılması ile yetinilerek özel siciline yazılması gerekir. Dava konusu taşınmazların ise tapuda özel mülkiyete konu teşkil edecek şekilde şahıslar adına kayıtlı olduğundan ve tapu kayıtları iptale kadar geçerli olduğundan, davanın esasına girilerek taraf delilleri toplandıktan ve iştirak halinde olan hisseler yönünden ifa olanağı ve taraf teşkili hükümleri gözetilerek neticesine göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde 4342 sayılı Mera Kanununun 4/3 maddesinde tanımı yapılan "kamunun ortak malı olan kamu merası" olduğu, bu nedenle meraların özel mülkiyete konu olamayacakları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1630 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesi, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.04.2018 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
(Muhalif) (Muhalif)
KARŞI OY
Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali, tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, ... İlçesi, Aydınköy, 1398, 1399, 1400 parsel sayılı taşınmazlardaki davalıların paylarını ve murislerinden intikal eden hak ve paylarını satış vaadi sözleşmeleriyle teslim ve temlik aldıklarını ileri sürerek davalılar adlarına kayıtlı ve davalıların murislerinden kendilerine intikal etmiş bulunan paylarının tapularının iptali ile adına tescilini istemiştir.
Bir kısım davalı, davanın reddini savunmuş; mahkemece, taşınmazların mera niteliğinde olduğu, mera niteliğindeki taşınmazların özel mülkiyete konu olamayacağı, tescile karar verilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dava konusu 1398, 1399, 1400 parsel sayılı taşınmazlar, paylı mülkiyet halinde, mera niteliği ile kişiler adlarına tapuya tescil edilmiştir. Mera niteliğini taşıyan taşınmazların özel mülkiyete konu olması mümkün değildir.
Bu nedenle öncelikle taşınmazların mera niteliğinde olduğu gözetilerek davanın Hazineye ihbar edilmesi, Hazine tarafından tapu iptali, tescil davası açılması halinde sonucunun beklenmesi, daha sonra işin esasına yönelik bir karar verilmesi gerekir. Hükmün açıklanan bu gerekçeyle bozulması gerektiği düşüncesinde olduğumuzdan sayın çoğunluğun bozma gerekçesine katılamıyoruz.