Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/2058
Karar No: 2014/1675
Karar Tarihi: 10.03.2014

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2013/2058 Esas 2014/1675 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı E.D.'nin, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsili istemine ilişkin davanın kabul edildiği ancak davalı vekillerince temyiz edildiği belirtilmiştir. Kararın birinci bendinde, davalının aşağıda belirtilmeyen temyiz itirazları reddedilmiştir. İkinci bendinde ise davalı E.D.'nin davacı ile aralarında akdî ilişki bulunmadığı iddiası reddedilerek, taraflar arasındaki akdi ilişkinin kurulduğu kabul edilmiştir. Üçüncü bendinde müştereken davalı olan G.D.'nin pasif husumet yokluğu nedeniyle dava konusu olmadığı belirtilmiştir. Kararın sonucunda, alandaki uzman heyetten alınacak raporla yapılan işin ve bedelinin tespiti yapılarak davalı E.D.'nin ödenen ispatlanabilen ödemeleri iş bedelinden mahsup edilerek sonuca göre karar verilmesi gerektiği, diğer müştereken davalı olan G.D. yönünden ise pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararın temel dayanağı ise 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 355 ve devamı maddeleridir. Bu maddelere göre, eser sözleşmesi kapsamında yüklenici imalatı sözleşmeye, fen ve sanat kurallarına ve amaca uygun olarak tamamlamakla yükümlüdür. Eser sahibi ise kararlaştırılan bed
15. Hukuk Dairesi         2013/2058 E.  ,  2014/1675 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Elbistan 2. Asliye Hukuk Hakimliği
    Tarihi :16.03.2012
    Numarası :2008/410-2012/254

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş karar, davalı vekillerince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle, davacının "S. T.-G. M." olan isminin karar başlığında S.. İ.. olarak yazılmasının mahallinde düzeltilebilir maddi hata niteliğinde olduğunun anlaşılmasına göre davalı E.. D.."ın aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazları redddilmelidir.
    2-Davalı E.. D.. vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Davalı tarafından davacı ile aralarında akdî ilişki bulunmadığı ileri sürülmüşse de; temyiz aşamasında, davalının sunmuş olduğu 9 adet fatura aslı üzerinde “S. T.-G. M.” kaşesi bulunduğundan, taraflar arasında akdî ilişkinin kurulduğunun kabulü gerekir.
    Taraflar arasındaki akdî ilişki, 818 Sayılı Borçlar Kanunu"nun 355 ve devamı maddeleri kapsamında eser sözleşmesi olup, davacı yüklenici, davalı iş sahibidir. Kural olarak yüklenici, sözleşmeyle yükümlendiği eseri, sözleşmeye, fen ve sanat kurallarına, amacına uygun imal ederek iş sahibine teslim etmekle ve gerçekleştirdiği imalâtı ispatla, eser sahibi de kararlaştırılan bedeli ödemekle ve yaptığı ödemeleri ispatla yükümlüdür. Taraflar arasında yapılan imalâtın miktarı, teslimi ve bu imalatlar karşılığı ödenecek olan iş bedeli ile yapılan ödemeler tutarı ihtilaflıdır. Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmadığından, iş bedelinde uyuşmazlık bulunduğundan davacı tarafından yapıldığı ispatlanabilen imalatlar bedelinin, Borçlar Kanunu"nun 366. maddesi hükmüne göre yapıldığı yıl mahalli piyasa rayicine göre belirlenerek, ispat edilebilen ödemeler mahsup edilmek suretiyle tespit edilmesi gerektiğinden eksik incelemeyle verilen karar doğru olmamıştır.
    3-Davalı G.. D.."ın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir. Mahkemenin taraflar arasında dava konusu hakkın esası hakkında bir karar verebilmesi için, bu kişilerin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatlarına sahip olmaları gerekir. Bir davada taraf olarak gösterilen kişiler, taraf ve dava ehliyetine ve davayı takip yetkisine sahip olsalar bile, taraflardan birinin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatı yoksa, davanın esası hakkında bir karar verilemeyeceğinden, dava sıfat yokluğundan (husumetten) reddedilir. Taraf sıfatı usul hukuku sorunu olmayıp, dava konusu sübjektif hakkın özüne ilişkin bir maddi hukuk sorunu olduğundan taraf sıfatının yokluğu, davada taraf olarak gözüken kişiler arasında dava konusu hakkın doğumuna engel olduğu için def"i değil, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülmesi mümkün ve mahkemece de kendiliğinden nazara alınması zorunlu bir itiraz niteliğindedir. Nitekim aynı ilkeler, Hukuk Genel Kurulu"nun 07.12.2011 gün ve E:2011/1-631,K:2011/745 sayılı kararlarında da benimsenmiştir. Davacı yüklenici, davalı ile arasında eser sözleşmesi olduğunu iddia etmemiş, otelin inşaa ve tefrişine yönelik imalâtların, otelin maliki olan davalının da yararına olduğundan bahisle alacak talebinde bulunmuştur. Nisbilik ilkesi gereği sözleşmeler ancak tarafları arasında hak ve borç doğurur. Davalı E.. D.."ın oteldeki mobilya imalatlarına ilişkin sözlü sözleşmenin kendisi tarafından yapıldığı beyanı ile davacının davalı G. D.ile aralarında akdi ilişki bulunmadığını kabulü birlikte değerlendirildiğinde, davalı G. D. yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerekir.
    O halde mahkemece yapılacak iş, alanında uzman heyetten, yukarıda açıklanan kurallara göre alınacak rapor ile yapılan işin ve bedelinin tespitini yapmak, davalı E.. D.. tarafından yapıldığı ispatlanabilen ödemeleri iş bedelinden mahsup ederek sonucuna göre karar vermek, diğer davalı G. D. yönünden ise pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar vermekten ibarettir. Bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuyla bağlı kalınarak hükme varılması usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı E.. D.."ın sair temyiz itirazlarının reddine, 2. ve 3. bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalılar lehine BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 10.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi