Esas No: 2021/6659
Karar No: 2022/2274
Karar Tarihi: 15.02.2022
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2021/6659 Esas 2022/2274 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2021/6659 E. , 2022/2274 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: ..., ... ve ... aleyhlerine açılan davaların kabulüne ilişkin verilen ilk derece mahkemesinin kararına karşı, davalı idareler vekillerinin istinaf başvurusu üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'nin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/361 Esas - 2019/36 Karar sayılı kararının Yargıtay'ca incelenmesi davalı ... ile davalı ... vekillerince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davalılar ... ... ve ... aleyhlerinde açılan davaların kabulüne dair verilen karara karşı davalı idareler vekilleri tarafından yapılan istinaf başvurusunun...Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi’nce esastan reddine karar verilmiş olup, hüküm, davalı ... ile davalı ... vekillerince temyiz edilmiştir.
Aşağıda açıklanan gerekçelerle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'nce verilen istinaf başvurusunun esastan ret kararı kaldırıldıktan sonra ... 3.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/36/ E - 2019/36 K. sayılı kararının incelenmesinde
Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden, dava konusu...ili ... ilçesi ... mevki 406,407,408,409 parsel sayılı taşınmazların ...'nın 09.02.1988 tarihli kararı ile mezarlık yeri olarak kamulaştırılmasına karar verildiği, bu işlemin davacılar murisine usulüne uygun şekilde tebliğ edilmeksizin Kamulaştırma Kanunu'nun 16 ve 17. maddeleri uyarınca tescil davaları açıldığı, ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1990/431 E. - 1990/934 K., 1990/398 E. - 1990/358 K., 1990/400 E. - 1990/370 K., 1990/430 E. - 1990/371 K. sayılı kararları ile taşınmazların ... adına tapuya tesciline karar verildiği, bu mahkeme kararlarına göre taşınmazlara ilişkin kamulaştırma bedellerinin bankaya depo edildiği anlaşılmıştır.
Bu itibarla; 21/12/2019 tarihinde kabul edilerek 24/12/2019 gün 30988 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7201 sayılı Kanun'un 6. ve 7. maddesi ve 09/06/2021 tarihinde kabul edilerek 19/06/2021 gün 31516 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7327 sayılı Kanun'un 20. ve 27. maddeleri ile 2942 sayılı Yasaya eklenen Ek-3, Geçici 15. ve 17. maddeleri ile;
“Mülga 31/8/1956 tarihli ve 6830 sayılı İstimlâk Kanununun 16’ncı ve 17’nci maddeleri ile bu Kanunun mülga 16’ncı ve 17’nci maddeleri uyarınca kesinleşmiş mahkeme kararlarına istinaden idareler adına tescil edilen taşınmazların eski malikleri adına kamu bankalarına yatırılan ancak hak sahiplerine ödenmediği tespit edilen kamulaştırma bedelleri nedeniyle idareler aleyhine açılacak her türlü davada değer; taşınmazın idare adına tescil edildiği tarih, değerleme tarihi olarak esas alınmak ve o tarihteki nitelikleri gözetilmek suretiyle tespit edilir. Tespit edilen bu bedel, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) tablosundaki aylık değişim oranları esas alınmak suretiyle dava tarihi itibarıyla güncellenir ve ortaya çıkan bedel hak sahibine ödenir. (Ek cümle:9/6/2021- 7327/20 md.) Bu hüküm, tebliği dâhil eksik veya hatalı kamulaştırma işlemleri bulunmasına rağmen idare adına tescil edilmiş olan taşınmazlar hakkında da uygulanır.”
Geçici 15. maddesi ile “Mülga 6830 sayılı Kanunun 16’ncı ve 17’nci maddeleri ile bu Kanunun mülga 16’ncı ve 17’nci maddeleri uyarınca kesinleşmiş mahkeme kararlarına istinaden idareler adına tescil edilen taşınmazların eski malikleri adına kamu bankalarına yatırılan ancak hak sahiplerine ödenmediği tespit edilen kamulaştırma bedelleri nedeniyle idareler aleyhine açılmış ve devam eden davalar, ek 3’üncü madde hükmü uygulanarak sonuçlandırılır.”
Geçici 17. maddesi ile “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla bu Kanunun ek 3’üncü maddesine eklenen cümle, bu cümleyi ihdas eden Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte kanun yolu incelemesindekiler dâhil görülmekte olan davalarda da uygulanır ” hükmü getirilmiştir.
Bu durumda yukarıda açıklandığı gibi rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden,
Mahkeme kararının, davalı idareler vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan, bozmanın niteliğine göre sair hususlar incelenmeksizin ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/361 Esas - 2019/36 Karar sayılı hükmünün açıklanan nedenlerle HMK'nın 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca kararın bir örneğinin...Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 15/02/2022 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı idare vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi’nce esastan reddi kararının Dairenin çoğunluk görüşü doğrultusunda 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun Ek-Madde 3 gereğinin yerine getirilmesi yönünden hükmün bozulmasına karar verilmiş ise de, bu görüşe katılmamaktayım. Şöyle ki;
Dairenin yerleşmiş uygulamalarına göre 6450 Sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önce 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu’na göre yapılan kamulaştırmalarda malikin kamulaştırma tebliğinden veya ferağdan itibaren 30 günlük süre içerisinde bedele karşı dava açabilmesi mümkün iken (AYM’nin E. 2002/112, K. 2003/3-KT 10/04-2003) (AYM 2019/3667 E. 10.06.2015 tarihli kararlarında) kesinleşmiş kamulaştırma işleminde hak düşürücü sürelerin geçmesiyle malikin her türlü dava açma hakkının engellenmesi ve taşınmazın hiçbir karşılık ödenmeden idareye geçmesi mülkiyeti hakkının sınırlarını aşan, hakkın özünü zedeleyen ve Anayasanın 35. maddesinin ihlali niteliğinde bir durum olduğunun kabulü ile bankaya bloke edilen ihtilafsız kamulaştırma bedelinin ödenmesi yönünden açılan davalarda da kamulaştırmasız el atma olgusunun kabul edildiği gözetildiğinde 21.12.2019 tarihinde kabul edilerek 24.12.2019 gün 30988 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7201 sayılı Kanun'un 6. ve 7. maddesi ve 09.06.2021 tarihinde kabul edilerek 19.06.2021 gün 31516 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7327 sayılı Kanunun 20. ve 27. maddeleri ile 2942 sayılı Yasaya eklenen Ek-3 ve Geçici 15. maddeleri ile getirilen düzenlemenin;
Mülga 31.08.1956 tarihli 6830 sayılı İstimlâk Kanununun 16. ve 17. maddeleri ile 2942 sayılı Kanun'un Mülga 16. ve 17. maddeleri uyarınca kesinleşmiş mahkeme kararlarına istinaden idareler adına tescil edilen taşınmazların, eski malikleri tarafından; idareler aleyhine kamu bankalarına bloke edilen ancak kendilerine ödenmediği tespit edilen kamulaştırma bedellerinin ödenmesi talebi ile açacakları davalarda uygulanması gereken hesaplama yöntemine ilişkin olduğunu kabulü gerekir.
Aynı maddenin sonuna 09.06.2021 tarih ve 7327 sayılı Yasanın 20. maddesi ile getirilen ek cümle de “Bu hüküm” sözcükleri ile başlamakta olup ilk fıkrasına atıfta bulunarak kamu bankalarına bloke edilen ancak malike ödenmeyen ihtilafsız kamulaştırma bedeline ilişkin olduğu açıktır.
Bu durumda sözü edilen ek maddenin 16. ve 17. maddelere istinaden tescil edilen taşınmazlara ait ihtilafsız kamulaştırma bedeline ilişkin olduğunda şüphe yoktur. Bundan ayrı malike yapılan tebliğatın usulsüz olması gibi malikten kaynaklanmayan ve malike kusur izafe edilmesi de mümkün olmayan sebeplerle malikin kamulaştırma işlemlerinden haberdar olmaması mümkündür. (Eldeki davada olduğu gibi). Usulsüz tebligatlar geçerli kabul edilerek Kamulaştırma Kanunu'nun 16. ve 17. maddeleri uyarınca taşınmazın idare adına tescil edilmesi yolsuz tescil niteliğindedir ve malik her her zaman tapu kaydının iptali ile adına tescil isteme hakkına sahiptir. Tescil sağladıktan sonra kamulaştırmasız el atma davası açtığında yukarıda sözü edilen ek maddenin uygulanması da söz konusu olmayacaktır. Kaldı ki eldeki dosyada Kamulaştırma Kanunu'na dayalı olarak açılan tescil dosyasında, dava ölü kişiye karşı açılacak sonuçlandırılmamış ve kesinleşip kesinlenmediği araştırılmamıştır.
Bu durumda idare adına Kamulaştırma Kanunu'nun 16. ve 17. maddeleri uyarınca tescil edilen taşınmazlar ilgili olarak açılan ve ihtilafsız kamulaştırma bedelinin tahsiline ilişkin olmayan, kaldı ki ölü malike karşı açılan dava sonunda verilen tescil kararının usul ve yasaya uygun şekilde kesinleştiği tespit edilmeden Kamulaştırma Kanunu'na eklenen Ek-3 maddesinin uygulanması yönündeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.