2. Ceza Dairesi 2019/5891 E. , 2019/11545 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dikili 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2008/311 E. – 2011/156 K. sayı ve 17/05/2011 tarihli kararı ile suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık ve koınut dokunulmazlığını bozma suçlarından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 17/06/2011 tarihinde kesinleşmesinden sonra denetim süresi içinde 16/01/2013 tarihinde ""tehdit"" suçunu işlediği, bu suçtan yargılanarak 5237 sayılı TCK"nın 106/1. maddesinde tanımlanan tehdit suçundan hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 08/01/2015 tarihinde kesinleşmesi üzerine 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2008/311 E. – 2011/156 K. sayı ve 17/05/2011 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararının yeniden ele alınması için mahkemesine ihbarda bulunulduğunun anlaşılması karşısında; suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içinde işlediği ihbara konu olan Dikili Asliye Ceza Mahkemesinin 09/12/2014 tarih ve 2014/345 E.-2014/604 K. sayılı mahkumiyetine konu suçun 5237 sayılı TCK"nın 106/1. maddesinde tanımlanan tehdit suçuna ait olduğu ve CMK"nın 253. maddesinde 6763 sayılı Kanunla yapılan değişiklik ile uzlaşma kapsamına alındığının anlaşıldığı, ancak suça sürüklenen çocuğun UYAP"tan alınan adli sicil kaydına göre, 3 yıllık denetim süresi içinde işlediği ve hükmün açıklanmasını gerektiren başka kasıtlı suçtan kesinleşen mahkumiyetinin bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1) Hakkındaki hükmün açıklanması geri bırakılan suça sürüklenen çocuğun, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, 5271 sayılı CMK’nın 231/11. maddesi uyarınca, hakkındaki hüküm ilk şekliyle açıklanır. Açıklanan bu hükümdeki hukuka aykırılıklar, temyiz veya kanun yararına bozma yoluyla Yargıtayca yapılacak inceleme sonucunda giderilir.
Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işleyen veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülükleri yerine getirmeyen suça sürüklenen çocuk hakkındaki açıklanması geri bırakılan hükümde, yasal zorunluluklar dışında, mahkemece bir değişiklik yapma imkanı bulunmamaktadır.
Hakkındaki hükmün açıklanması geri bırakılan ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülükleri yerine getiremeyen suça sürüklenen çocuk bakımından ise, yerine getirememe sebebi başta olmak üzere durumu değerlendirilip cezanın bir kısmının infaz edilmemesine, hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine ilişkin yeni bir hüküm kurulabilir.
Somut olayda, mahkemece kendisine herhangi bir yükümlülük yüklenmeyen ve denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlediği anlaşılan suça sürüklenen çocuk hakkındaki hükmün ilk şekliyle aynen açıklanması gerektiği gözetilmeden;
Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair önceki kararda TCK"nın suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde, TCK"nın 142/1-b ve 143. maddesi uyarınca 2 yıl 2 ay olarak belirlenen hapis cezası üzerinden aynı Kanun’un 31/3. maddesi uyarınca 1/3 oranında indirim yapılırken 1yıl 5 ay 10 gün hapis cezası yerine, hesap hatası sonucu 1 yıl 5 ay 22 gün hapis cezasına , devamla aynı Kanun’un 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılırken 1 yıl 2 ay 13 gün hapis cezası yerine, hesap hatası sonucu 1 yıl 2 ay 7 gün hapis cezasına hükmedildiği, açıklanan hükümde doğru uygulama yapılarak suça sürüklenen çocuğun sonuç olarak hırsızlık suçundan 1 yıl 2 ay 13 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş olsa da hükmün değiştirilmesi,
2) Müştekinin soruşturma aşamasında, saat 10.00 sıralarında çıktığı evine aynı gün 20:00 sıralarında geldiğinde hırsızlığı farkettiğini beyan ettiği, suç saatine ilişkin başka bir tespitin de olmadığı, UYAP"tan alınan güneşin doğuş ve batış çizelgesine göre suç tarihinde gece vaktinin saat 21.21’de başladığının anlaşılması karşısında, hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçunun suça sürüklenen çocuk lehine gündüz vakti işlendiğinin kabul edilmesi gerektiği halde, hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarının gece vakti işlendiğine dair delillerin nelerden ibaret olduğu karar yerinde denetime olanak verecek şekilde açıklanıp tartışılmadan suça sürüklenen çocuk hakkında TCK"nın 143. ve 116/4. maddeleri ile uygulama yapılarak fazla ceza tayin edilmesi,
3) Suça sürüklenen çocuğun konut dokunulmazlığını bozma suçunu birden fazla kişi ile birlikte işlediğinin anlaşılması karşısında; suça sürüklenen çocuk hakkında konut dokunulmazlığını bozma suçundan 5237 sayılı TCK’nın 119/1-c maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
4) Tanık olarak dinlenen suça sürüklenen çocuğun babasının alınan beyanından müştekinin zararının giderildiğinin anlaşılması karşısında, müştekiye zararının karşılanıp karşılanmadığı sorularak sonucuna göre TCK 168. maddesinin tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
5) Konut dokunulmazlığını bozma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 116/4 ve 31/3. maddeleri uyarınca belirlenen 8 ay hapis cezasından, aynı Kanun’un 62/1. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapılırken 6 ay 20 gün yerine, 6 ay 10 gün hapis cezasına ,aynı Kanun"un 50/1-a, 52. maddeleri uyarınca günlüğü takdiren 20,00 TL"den olmak üzere 4.000,00 TL adli para cezası yerine hesap hatası sonucu 3.800,00 TL adli para cezası olarak hükmedilmesi suretiyle eksik adli para cezası tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümde, ceza miktarı yönünden 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 26.06.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.