Esas No: 2021/808
Karar No: 2022/1805
Karar Tarihi: 14.04.2022
Danıştay 3. Daire 2021/808 Esas 2022/1805 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2021/808 E. , 2022/1805 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2021/808
Karar No : 2022/1805
TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVALI) … Vergi Dairesi Müdürlüğü/…
VEKİLİ: Av. …
2- (DAVACI) … İnşaat Hafriyat Kereste Emlak Turizm Sanayi Ticaret Limited Şirketi
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının aleyhe olan hüküm fıkrasına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının, sahte fatura düzenlemek suretiyle komisyon geliri elde ettiği ve gerçek faaliyetinden kaynaklı kazancını eksik beyan ettiği yolunda saptamalar içeren vergi tekniği raporu done alınarak tanzim edilen vergi inceleme raporu uyarınca 2016 yılının tüm dönemleri için re'sen salınan katma değer vergisi ve tekerrür hükümleri gereğince arttırılarak kesilen bir ve üç kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacının inşaat malzemesi ve hırdavat alış ve satışlarına ilişkin olarak bir kısım olumsuzluklar saptanmış ise de yapılan yoklamalarda şirketin yerinde ve faal olarak bulunduğu, 2016 ve 2017 yıllarında 4 ila 10 işçi çalıştırdığı, defter ve belgelerini ibraz ettiği, beyannamelerini verdiği, malzeme ve teçhizatının mevcut olduğu da göz önünde bulundurulduğunda, faturalarını kullandığı şahıs/firmalar ve faturalarda yer alan plakalar hakkındaki bazı olumsuz tespitlerin, şirket tarafından düzenlenen faturaların sahte olduğunu göstermeyeceği anlaşıldığından, komisyon gelirine yönelik olarak re'sen salınan üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinde hukuka uygunluk görülmediği, davacının, gerçek faaliyeti yönünden ise, öncelikle düzenlediği sahte fatura tutarları satış tutarlarından düşülerek gerçek satış miktarlarına ulaşıldığı, beyanları incelendiğinde karlılık oranının çok düşük kaldığı, söve imalatı ve dış cephe kaplama hizmetinde satışlar üzerinden faaliyet karı oranının sorulması üzerine, şirketin kanuni temsilcisi tarafından "söve imalatı ve uygulama işlerinde %15-20 civarında net karlılıkla çalışıldığı, ilgili yıllarda da bu oranın aynı olduğu"nun belirtildiği, davacı şirketin kanuni temsilcisi tarafından kabul edilen karlılık oranının piyasa koşullarına göre makul bulunduğu, bu kapsamda beyan edilen matrah ile davacının kabul ettiği %15 oran üzerinden hesaplanan matrah farkı dikkate alınarak re'sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinde hukuka aykırılık görülmediği, 2015 yılının Mayıs dönemine ait olup aynı yıl içinde kesinleşen vergi ziyaı cezasının tekerrüre esas alınabileceği gerekçesiyle, tekerrür hükümleri uyarınca arttırılarak kesilen üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi kaldırılmış, tekerrür hükümleri gereğince arttırılarak kesilen bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi yönünden dava reddedilmiştir.
Bölge Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının aleyhe olan hüküm fıkrasının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davalı idare tarafından, davacı hakkında düzenlenen vergi tekniği raporu done alınarak tanzim edilen vergi inceleme raporuna dayanan tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.
Davacı tarafından, tanzim edilen vergi tekniği raporunda yer alan tespitlerin sahte fatura düzenlediklerini göstermeyeceği, incelemenin eksik yapıldığı, mal alınan firmalar hakkındaki olumsuz tespitlerden hareketle satışların gerçek dışı olduğu sonucuna varılamayacağı, kurum kazancının defter ve belgeler incelenmeksizin kıyas yada varsayım yolu ile takdir edilemeyeceği ileri sürerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.
TARAFLARIN SAVUNMALARI : Taraflarca savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NİN DÜŞÜNCESİ: Davacı temyiz isteminin incelenmeksizin reddi, davalı idarenin ise temyiz isteminin reddi ile Vergi Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, davalı idare temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler sözü edilen kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Olayda, 2016 yılının tüm dönemleri için re'sen salınan katma değer vergisi ve tekerrür hükümleri uyarınca arttırılarak kesilen bir ve üç kat vergi ziyaı cezasına karşı açılan davayı sonuçlandıran … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının aleyhe olan hüküm fıkrasına davalı idarece yöneltilen istinaf başvurusunun … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla reddedildiği, Vergi Mahkemesinin sözü edilen kararın aleyhe olan hüküm fıkrasına karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuşsa da istinaf başvuru harcının ve posta giderine ait eksikliğin tamamlanmasına ilişkin yazı 03/02/2020 tarihinde davacıya tebliğ edildiği halde, 2577 sayılı Kanunun 48. maddesinin 6. fıkrası uyarınca, sözkonusu eksiklik, anılan yasanın öngördüğü süre içinde tamamlanmadığından … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:…, T.No:… sayılı kararıyla istinaf isteminde bulunulmamış sayılmasına karar verildiği ve bu karara süresi içinde itiraz edilmediği dolayısyla sözü edilen kararın davacı yönünden kesinleştiği dikkate alındığında, ortada davacı tarafından temyizen bozulması istenebilecek bir karar bulunmadığından davacı temyiz isteminin incelenmeksizin reddi gerekmiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idare temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının ONANMASINA,
3. Davacı TEMYİZ İSTEMİNİN İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 14/04/2022 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.
(X)-KARŞI OY :
2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun 23. maddesinde, Danıştayın temyiz mercii olarak görevinin, bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması şeklinde ortaya çıkan hukuka aykırılıkların denetimini yapmakla sınırlı olduğu kurala bağlanmıştır.
İdari işlemlerin yargısal denetiminin hukuka uygunluk denetimi ile sınırlı olması karşısında bu denetimin maddi olayı da kapsadığının kabulü gerekir. Şöyle ki idari davaya konu işlemler, dayandığı, düzenlediği olaydan soyutlanmış olarak yargılamaya konu edilemez. Birçok idari uyuşmazlıkta maddi olanla hukuki olan arasında bir ayrım yapmak mümkün olmayabilir.
İdari davalarda inceleme konusu olan hukuki işlem niteliğindeki bir idari işlemdir. Hukuki işlemin incelenmesi, işlemin dayanağı durumunda bulunan maddi olaydan bağımsız bir inceleme değildir.
Adli yargıda maddi olay incelemesi yapılırken nasıl ki olayın subuta erip ermediği incelenerek bir sonuca ulaşılıyor ise idari yargıda da idarelerce tesis edilen işlemlerin dayanağını teşkil eden maddi olayın irdelenerek sonuca ulaşılması esastır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359. maddesinde, sahte belge "gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belge" olarak tanımlanmaktadır.
Davacının sahte fatura düzenlemek suretiyle komisyon geliri elde ettiği ve gerçek faaliyetinden kaynaklı kazancını eksik beyan ettiği yolunda saptamalar içeren vergi tekniği raporu done alınarak tanzim edilen vergi inceleme raporu uyarınca yapılan tarhiyatın kaldırılması istemiyle açılan davayı sonuçlandıran Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava Dairesi kararına yöneltilen temyiz istemi hakkında, davacı hakkında düzenlenen vergi tekniği raporundaki tespitler değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerektiği oyuyla Daire kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.