15. Hukuk Dairesi 2019/3854 E. , 2020/1712 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, temlik alacağının tahsili istemine ilişkin olup mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamada davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı iş sahibi vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı, dava dışı ...İnşaat A.Ş. arasında düzenlenen sözleşme uyarınca ...A.Ş."nin hakediş bedelinden 04.01.2007 tarihinde yapılan temlik ile 16.000.000,00 TL"sinin kendisine temlik edildiğini belirterek şimdilik kaydıyla 10.000,00 TL"sinin ödenmesini istemiş, yargılama aşamasında davasını ıslah ederek talebini 415.927,37 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı, davacının temlik ettiği alacağını davalıdan alabilmesi için ...İnş.A.Ş. "nin alacağının tahakkuk etmesi gerektiğini, ancak ...İnş.A.Ş."nin şu an tahakkuk etmiş alacağı olmadığından temlik alacaklısı olan davacıya ödeme yapılamadığını, belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece ıslah olunan miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne dair 21.11.2013 tarihli ilk kararın davalı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 23.12.2014 tarih 2014/1632 Esas, 2014/7499 Karar sayılı ilamı ile karar bozulmuş ve mahkemece yeniden yapılan yargılamanın 12.05.2016 tarihli celsesinde bozmaya uyma kararı verilmiş ve yapılan yargılama sonucu 17.01.2019 tarihli karar ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş verilen karar, davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
1086 sayılı HUMK"nın yürürlükte olduğu dönemde çıkarılan 09.05.1960 tarih, 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı"nda; Yargıtay bozma kararına uyulmakla orada belirtilen biçimde işlem yapılması yolunda lehine bozma yapılan taraf yararına usulî kazanılmış hak, aynı doğrultuda işlem yapılması yolunda yerel mahkeme için de zorunluluk doğacağı, usulî kazanılmış hakka ilişkin açık kanun hükmü olmasa da temyiz sonucu verilecek bozma kararının hakka ve usule uygun karar verilmesini sağlamaktan ibaret olan amacı ve muhakeme usulünün hakka varma ve hakkı bulma maksadıyla kabul edilmiş olması yanında hukuki alanda istikrar amacıyla kabul edilmiş bulunması bakımından usulî kazanılmış hak müessesesi usul hukukunun dayandığı ana esaslardan olup kamu düzeniyle de ilgili olduğu belirtilmiştir. 6100 sayılı HMK"da da usulî kazanılmış hakka ilişkin açık bir düzenleme bulunmamakta ise de bu ilkenin uygulanma gerekliliği HMK hükümleri karşısında da varlığını sürdürmektedir. Yargıtay"ın bozma kararına uyan mahkeme, bozma kararı uyarınca işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır.Çünkü, mahkemenin bozma kararına uyması ile, bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usulü müktesep hak doğmuştur.
Yargısal ve bilimsel içtihatlarda “usulî kazanılmış hak” yada “usulî müktesep hak” olarak adlandırılan bu ilke Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 10.02.1998 tarih, 1987/2-520 Esas, 1988/89 Karar sayılı ilamında “Mahkemenin bozma kararına uymasıyla meydana gelen bozma gereğince işlem yapma ve hüküm verme durumu, taraflardan birisinin lehine ve diğeri aleyhine hüküm verme neticesini doğuracak bir durumdur ve buna usuli kazanılmış hak denilmektedir...” şeklinde tanımlanmaktadır.
Bu anlatımlar ışığında somut olay incelendiğinde; mahkemece bozmaya uyulmuş ise de, bozma gereklerinin yerine getirildiğinden söz edilemez. Dairemizin hükmüne uyulan bozma ilamında; “....Mahkemece temlik edenin borçludan alacaklı olup olmadığı, yapılan kesintilerin dayanakları davalı ile dava dışı ...A.Ş. arasında imzalanan 20.03.2006 tarihli sözleşmeyle bu sözleşme uyarınca düzenlenen hakedişler, sözleşmenin eklerine göre (YİGŞ 39 ve 40. maddeler) hakedişlere itiraz edilip edilmediği, hakedişlerin kesinleşip kesinleşmediği incelenmeden hükme varılması doğru olmamıştır. O halde yapılması gereken iş, ...A.Ş. ile davalı arasında yapılan tüm hakedişler, sözleşme ve ekleri, HMK"nın 266. maddesi hükmünce yeniden oluşturulacak uzman bilirkişi heyetine incelettirilmeli, itiraz edilmediğinden kesinleşen cezalar, vergi kesintileri ve SGK borçları, işçi alacakları, hasar ve kira bedelleri vb. diğer borçları hesaplatılarak dava dışı ...A.Ş."nin hakediş bedelinden mahsupla varsa kalan alacak tutarına göre davacı istemini belirlemek ve hükmetmekten ibarettir. Bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporu ile hükme varılması usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bozulması uygun bulunmuştur. ...” gerekçesi ile bozma yapılmış ancak hükmüne uyulan bozma ilamına rağmen bozma gerekleri yerine getirilmemiştir.
Dairemizin bozma ilamında düzenlenen hakedişlere yüklenicinin itirazının olup olmadığı ve hakedişlerin kesinleşmediği belirtilmesine rağmen hükme esas alınan bozmadan sonra oluşturulan bilirkişi heyetinin verdiği raporda bu hususta inceleme yapılmamıştır.
O halde mahkemece yapılması gereken iş; davacıya dava ettiği kesintilerin yapıldığı hakedişlerin hangileri olduğu sorulup açıklattırılarak ve mevcut değilse bu geçici veya kesin hakediş tutanakları davalı işsahibinden istenerek bilirkişi kurulundan söz konusu hakedişlere sözleşme eki Yapım İşleri Genel Şartnamesi"nin 39. ve 40. maddelerine göre kesinti yapılıp yapılmadığı ve hakedişlerin yüklenici aleyhine kesinleşip kesinleşmediği konusunda ve hükmüne uyulan Dairemiz bozma ilamı doğrultusunda gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp değerlendirilerek davanın sonuçlandırılması gerekirken eksik inceleme ile davanın kısmen kabulü doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödenenden 5766 sayılı Kanun"un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 218,50 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davalıya iadesine,
karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 22.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.