(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2016/29897 E. , 2020/2224 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacının hafriyat inşaat konusunda faaliyet gösteren davalıya ait işyerinde 22.07.2010-15.04.2011 tarihinleri arasında topograf olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin işçilik alacaklarının talep edilmesi üzerine iş bitimi bahane gösterilerek haksız ve ihbarsız olarak feshedildiğini, davacının haftanın 7 günü 08:00-18:00 saatleri arasında çalışıp, bayram ve tatil günlerinde dini bayramlar hariç sürekli çalıştırıldığını, davacının net 1.400,00 TL ücret aldığını ileri sürerek, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile asgari geçim indirimi ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir
Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, husumet itirazında bulunduklarını, adi ortaklığın taraf ehliyeti bulunmadığını, davanın şirket ortaklarından..."a yöneltilemeyeceğini, davacının davalı nezdinde hiçbir çalışmasının bulunmadığını ve dolayısıyla herhangi bir alacağının da olmadığını, beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Karar, süresi içerisinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Taraflar arasında öncelikle çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, adi ortaklığa yöneltilen davada, taraf teşkilinin nasıl sağlanacağı konusundadır.
Yargılamanın hukuka uygun ve sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunmanın özgürce ileri sürülebilmesi ve delillerin eksiksiz olarak toplanıp tartışılabilmesi, öncelikle tarafların yargılamadan haberdar edilmeleri ile olanaklıdır. Hasımsız davalar hariç olmak üzere, dava dilekçesi ile duruşma gün ve saati karşı tarafa tebliğ edilmeden ve taraf teşkili sağlanmadan davaya bakılamaz ve yargılama yapılamaz.
Hukuk Genel Kurulunun 08/10/2003 tarih, 2003/12-574-564 sayılı kararında vurgulandığı üzere ortak girişim iki veya daha fazla gerçek veya tüzel kişinin belli bir amaca ulaşmak için katkılarını birleştirdikleri bir ortaklık türü olup, bu ortaklığın tek başına tüzel kişiliği bulunmamaktadır.
Davacı vekilinin dava dilekçesine göre dava, ... (Enam-Ulubol Adi Ortaklığı)’a yöneltilmiş, ancak dava dilekçesi adi ortaklığı oluşturan şirketlerden Ulubol İnş. Hafr. Gıda Turz. Ltd. Şti. yetkilisi olduğu anlaşılan davalı...’a tebliğ edilerek yargılama yapılmıştır. Dosya içerisinde yer alan Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarının incelenmesinde ise, davacının, uyuşmazlık konusu dönemde kayden Enam İnş. Taah. Ve Gıda San. Tic.A.Ş.-Ulubol İnş. Hafr. Gıda Turz. Ltd. Şti. adi ortaklığı nezdinde çalıştığı anlaşılmaktadır.
Adi ortaklığa karşı açılmış olan dava, diğer ortakların tümüne karşı yöneltilmiş demektir. Bu durumda, adi ortaklığı oluşturan tüzel kişilerin ayrı ayrı davalı olarak gösterilmesi ve taraf teşkilinin sağlanması gereklidir. Eldeki davada, davalı tarafın yanlış veya eksik olarak gösterilmesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 124/5. maddesi uyarınca, kabul edilebilir bir yanılgıya dayanmaktadır. Bu sebeple davacı vekiline, adi ortaklığı oluşturan tüm davalılara tebligat yapılması için süre verilmeli ve taraf teşkili sağlanarak yargılamaya devam edilmelidir. Dosyada usulüne uygun ve yöntemince taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girilerek hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 26. maddesi “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” hükmü uyarınca taleple bağlılık kuralına aykırı olarak talepten fazlasına karar verilmesi usule aykırıdır. Buna göre, dava dilekçesinde davacının aylık ücretinin 1.400,00 TL olduğu ve uyuşmazlık konusu alacaklın bu ücretre göre belirlenmesine yönelik talebi olmasına karşın, Mahkemece davacının ücretinin net 1.500,00 TL olduğunun kabulü ile talep konusu alacakların buna göre hüküm altına alınması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 26. maddesine göre talep aşımı mahiyetinde olup hatalıdır.
3-Öte yandan, Mahkemece hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunun fazla mesai ve hafta tatili alacakları yönünden denetime elverişli olmadığı, hesaplamaya esas alınan dönemdeki çalışma saat aralıklarının ve davacının buna göre hangi dönemde kaç saat fazla mesai yaptığının, yine aynı şekilde kaç hafta tatili gününde çalıştığının kabul edilerek, bu konudaki alacakların hangi esasa göre hesaplandığının belirtilmediği anlaşılmaktadır. Bu nedenle yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak denetime uygun şekilde rapor tanzim edilmesi gerektiğinin göz ardı edilip denetime uygun olmayan mevcut bilirkişi raporun itibar edilerek karar verilmesi isabetli görülmemiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.