3. Hukuk Dairesi 2021/901 E. , 2021/3803 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasında birleştirilerek görülen alacak ve itirazın iptali davalarının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda; asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalının 1994 yılından beri elektrik abonesi olduğunu, sayaç arızasından dolayı davalıya yıllarca fatura tahakkuk edilmediğini, durumun fark edilmesi üzerine 2004 yılında e sağlam bir sayaç takılıp bu sayacın ölçüleri baz alınmak suretiyle geçmişe dönük olarak 2004 yılı mayıs ayında 5.350,03 TL tutarlı fatura tahakkuku yapıldığını, davalının söz konusu faturayı ödemediğini, davalının hem abone hem de kullanıcı sıfatı ile sorumlu olduğu faturalarının dava tarihi itibari ile 10.038,51 T"ye ulaştığını ileri sürerek; bu tutarın, avans faizi ve faizin KDV"si ile birlikte davalıdan tahsilini karar verilmesini talep etmiş, birleşen davada ise; 2004 yılı mayıs ayında 5.350,03 TL tutarlı fatura bedelini ödemeyen davalının hakkında icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek; takibe vaki itirazın iptalini talep etmiştir.
Davalı; itirazın iptali davasının derdestlik yönünden reddedilmesi gerektiğini, davaya esas alacak aslının 5.350 TL olmasına rağmen faizlerin anaparaya eklenerek 10.038 TL üzerinden dava açılmasının usul ve hukuka aykırı olduğunu, dava konusu aboneliğin bulunduğu meskeni ve sayacı kullanmadığını, şirketin hesaplamasını ve yeni takılan sayaç ölçümlerini kabul etmediğini savunarak, davaların reddini istemiştir.
Mahkemece; asıl davanın kısmen kabulü ile 1.334,33 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, birleşen itirazın iptali davasının derdestlik nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine dair verilen karar, Dairece verilen 08.05.2017 tarihli ve 2015/19568 Esas 2017/6634 Karar sayılı ilamla: davalının 4077 Sayılı Yasa kapsamında tüketici olduğu, bu nedenle davaya bakmaya görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğu gerekçesi ile bozulmuştur.
Bozmaya uyan mahkemece; asıl davanın kısmen kabulü ile 1.334,33 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, birleşen davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine dair verilen karar, tarafların temyizi üzerine Dairece verilen
27.03.2019 tarihli ve 2018/7848 Esas 2019/2658 Karar sayılı ilamla; (1) numaralı bend ile davalının temyiz isteminin miktar itibariyle reddine, (2) numaralı bend ile davacının sair temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra, (3) numaralı bend ile davacı ... şirketinin tahakkuka esas tarihleri dikkate alınarak, 01.03.2003 tarihinden önceki tahakkuklar için Elektrik Tarifeleri Yönetmeliği hükümlerine, bu tarihten sonraki tahakkuklar için ise Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği hükümlerine göre yapılacak hesaplamaları içeren rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın kısmen kabulü ile 453,20 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, birleşen davanın derdestlik nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Tarafların birleşen davaya ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
2- Davalı tarafın asıl davaya ilişkin temyiz itirazı yönünden;
5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK"nın 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 01.01.2020 tarihinden itibaren 3.920 TL"ye çıkarılmıştır.
Hüküm, karar tarihi itibariyle davalı açısından kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkeme tarafından bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 tarihli ve 1989/3 Esas 1990/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay" tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebilir.
Bu itibarla, davalı tarafın asıl davaya yönelik temyiz isteminin miktar itibariyle reddi gerekir.
3- Davacı tarafın asıl davaya ilişkin temyiz itirazları yönünden;
a) Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre, davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
b) Bir mahkemenin Yargıtay tarafından verilen bozma kararına uyması üzerine, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Y.İ.B.K.).
Mahkemece uyulan bozma ilamında; davacı ... şirketinin tahakkuka esas tarihleri dikkate alınarak, 01.03.2003 tarihinden önceki tahakkuklar için Elektrik Tarifeleri Yönetmeliği hükümlerine, bu tarihten sonraki tahakkuklar için ise Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği hükümlerine göre ayrı ayrı hesaplama yapılarak davacının elektrik tüketim bedeline ilişkin rapor alınması gerektiği belirtilmiştir. Ne var ki, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davalının 1995/Ocak-1996/Haziran dönemlerine ait tüketim değerleri üzerinden belirlenen günlük elektrik tüketim ortalaması esas alınarak Temmuz 1996-Aralık 2003/aralık dönemine ilişkin tüketim bedeli hesaplanmıştır. Diğer bir anlatımla, 01.03.2003 döneminden önceki tahakkuklar ile bu tarihten sonraki tahukkuklar, yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak hesaplanmamış, bozma gereği tam olarak yerine getirilmemiştir
Hal böyle olunca, mahkemece; gerekirse yeniden konunun uzmanlarından oluşturulacak bilirkişi kurulundan, uyulan bozma ilamı uyarınca, sayacın davalının kusuru dışında eksik tüketim kaydettiği dönem ile davacı ... şirketinin tahakkuka esas aldığı tarihleri dikkate alan, 01.03.2003 tarihinden önceki tahakkuklar için Elektrik Tarifeleri Yönetmeliği hükümlerine, bu tarihten sonraki tahakkuklar için ise Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği hükümlerine göre ayrı ayrı hesaplamaları içeren, Yargıtay ve taraf denetimine elverişli yeniden rapor alınması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken; bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmeksizin, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre de; önceki kararda davacı yararına 1.334,33 TL"ye hükmedilmiş olup, karar; davalı tarafın temyiz istemi miktar itibariyle reddedilerek, davacı yararına bozulmuştur. Mahkemece, davacı lehine oluşan usuli kazanılmış hak ihlal edilerek, 453,20 TL"ye hükmedilmiş olması da, usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle birleşen davada verilen hükmün ONANMASINA, ikinci bendde açıklanan nedenlerle davalı tarafın asıl davaya yönelik temyiz itirazının miktar itibariyle reddine, üçüncü bendin (a) alt bendinde açıklanan nedenlerle davacı tarafın asıl davaya yönelik sair temyiz itirazlarının REDDİNE, aynı bendin (b) alt bendinde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nın 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, birleşen davada 4,90 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine, peşin alınan 50 TL harcın istek halinde davalıya iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 07/04/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.