Abaküs Yazılım
5. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/8985
Karar No: 2022/2272
Karar Tarihi: 15.02.2022

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2020/8985 Esas 2022/2272 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle zarar gören davacılar, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazminat davası açtı. Ancak, taşınmazın tapu kaydının dayanağını oluşturan izale-i şuyu davasında yüzölçümünün düzeltildiği ve taşınmazın Hazine adına kesinleştiği belirlendi. Bu nedenle, ilk derece mahkemesi TMK'nın 1007. maddesi koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verdi. Davacılar vekili istinaf başvurusunda bulundu ancak istinaf mahkemesi de ilk derece mahkemesinin kararını doğru buldu ve davanın esastan reddine karar verdi. Kararda, TMK'nın 1007. maddesi gereğince açılan tazminat davalarının belirsiz alacak davası niteliğinde olduğu ve tazminat miktarının dava açıldığı tarihte tam ve kesin olarak belirlenmesinin mümkün olmadığı belirtildi. Bu nedenle, davacının belirsiz alacak davası şeklinde tazminat isteminde bulunamayacağı vurgulandı. Kararda, HMK'nın 107/1. maddesi ve TMK'nın 1007. maddesi detaylı bir şekilde açıklandı. Karar, temyiz edilmedi ve hüküm onandı.
5. Hukuk Dairesi         2020/8985 E.  ,  2022/2272 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi


    Taraflar arasındaki tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın ve birleştirilen davanın reddine ilişkin verilen ilk derece mahkemesinin kararına karşı, davacılar vekilinin istinaf başvurusu üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi'nce istinaf isteminin kabulü ile HMK'nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararı düzeltilmek suretiyle esas hakkında yeniden karar verilmesine dair yukarıda gün ve sayıları yazılı kararının Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
    - K A R A R -
    Dava, ve birleştirilen dava tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
    İlk derece mahkemesince davanın reddine ilişkin olarak verilen karara karşı, davacılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi'nce kabulü ile HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca gerekçesi değiştirilerek davanın hukuki yarar yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiş olup; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
    Dosyada bulanan kanıt ve belgelerden; Antalya İli, Çamköy Köyünde bulunan kayden 1.838.000 m² yüzölçümlü taşınmazla ilgili olarak, 1926 yılında Antalya Sulh Hukuk Mahkemesi'nde açılan ortaklığın giderilmesi davası sonunda, Mahkemece 11.01.1940 tarih ve 15/1 sayılı taksim ve satış kararı ile taşınmazın satışı yolu ile ortaklığın giderilmesine karar verildiği, ancak kararda, tapu kapsamı belirlenirken kayıt miktarının değil, hudutların esas alınması sonucu 22.201.202 m2'lik kısmın satışına karar verildiği, ilama dayalı olarak yapılan açık arttırmada, taşınmazın Kemal Kasapoğlu ve Hasan Ümüksüz adına tescil edilmesinden sonra, 13.04.1944 tarih ve 118 sıra nosu ile oluşan tapu kaydının zaman içerisinde ifrazlara tabi tutulduğu, maliklerin talebi, Tapu ve Kadastro Müdürlüğü’nün 19.07.1968 tarih ve 5572 sayılı oluru ile 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planına bağlı olarak yapılan ifrazlar sonucu taşınmazın 113 parçaya bölündüğü, 30.07.1968 tarih 8 ilâ 120 sıra, 3444 yevmiye numaralı işlem ile 113 adet müstakil tapu oluştuğu, davacılar murislerinin bu taşınmazlardan hisse satın almak suretiyle taşınmazı edindiği; ancak taşınmazın bulunduğu yerde 1980 yılında yapılan tapulama çalışmalarında, davacıya ait tapu, hiçbir parsele revizyon görmeyerek, kayıt kapsamındaki alanın 229 parsel olarak, makilik vasfı ile Hazine adına 9.298.589 m² yüzölçümü ile tespit gördüğü ve bu taşınmazla ilgili Antalya Kadastro Mahkemesi'nde 06.12.1982 tarihinde açılıp, 2004/1 esas sayılı dosya üzerinden karara bağlanan davada, söz konusu taşınmazın tapu kaydının dayanağını oluşturan izale-i şuyu davasında yüzölçümünün 1.838.000 m²'den 22.201.202 m²'ye çıkarılarak tescilin dayanağının yolsuz olması ve taşınmazların bulunduğu sahanın 1946 yılında 3116 sayılı Yasa kapsamında yapılan orman tahdidi ile orman sınırları içerisine alındığı, 1952 yılında makiye tefrik edildiği ve 1976 yılında da orman sayılmayan makilik olarak Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, dava konusu taşınmazın içerisinde bulunduğu alan Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olmakla beraber, öncesinin Devlet Ormanı olması nedeniyle, tespite itiraz davasının reddi ile yüzölçümü düzeltilerek taşınmazın fazlasının Hazine adına tesciline karar verildiği ve söz konusu kararın 01.07.2008 tarihinde kesinleşmesinden sonra 28.12.2012 tarihinde asıl davanın, 05.07.2013 tarihinde birleştirilen TMK'nın 1007. maddesine dayalı olarak tazminat istemli iş bu davaların açıldığı anlaşılmıştır.
    TMK'nın 1007. maddesine göre tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan Devlet sorumlu ise de; somut olayda Antalya Sulh Hukuk Mahkemesi'nin kararına göre tapuda infaz yapıldığı, daha sonra 229 parselin kadastro tespitine itiraz davalarının reddedilip taşınmazın Hazine adına kesinleştiğinden bahisle ilk derece mahkemesince TMK’nın 1007. maddesi koşulları oluşmadığından davanın reddine karar verilmesine ilişkin karara karşı, davacılar vekilince yapılan istinaf başvuru talebinin bölge adliye mahkemesi'nce kabulü ile TMK’nın 1007. maddesine dayalı tazminat davalarında, davacı her ne kadar alacağın tamamının ne kadar olacağını dava açarken bilmiyor ve taşınmazın tam değeri toplanacak delillere ve keşif sonucu düzenlenecek raporlara göre belirli hale gelecekse de, davacının dava açarken alacak miktarını belirleyebilme imkanı ve bu belirlediği değere göre kısmi dava açma imkanı bulunduğundan, belirsiz alacak davası şeklinde tazminat isteminde bulunamayacağı gerekçesi ile ilk derece mahkemesinin gerekçesi düzeltilmek suretiyle hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
    TMK'nın 1007. maddesi gereğince açılan tazminat davaları, dava açıldığı tarihte tazminat miktarının davacı tarafça tam ve kesin olarak belirlenmesi mümkün olmadığından, HMK'nın 107/1. maddesi uyarınca belirsiz alacak davası niteliğinde olup, davanın TMK'nın 1007. maddesine göre tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan Devlet sorumlu ise de; somut olayda Antalya Sulh Hukuk Mahkemesi'nin kararına göre tapuda infaz yapıldığı, daha sonra 229 parselin kadastro tespitine itiraz davalarının reddedilip taşınmazın Hazine adına tescilinin kesinleştiği anlaşıldığından; TMK’nın 1007. maddesi koşulları oluşmadığından ilk derece mahkemesi gerekçesi doğrultusunda davanın esastan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi sonucu itibariyle doğrudur.
    Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK'nın 370. maddesi gereğince ONANMASINA, peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 15/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi