Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4247
Karar No: 2019/3482

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/4247 Esas 2019/3482 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2016/4247 E.  ,  2019/3482 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-ECRİMİSİL

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil-ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacılar ve bir kısım davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    -KARAR-
    Dava, ketmi verese hukuksal nedenine dayalı terekeye iade taleli tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacılar, dava konusu ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... parsel sayılı taşınmazların (48 adet) davacılar ile davalıların ortak mirasbırakanları ... adına kayıtlı iken kendilerinin mirasçı olarak gösterilmediği ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/156 Esas 2007/193 karar sayılı veraset ilamı ile davalıların adına intikalinin sağlandığını ve bu şekilde ketmedildiklerini ileri sürerek, taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile mirasbırakan ... mirasçıları adına tesciline ve 2007-2012 yıllara arası dönem için her yıl için 5.000 TL olmak üzere toplam 25.000 TL ecrimisilin faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalı ..., davacıların mirasçılıklarını verasetnamenin iptali davası ile kanıtlamaları gerektiğini ve ecrimisilin istenemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuş, diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
    Mahkemece, bir kısım taşınmaz yönünden iddianın sabit olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, bir kısım taşınmazda (34 parça) mirasbırakan ...’nin payı bulunmadığından bu taşınmazlar yönünden ve haksız bir kullanımdan söz edilmeyeceğinden ecrimisil istemi bakımından davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden, ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/195 Esas, 2014/196 Karar sayılı hasımlı veraset ilamı ile ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/156 Esas 2007/193 karar sayılı veraset ilamının iptaline ve mirasbırakan ...’nin 07.02.2005 tarihinde ölümüyle geride 1990 yılında ölen kızı ...nın altsoyu davacılar ile 1990 yılında ölen oğlu ...’ın altsoyu ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... ile 1991 yılında ölen oğlu ...’in altsoyu davacı ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve mirasbırakanın 1991 yılında ölen kızı ...’nin altsoyu davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ... ile mirasbırakanın ...’den olan torunları davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...’nın mirasçı olarak kaldığının tespite karar edildiği, kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği, iptal edilen veraset ilamında ise mirasbırakan ...’nin çocukları olarak sadece Saniye ve Ahmet Zühtü’nün yer aldığı anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere; elbirliği (İştirak) halinde mülkiyet, yasa veya yasada belirtilen sözleşmeler uyarınca aralarında ortaklık bağı bulunan kişilerin, bu ortaklık nedeniyle bir mala veya hakka birlikte malik olma durumudur.
    M.K.nun 701-703 maddelerinde düzenlenen bu tür mülkiyetin (ortaklığın ) tüzel kişiliği olmadığı gibi eşya üzerinde ortaklardan herbirinin doğrudan doğruya bir hakkı da yoktur. Mülkiyet bir bütün olarak ortaklardan tümüne aittir. Başka bir anlatımla ortaklık tasfiye oluncaya kadar ortaklardan birinin ayrı mal veya hak sahipliği bulunmayıp, hak sahibi ortaklıktır. Değinilen mülkiyet türünde malikler mülkiyet payları ayrılmadığından paydaş değil, ortaktır. Bu kural, M.K.nun 701 maddesinde (... Kanun ve kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti, elbirliği mülkiyetidir.Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır.) biçiminde açıklanmıştır. Elbirliği (İştirak) halinde mülkiyetin bu özelliği itibariyle ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Şayet yasa veya elbirliği (iştirak) halinde mülkiyeti oluşturan anlaşmada ortaklık adına hareket etme yetkisinin kime ait olacağı belirtilmemişse, ortaklığın tasfiyesini isteme hakkı dışındaki tüm işlemlerde ortakların (iştirakçilerin) oybirliği ile karar almaları ve birlikte hareket etmeleri zorunluluğu vardır.
    M.K.nun 702/2 maddesi bu yönde açık hüküm getirmiştir. Ancak, açıklanan kural yargısal uygulamada kısmen yumuşatılmış bir ortağın tek başına dava açabileceği, nevarki, davaya devam edebilmesi için öteki ortakların olurlarının alınması veya miras şirketine atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerektiği kabul edilmiştir. (ll.l0.982 tarih l982/3-2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı) Nitekim bu görüş bilimsel alanda da aynen benimsenmiştir.
    Eldeki davada istek, ketmi verese hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tüm mirasçılar adına tescil olup mirasbırakanın ölüm tarihine göre terekesi elbirliği mülkiyetine tabi olduğundan dava dışı mirasçıların da davaya dahil edilmeleri gerektiği açıktır.
    Ne var ki, mahkemece dava dışı mirasçılar gerekçeli karar başlığında davalı olarak gösterilmiş,ancak yargılama aşamasında davaya muvafakatlari alınmamıştır.
    Hal böyle olunca, mirasbırakan ...’nin davaya katılmayan mirasçıları ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... ile ...i, ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...’in davaya muvafakatlarının alınması ya da miras şirketine T.M.K.nın 640. maddesi uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerekirken, davanın görülebilirlik koşulu gözardı edilerek yazılı olduğu üzere davanın esası hakkında hüküm kurulması doğru değildir.
    Kabule göre de, davada yer almayan dava dışı mirasçıların gerekçeli karar başlığında davalı olarak gösterilip yargılama giderlerinden sorumlu tutulmaları doğru olmadığı gibi, dava konusu taşınmazların davalılara intikaline esas verasat ilamının dava konusu her bir taşınmaz için ayrı ayrı sorularak taşınmazların davalılara hangi verasat ilamı ile irsen intikal ettiği hususun tespit edilmesi, dava konusu taşınmazların bir kısmında mirasbırakan ...’nin hâlâ payının olduğu ve bir kısmında da mirasbırakanın payının tashih işlemi ile düzeltildiği gözetilerek, dava konusu taşınmazların devrine ilişkin resmi akitler ile tapu kütük sayfalarının tamamının getirtilmesi ile bu taşınmazlardan davalılara ne kadar payın devredildiğinin açıkça saptanması gerekirken bu hususun gözardı edilmesi, yine ketmi verese hukuksal nedenine dayalı olarak verilen kararların yenilik doğurucu değil, açıklayıcı nitelik taşıdığı ve oluşan tescilin de yolsuz tescil niteliğinde olduğu gözetilerek kabul edilen taşınmazlar yönünden geçmişe yönelik ecrimisil talep edilebileceği gözönüne alınmayarak yazılı şekilde karar verilmesi de doğru değildir.
    Tarafların değinilen yönler itibariyle yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi