Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/32270
Karar No: 2018/4365
Karar Tarihi: 07.05.2018

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/32270 Esas 2018/4365 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2016/32270 E.  ,  2018/4365 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının temyizen tetkikinin taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    1) Borçlunun temyiz isteminin incelenmesinde;
    a-Borçlunun, yetki itirazının reddine ilişkin mahkeme kararına yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    Yetki itirazının reddine ilişkin kararın, temyiz edene 01/04/2016 tarihinde tefhim edildiği halde temyiz dilekçesi belirli süre geçirildikten sonra 01/07/2016 tarihinde verilip kaydettirildiğinden, borçlunun yetki itirazının reddine dair karara ilişkin temyiz dilekçesinin süre aşımı bakımından (REDDİNE),
    b- Mahkemece, gerekçeli karar ile hükmolunan vekalet ücreti ve yargılama giderine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    Mahkemece yetki itirazının reddine dair verilen kısa kararda, vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden hüküm kurulmadığı, gerekçeli kararda ise, borçlu aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedildiği anlaşıldığından, temyizin gerekçeli kararın tebliğ tarihine göre süresinde olduğu anlaşılmıştır.
    Temyiz, vekalet ücreti ve yargılama giderine ilişkindir.
    İİK"nun 4949 sayılı Kanunla değiştirilen 363/1. maddesinin son cümlesindeki kesinlik sınırının aynı kanunun ek 1. maddesinin 1. fıkrası uyarınca 01.01.2016 tarihinden itibaren artırılan miktarı dikkate alındığında uyuşmazlık konusu değerin 6.310,00 TL"yi geçmediği anlaşıldığından mahkeme kararının temyiz kabiliyeti yoktur. Borçlunun vekalet ücreti ve yargılama giderine ilişkin temyiz dilekçesinin (REDDİNE),
    2) Alacaklının temyiz itirazlarına gelince;
    Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
    Alacaklı tarafından on iki adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan takipte, borçlu, icra mahkemesine başvurusunda, özetle; sair itiraz ve şikayetleri ile birlikte, takip konusu borca ilişkin 7.400,00- TL’nin, takipten önce, alacaklıya ptt vasıtasıyla ödendiğini, ödenen bu bedellerin düşülmeden takibe girişildiğini ileri sürmüş, mahkemece, davanın kısmen kabulü ile ödenen kısımlar yönünden takibin iptaline karar verilmiştir.
    Başvuru, bu hali ile borca kısmî itiraz niteliğindedir.
    İİK’nun 169/a-l. maddesi gereğince; borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde mahkemece itiraz kabul edilir. Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre de, ödeme iddiasının kabul edilebilmesi için, söz konusu ödeme belgelerinde, takibin dayanağı olan senede açıkça atıfta bulunulması zorunludur. Ayrıca, anılan maddenin 5. fıkrasında “İtirazın kabulü kararı ile takip durur” hükmüne yer verilmiştir.
    Somut olayda, borçlu tarafından sunulan ödeme belgelerinden, 05/07/2011 tarihli 2.015,00 TL. bedelli olanın incelenmesinde; takip konusu yapılan bonolardan 01/12/2010 tarihli bonoya atıf olmasına rağmen, ödemenin takip alacaklısı yerine 3. kişi ... ...’a yapıldığı anlaşılmaktadır. Alacaklının, bu ödemenin takip konusu bonoya ilişkin olduğu yönünde bir kabul beyanı da bulunmamaktadır. Bu durumda, ödeme iddiasında bulunan borçlu, 01/12/2010 tarihli bonoya ilişkin borca itirazını, İİK"nun 169/a maddesinde öngörülen bir belgeyle kanıtlayamamıştır.
    O halde mahkemece 01/12/2010 tarihli bonoya ilişkin itirazın reddi yerine, borçlunun iddia ettiği ödemelerin tamamının takibe konu bonolara istinaden yapıldığının kabulü ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
    Öte yandan, kabule göre de; mahkemece, borçlunun borca itirazı kabul edildiğine göre, kabul edilen kısım yönünden İİK"nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi de doğru görülmemiştir.
    "Bununla birlikte, mahkemenin karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan ve 21.12.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 11/3. maddesinde; ""İcra mahkemelerinde duruşma yapılırsa Tarife gereğince ayrıca avukatlık ücretine hükmedilir. Şu kadar ki bu ücret, tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünün iki ve üç sıra numaralarında gösterilen iş ve davalarla ilgili hukuki yardımlara ilişkin olup, tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenecek avukatlık ücreti, bu sıra numaralarında yazılı miktarları geçemez...."" düzenlemesi yer almaktadır. Anılan tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünün üç sıra numarasında ise; icra mahkemelerinde takip edilen dava ve duruşmalı işler için yapılacak hukuki yardımlarda, genel hükümlere göre görülen davalar hariç olmak üzere 600,00 TL maktu vekalet ücreti öngörülmüştür.
    Somut olayda, borca itiraz yönelik olarak yapılan yargılama sırasında, borçlunun kendisini vekille temsil ettirdiği görülmektedir. Bu durumda, mahkemece, kararın verildiği tarihte yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca borçlu yararına 600,00 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, 1.800,00 TL vekalet ücretine hükmolunması da doğru bulunmamıştır.
    SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi