6. Ceza Dairesi 2014/14063 E. , 2017/1157 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi (CMK 250. madde ile Görevli) (Kapatılan Bakırköy 12. Ağır Ceza Mahkemesi 16/03/2010 tarih ve 2002/1 (E) ve 2010/532 (K)
SUÇ : Suç örgütüne üye olmak, yağma, yağmaya kalkışma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm sanık ... savunmanı tarafından duruşmalı temyiz edilmekle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23/04/2014 tarihli kenar yazısı ile Dairemize gönderilmekle sanık ve savunmanının duruşma gününden usulen haberdar edildikleri halde duruşmaya gelmedikleri ve bir mazeret de bildirmedikleri anlaşılmakla adı geçen sanık yönünden duruşmasız yapılan inceleme sonunda başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I-Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükümlerin incelemesinde;
Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Yargılama giderlerinin her bir sanığın sebep olduğu tutar kadar ayrı ayrı yükletilmesi gerektiği gözetilmeden, CMK’nun 326/2. maddesine aykırı olarak “eşit olarak” alınmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasının yargılama giderleri ilgili kısmından ""eşit olarak alınmasına" ibaresi çıkarılarak, "Sanıklardan yargılama giderlerinin sebebiyet verdikleri oranda ayrı ayrı alınmasına" tümcesinin yazılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanıklar ... ve ... hakkında suç örgütüne üye olmak suçundan kurulan hükümlerin incelemesine gelince;
Sanıkların örgüte üye olmak suçundan eylemlerine uyan 4422 sayılı Kanun"un 1/1-2, 765 sayılı TCK"nın 102/3, 104/2. maddelerine göre, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nın aynı suça uyan 220/2-3, 66/1-d, 67/4. maddelerinin ayrı ayrı ve bir bütün olarak uygulanması sonucu, anılan Kanun"un 7/2, 5252 sayılı Kanun"un 9/3. maddeleri ışığında, zamanaşımı bakımından 4422 ve 765 sayılı Kanun hükümlerinin sanıklar yararına olması ve aynı Kanun"un 102/3, 104/2. maddelerinde öngörülen 15 yıllık sürenin, suçun işlendiği 27.02.2002 tarihinden incelemenin yapıldığı tarihe kadar dolmuş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... savunmanlarının temyiz itirazları ve tebliğnamedeki düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanıklar hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
III-Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında yakınan ...e yönelik yağmaya kalkışma; sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında yakınan ...
Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Suç örgütü kurma ve yönetme ile örgüte üye olma suçları yönünden suç örgütünün işlemeyi amaçladığı suç ya da suçların en azından hazırlık hareketi ile ilgili ciddi bulgu, emare ve kanıtları olmalıdır. Suç örgütü kurma bağımsız bir suç kabul edildiğine göre,
örgütlenmede suç örgütünün bir veya birkaç amaç suç işlemesi ve bu suçların işlenmesine dair TCK"nın 220/1. maddesinde öngörülen unsurlar ile ilgili bulgulara ulaşılması gereklidir. Dosyadaki somut olaylara ilişkin sanıklar arasındaki ilişkiler, yakınanlar ve sanıkların ifadeleri hep birlikte değerlendirildiğinde; sanık ... tarafından kurulduğu ve yönetildiği kabul edilen suç örgütüne, sanıklar ... ve ..."un üye olduğuna ilişkin hukuka uygun, kuşkudan arınmış kuvvetli ve inandırıcı kanıtların bulunmadığı, sanıklar ..., ... ve ..."in örgüt yararına suç işlediklerine ilişkin bir iddianın ileri sürülmediği düşünülmeden, sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında TCK"nın 149. maddesinin 1. fıkrasının (a, c, d) bentleri yanında koşulları oluşmayan (g) bendi ile de hüküm kurulması,
2-Mahkemece, 5271 sayılı Yasa’nın 150/3. maddesi uyarınca, sanıklar ..., ..., ... ve ..."in savunmasını yapmak üzere zorunlu savunman görevlendirilmesi nedeniyle, savunmana ödenen avukatlık ücretinin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı olarak, sanıklara yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi,
3-Yargılama giderlerinin her bir sanığın sebep olduğu tutar kadar ayrı ayrı yükletilmesi gerektiği gözetilmeden, CMK’nun 326/2. maddesine aykırı olarak “eşit olarak” alınmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 04.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.