Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2017/12710 Esas 2019/13869 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/12710
Karar No: 2019/13869
Karar Tarihi: 13.11.2019

Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2017/12710 Esas 2019/13869 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçu sebebiyle sanığın mahkumiyetine karar verdi. Ancak, sanığın iddia edilen suçu işleme amacının olmadığı ve hatalı bir şekilde suçun nitelendirildiği belirtilerek karar bozuldu. Ayrıca, sanık hakkında hatalı bir şekilde etkin pişmanlık hükmünün uygulandığı da tespit edildi. Kararda, suçun oluşabilmesi için kimlik bilgilerinin kullanılmasının, bir soruşturma veya kovuşturma işlemi yapılması amacıyla kullanılması gerektiği ve aksi halde yalan beyanda bulunma suçu oluşabileceği belirtilmektedir. Kararda bahsedilen kanun maddeleri ise TCK'nın 268/1, 206 ve 269/4-b maddeleridir.
8. Ceza Dairesi         2017/12710 E.  ,  2019/13869 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
    HÜKÜM : Mahkumiyet


    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    5237 sayılı TCK.nın 268/1. maddesinde düzenlenen başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçunun oluşabilmesi için işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılarak soruşturma ve kovuşturma işlemlerinin kimlik bilgileri verilen mağdur hakkında yapılmasına neden olunması gerekir. Bir adli soruşturma ya da kovuşturma işlemi olmaksızın kimlik bilgilerinin gizlenmesi amacıyla başkalarına ait kimlik bilgilerinin kullanılması ve verilen kimlik bilgilerine göre resmi belge düzenlenmesi halinde TCK.nın 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçu oluşur. Somut olayda, sanığa isnat olunan, idari yaptırım gerektiren trafik ceza tutanağı düzenlenmesi sırasında katılana ait sürücü belgesinin ibraz edilmesinden ibaret eylemin TCK.nın 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçunu oluşturacağı ve hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2)Kabul ve uygulamaya göre de; katılanın şikayeti üzerine başlatılan soruşturma sonucunda sanığın gerçek kimlik bilgilerinin tespit edilmesi karşısında, sanık hakkında koşulları oluşmadığı halde TCK.nın 269/4-b maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükmünün uygulanması suretiyle eksik ceza tayini,
    Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK.nın 321. ve 326/son maddeleri uyarınca ceza miktar yönünden kazanılmış hak saklı kalmak kaydıyla BOZULMASINA, 13.11.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.