Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1242
Karar No: 2017/7314
Karar Tarihi: 26.10.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/1242 Esas 2017/7314 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2017/1242 E.  ,  2017/7314 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı, davacı şirket yetkilisince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili Av. ... gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, davalının dünya genelinde güvenlik sistemleri ile ilgili üretim ve satış yaptığını, Türkiye’de de kilit firması satın alıp, aynı faaliyete devam ettiğini, tarafların 2007 yılında tanıştıklarını, davalının özellikle çok acil olan iki kalem ürünlerinde parçaların üretimi için verdiği talimat üzerine yaklaşık 2 yıl sürecek çalışma sürecinin başladığını, belli kod nolu ürünler yönünden teklif ve numune çalışması yapıldığını, davalının yıllık 2.000.000 adet tüketimden söz ederek, ürünlerden her gün 50.000 adet gönderilmesi gerektiğini belirtmesi üzerine talebin kabul edilerek her türlü girişimde bulunulduğunu, müvekkilinin acil olan üç ayrı ürünlerinde ki sorunlarını gidermesi, kalite ve teslimat konusunda firmaya sıkıntı yaşatmaması neticesinde diğer talaşlı imalat ve pres baskı işlerinden oluşan 75 kalem ürünün üretiminin kendilerine yaptırıldığını, davalının başka tedarikçilerle yaşadığı yetersiz hizmet, kalitesizlik, zamanında teslim edilmeme gibi sorunlarından dolayı kendileri ile çalışmak istediğini ifade etmesi ve kendilerinin de davalıya sorun yaşatmamak için bu siparişler ve taahhütler sonucu forecast denilen ön planlamalarını yapıp, yeni makineler edindiğini, personel yetiştirip ham madde siparişleri verdiğini, müvekkilinin bu gelişme için sürekli borç altına girdiğini ancak davalının önceden bildirmeksizin siparişlerini sert bir şekilde kestiğini, stoktaki ürünlerin teslim alınması yönündeki taleplerinin karşılıksız kaldığını, başka firmadan tedarik yoluna gidildiğini, sorunun iyi niyetle çözümü için yapılan girişimlerin sonuçsuz kaldığını, müvekkilinin maddi ve manevi yönden zarara uğradığını iddia ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000 TL maddi, olayların gelişimi dolayısıyla yaşanan sıkıntı ve elem için 25.000 TL manevi tazminatın ve reeskont faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, yetki itirazı ile birlikte müvekkili şirketin davacı yana sürekli ve/veya belirli bir süreyle miktar ve/veya parası değer olarak belirli bir tutarda iş ve imalat yaptırma taahhüdünde bulunmadığını, böyle bir edimi hiçbir suretle yükümlenmediğini, ayrıca müvekkili şirketin davacı yan haricinde başka kişilere imalat işi yaptırmayacağına dair de hiçbir taahhütte bulunmadığını, davacı ile sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ticari ilişkide bulunduklarını, taraflar arasında yazılı bir anlaşma olmadığını, davacının fiyat seviyelerinin yüksek olduğunun tespiti ve bir kısım ürünlerle ilgili müşteri şikayetleri üzerine tedarikçi değişikliğine karar verildiğini, bu hususun 06/03/2009 tarihinde davacıya bildirilip artık kendileri için üretimi durdurmaları ve ellerindeki stok miktarlarını bildirmelerinin istendiğini, bu arada kesin sipariş olarak istenen ürünlerin tamamının alınarak bedelinin ödendiğini, müvekkilinin talebinden yaklaşık 3.5 ay sonra stok miktarının bildirilmesine rağmen müvekkili şirketin iyiniyetle bir stoktan ürün almaya devam ettiğini, en son vergi dairesinden gelen yazıyla davacının sahte ve yanıltıcı belge kullandığı iddiasıyla uyarılması üzerine ticari itibarını düşüren, vergisel sorunda yaşamak istemeyen müvekkili şirketin ticari ilişkisini tamamen sonlandırdığını, davacının maddi tazminat taleplerinin mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, manevi tazminat koşullarının olayda bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Davacı vekili, 15/06/2012 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini artırarak toplam 423.244 TL maddi tazminatın reeskont faizi tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre, taraflar arasındaki ticari ilişkinin yaklaşık iki yıl devam ettiği, cari hesaba ilişkin cari alacak kaydı bulunmadığı, yazılı bir sözleşme olmasa dahi aradaki ticari ilişkinin davalı tarafça sonlandırıldığı, davalının sipariş ettiği ve başka türlü kullanılamayacak olan yarı mamüllerin, davalının yoğun ve fazlaca talebi sebebiyle davacı tarafça, ön stok bildirimleri sonucu stoklarında bulundurmak suretiyle davalı için üretip gönderme şeklinde ilişkinin devam ettiği, davacının maddi zarar adı altında ileri sürdüğü stoklarındaki yarı mamül malzemenin davalıyla ilgi ve illiyeti yönünden yapılan incelemede, tespit edilen stoğun bu ilişki kapsamında olağan olduğu sonucuna varıldığı, bu stoklardan dolayı davacının uğradığı zarardan davalının sorumlu olduğu, 113.241,18 TL’lik davalı için temin edilip, elde kalan ve başka türlü değerlendirilmeyen maddi zararın davalıdan tazmini gerektiği, stok üretimi için yapılan giderlerin farkına yönelik istemin yerinde olmadığı, stok bedelleri ile beraber bu giderlerin istenemeyeceği, davacının salt davalı için üretim yapmadığı, başka firmalarada satış yaptığı görüldüğünden işçilik ve buna bağlı giderlerin üretime bağlı değişken giderler olduğu, bunun dışındaki kira, amortisman gibi giderlerin sabit giderler olduğu, üretim durmasına bağlı giderler olarak değerlendirilmediği, ancak şirketin ara verme ile sonlandırma tarihleri arasında kalan kısma dair işçilik giderlerinin 35.783,19 TL olduğu, üretimin durdurulmasının istendiği 2009 yılının mart ayından ticari ilişkiye son verildiğine dair davalı tarafça gönderilen yazı çerçevesinde aradaki ticari ilişkinin askıda kaldığı dönemdeki işçilik giderlerinden davalının maddi zarar adı altında sorumlu olduğu, feshedilen sözleşme ile ilgili kar kaybının istenemeyeceği ve sair tazminat taleplerinin de yerinde olmadığı, davalının şifahi sözleşmeyi feshederek davacıdan mal alımını durdurması sebebiyle işin niteliği gereği stoklarında davalı siparişi için aldığı ve bulundurduğu, başka şekilde kullanılma imkanı bulunmayan yarı mamül ürünler nedeniyle uğradığı 113.241,18 TL maddi zarar ile bu ürünlerin üretilmesi sırasında yapılan işçilik giderlerine yönelik 35.783,19 TL’lik maddi zararın dava ve ıslah tarihleri gözetilerek arttırılan bölümler ile ilgili bakiye kısımlar için ıslah tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat isteminin yasal koşulları oluşmadığı ve ispatlanamadığı, manevi tazminat isteminde bulunulmuş ise de somut olay nedeniyle davacının ticari itibarının zedelendiğinden ve manevi zarar gördüğünden söz edilemeyeceğinden buna ilişkin somut deliller ortaya konmamış olduğundan mülga 818 sayılı BK’nun 49. maddesindeki manevi tazminat koşulları oluşmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı şirket yetkilisi ve davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı şirketin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-İmal edilen ve stokta bulunan mal bedellerinden taraflar arasındaki ticari ilişki ve davalının davacıya gönderdiği yazı gözetildiğinde davalının stoktaki mal bedellerinden sorumlu bulunmasında isabetsizlik yoksa da mal bedelinin belirlenmesinde maliyet unsurları içinde işçilik bedeli de bulunduğu halde mahkemece davalının ayrıca işçilik ücretleri ile sorumlu tutulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı şirketin tüm, davalı vekilinin öteki temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte belirtilen sebeplerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin harçların istek halinde iadesine, 26/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi