Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/1161 Esas 2017/7313 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1161
Karar No: 2017/7313
Karar Tarihi: 26.10.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/1161 Esas 2017/7313 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkemenin verdiği karar, menfi tespit davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonucunda kısmen kabul edildi. Ancak bozma kararına uyulduğu halde bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmediği görüldü. Mahkeme, tarafların defter ve kayıtları üzerinde konusunda uzman bir bilirkişiye yeniden inceleme yaptırılması gerektiğini belirtti. Ancak bu çelişkinin giderilmemesi yönünden yeni bir rapor alınması gerekirken, bozmadan önce alınan ve yetersiz olduğu belirlenen rapora göre hüküm kurulduğu görüldü. Mahkemece yapılan bu hüküm, HMK’nun 297. maddesine aykırılık teşkil ettiği için kabul şekli itibariyle isabetsizdir. Sonuç olarak, davacı vekilinin temyiz itirazları kabul edilerek hükmün bozulmasına karar verildi.
Kanun Maddeleri: Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesi
19. Hukuk Dairesi         2017/1161 E.  ,  2017/7313 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı asil ... ve vek. Av. ... ... ile davalı vek. Av. ... "un gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR-
    Mahkemece Dairemiz bozma kararına uyulduğu halde bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Zira hükmüne uyulan bozmamız kararında bozmadan önce alınan bilirkişi raporunun yeterli inceleme ve araştırma içermediği ve Yargıtay denetimine de elverişli olmadığı belirtilmiştir. Bu durumda mahkemece tarafların defter ve kayıtları üzerinde konusunda uzman bir bilirkişiye yeniden inceleme yaptırılıp bozma ilamında belirtildiği üzere dava konusu bononun taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında verildiğinin kabulü halinde, davalının ticari defter kayıtlarındaki alacak tutarı kadar bono bedelinden davacıların sorumlu olacağının gözetilmesi sureti ile ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınması gerektiği belirtilmiş ve mahkemece bozmadan sonra yeni bir rapor alınmış ise de iki rapor arasında tespit edilen alacak miktarı yönünden çelişki oluştuğu görülmüştür. Hal böyle olunca mahkemece bu çelişkinin giderilmesi yönünden yeni bir rapor alınması gerekirken bozmadan önce alınan ve Dairemizce yetersiz olduğu belirlenen rapora göre hüküm kurulması doğru olmadığı gibi menfi tespit davalarında borçlu olunmayan kısım saptanarak, saptanan bu kısım yönünden menfi tespit hükmü kurulması gerekirken, davacıların borçlu oldukları miktar hükme geçirilip “bunun dışındaki kısım yönünden borçlu olmadığının tespitine, “ biçiminde hüküm oluşturulması da HMK’nun 297. maddesine aykırılık teşkil ettiğinden kabul şekli itibariyle isabetsizdir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacılar yararına takdir edilen 1.480,00.-TL. duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 26/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.