3. Ceza Dairesi 2019/18857 E. , 2020/2786 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten yaralama
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Güncel adli sicil kaydına göre tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık hakkında, 5237 sayılı TCK"nin 86/1, 87/3, 29, 62. maddeleri gereği hükmolunan hapis cezasının TCK"nin 50/1-a, 52/2. maddelerine istinaden adli para cezasına çevrilmesi nedeniyle 5237 sayılı TCK"nin 58/1. maddesinde belirtilen tekerrür hükümlerinin uygulanma imkanının ortadan kaldırılması, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
1)Sanığın eylemi neticesinde mağdurda meydana gelen yaralanmaya ilişkin olarak Adli Tıp Kurumu Antalya Şube Müdürlüğünce tanzim olunan 10/03/2015 tarihli raporda, “Duyu veya organlarından birinin fonksiyonunun daimi zayıflaması ya da kaybı yönünden rapor tanzimi için şahsın olay tarihinden en az 18 ay geçtikten sonra daha önce düzenlenmiş tıbbi belge ve raporlarla birlikte muayeneye gönderilmesi gerektiğini bildirir rapordur.” ifadesine yer verilmesi karşısında, mağdurun, suç tarihinden itibaren 18 ay geçtikten sonra, tüm tedavi evrakları, film ve grafileri ile geçici ve kesin raporları ile birlikte en yakın Adli Tıp Kurumu ilgili Şube Müdürlüğüne sevki sağlanarak, duyu veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflaması ya da kaybı yönünde rapor temini ile sanığın hukuki durumunun tespit ve tayini gerekirken, eksik inceleme ile yargılamaya devamla hüküm kurulması,
2)Sanık ile mağdur arasında iş meselesinden çıkan tartışmada, mağdurun sanığa hakaret etmesi üzerine sanığın yargılama konusu eylemini gerçekleştirdiğinin kabulü karşısında, sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesi uyarınca tahrik hükümlerinin uygulanmasında TCK"nin 3. maddesinde belirtilen orantılılık ilkesi gereğince (1/4) oranında indirim yapılması gerekirken, (1/2) oranında indirim yapılmak suretiyle eksik ceza tayini,
3) 28.06.2014 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 81. maddesi ile 5275 sayılı Kanun"un 106/3. maddesinde; “Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adli para cezasını ödemezse, Cumhuriyet savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis cezasına çevrilerek, hükümlünün iki saat çalışması karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına karar verilir. Günlük çalışma süresi, en az iki saat ve en fazla sekiz saat olacak şekilde denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenir. Hükümlünün hakkında hazırlanan programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymaması hâlinde, çalıştığı günler hapis cezasından mahsup edilerek kalan kısmın tamamı açık ceza infaz kurumunda yerine getirilir.” şeklindeki düzenlemeye aykırı olarak, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde verilen adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapse çevrileceğine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle, 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, CMUK"un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınmasına, 13.02.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.