Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/6642
Karar No: 2019/2588
Karar Tarihi: 06.03.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/6642 Esas 2019/2588 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/6642 E.  ,  2019/2588 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacılar vekili, davacıların murisi ..."in davalılardan ..."in maliki, diğer davalı ..."nin sürücüsü olduğu minibüste yolcu olarak seyahat ederken aracın kaza yapması sonucu vefat ettiğini, muris ..."in ölümü nedeniyle davacıların desteklerini kaybettiklerini, olay nedeniyle acı ve üzüntü duyduklarını belirterek HMK.nun 107.md gereği bilirkişi raporu ile belirlendiğinde rakam yükseltilmek üzere şimdilik davacı ... için 12.000,00 TL, ... için 4.000,00 TL; ... için 5.000,00 TL, ... için 9.000,00 TL ve ... için 6.000,00 TL olmak üzere toplam 36.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren, ... için 20.000,00 TL, diğer davacıların her biri için 15.000,00"er TL olmak üzere toplam 60.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 14/09/2015 tarihli dilekçe ile, maddi tazminat talebini tüm davacılar için toplam 155.966,45 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı ... vekili, davanın aracın zorunlu trafik sigortasını yapılan ... Sigorta ile kasko sigortasını yapan şirkete ihbar edilmesini, sigorta şirketleri tarafından yapılan ödemelerin tazminattan düşülmesi gerektiğini, istenen maddi ve manevi tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, davalının kazadan sonra üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini, davacıların gelir durumuna ilişkin belgeyi kabul etmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... vekili, davalının kazada kusurlu olmadığını, mevcut trafik kazası tespit tutanağını kabul etmediklerini, davacıların istedikleri tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacıların maddi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile davacılar ..., ... ve ..."in maddi tazminat taleplerinin reddine, davacılar ... ve ..."in maddi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile, ... için 48.145,53 TL, ... için 2.434,83 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 27/02/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacılara verilmesine, davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile, davacı ... için 15.000,00 TL, davacılar ..., ..., ... ve ... için ayrı ayrı 7.500,00"er TL olmak üzere toplam 45.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 12/08/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, dair karar verilmiş, hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle maddi manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Davacılar vekili, dava dilekçesinde, davalı sürücünün kusurlu hareketi ile tek taraflı kazada vefat eden araçtaki yolcu ..."in desteğinden yoksun kaldıklarını belirterek davacı ... için 12.000,00 TL, ... için 4.000,00 TL, ... için 5.000,00 TL, ... için 9.000,00 TL ve ... için 6.000,00 TL olmak üzere toplam 36.000,00 TL maddi tazminat talep etmiş, yargılama sırasında 14/09/2015 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat talebini davacı ... için 118.547,77 TL"ye, davacı ... için 6.576,15 TL"ye, davacı ... için 9.068,86 TL"ye, davacı ... için 20.937,56 TL"ye yükseltmiş, maddi tazminatın toplamının 155.966,45 TL olarak değerlendirilmesini, ... Sigorta A.Ş. tarafından ödenen 87.233,83 TL"nin hükümde nazara alınmasını talep etmiştir.
    Mahkemece, her ne kadar ... Sigorta A.Ş. tarafından yapılan ödeme düşüldükten sonra davacılar ..., ... ve ... "in destek zararının kalmadığı, eş ..."ün 48.145,53 TL, ..."in ise 2.434,83 TL destek zararının olduğu anlaşıldığından davacıların maddi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile davacılar ..., ... ve ... "in maddi tazminat taleplerinin reddine, davacılar ... ve ..."in maddi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile, ... için 48.145,53 TL, ... için 2.434,83 TL maddi tazminatın davalılardan tahsiline dair karar verilmişse de davacı tarafın maddi tazminat talebini yükselttiği 14/09/2015 tarihli dilekçesinde ... Sigorta A.Ş. tarafından ödenen 87.233,83 TL"nin hükümde nazara alınmasını talep etmiş olmasına göre ihbar olunan ... Sigorta A.Ş. tarafından yapılan ödeme mahsup edildikten sonra davacılar yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, kısmen kabul kısmen reddine dair karar verilerek davalılar lehine maddi tazminat yönünden vekalet ücreti takdir edilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    2-Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı TBK. md. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
    Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar lehine takdir olunan manevi tazminatın bir miktar az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 06/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi