19. Ceza Dairesi 2019/361 E. , 2020/2788 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
[5. Kolordu Komutanlığı Askeri Mah. (Kapatılan)]
SUÇ : 1632 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Tüm dosya kapsamına göre Mahkemenin kabul ve takdirinde bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, ASCK’nin 91’inci maddesinde üste veya amire fiilen taarruz veya taarruza teşebbüs suç sayılmış olmakla, eylemin teşebbüs aşamasında kalması ile gerçekleşmesi arasında herhangi bir fark bulunmamakta, her iki eylem aynı yaptırıma tabi tutulmaktadır.
Dosya kapsamına göre, sanığın bir eliyle üstü konumunda bulunan mağdur P.Uzm.Onb. Halil Alacaöz’ün kolundan tutup diğer eliyle elini yumruk yapıp vuracakmış gibi havaya kaldırması, ancak mağdurun sanığı yanından uzaklaştırması, sonra sanığın tekrardan hamle yapması orada bulunan askerlerin tutmasıyla bunun engellenmesi nedeniyle eylemi teşebbüs aşamasında kalmakla birlikte; üste fiilen taarruza teşebbüs hâlinde de suçun tamamlanmış olduğunun kabul edildiği göz önüne alındığında, eylemin teşebbüs aşamasında kalmış olmasına bakmaksızın suçun tamamlandığı kabul edilerek hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Yükletilen suçların sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu, anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılıklara da rastlanmamıştır.
Ancak,
1) Sanık hakkında verilen hapis cezalarının adli para cezasına çevrilmesi sırasında adli para cezalarının bir gün karşılığı belirlenirken uygulama maddesi olan TCK"nin 52/2. maddesinin gösterilmesi gerekirken TCK"nin 52. maddesinin gösterilmesi suretiyle CMK"nin 232/6. maddesine aykırı davranılması,
2) TCK"nin 52/4. maddesi gereğince ödenmeyen adli para cezasının infaz aşamasında hapis cezasına çevrilebileceğinin ihtarı ile yetinilmesi gerekirken adli para cezalarının ödenmemesi halinde hapis cezasına çevrilmelerine karar verilmesi suretiyle infazda yetkinin kısıtlanması,
Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye kısmen uygun olarak, hükmün BOZULMASINA, bu aykırılık yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 322. maddesi uyarınca, hükmün 1. maddesinin 5. fıkrası, 3. maddesinin 5. fıkrası, 4. maddesinin 5. fıkrası ile 5. maddesinin 6. fıkrasında yer alan “52 nci” ibaresinin çıkartılıp yerlerine ""52/2’nci” ibaresinin eklenmesi, ayrıca hükmün 1. maddesinin 6. fıkrası, 3. maddesinin 6. fıkrası, 4. maddesinin 6. fıkrası ile 5. maddesinin 7. fıkrasında yer alan “...taksitlerden birisinin süresinde ödenmemesi halinde geri kalan miktarın tamamının defaten sanıktan tahsiline ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesine” cümlelerinin çıkartılıp yerine "...taksitlerden birisinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edilebileceğinin ve ödenmeyen adli para cezasının infaz aşamasında Cumhuriyet Başsavcılığınca hapis cezasına çevrilebileceğinin ihtarına" cümleleri yazılması suretiyle, başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11/03/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.