5. Hukuk Dairesi 2019/10156 E. , 2020/2368 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki terditli olarak açılan kamulaştırmasız el atmanın önlenmesi, eski hale getirme ve ecrimisil; bu mümkün olmadığı takdirde ise, el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davasının kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçelerle istenilmiş; davacı vekili de temyiz dilekçesinde duruşma isteminde bulunmuş olmakla, duruşma için belirlenen 21/02/2019 günü temyiz eden davacı vekilinin yüzüne karşı; usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediğinden temyiz eden davalı idare vekilinin yokluğunda duruşmaya başlanarak davacı vekilinin sözlü açıklamaları dinlenip verilen geri çevirme kararı üzerine gelen dosyadaki kağıtlar okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Dava, terditli olarak açılan kamulaştırmasız el atmanın önlenmesi, eski hale getirme ve ecrimisil, bu mümkün olmadığı takdirde ise, el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Mahallinde yapılan keşif sonucu ... İlçesi, ... Köyü 239 ada 4 parsel sayılı taşınmazın yol olarak el atılan ve fen bilirkişisi raporunda A harfi ile gösterilen kısmın dava tarihindeki değerinin biçilmesinde yöntem itibariyle bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1)Davalı idarenin 22.07.2019 tarih 201113 sayılı yazısında dava konusu taşınmaz ile ilgili olarak Uludere Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/352 E. Sayılı dosyasında 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunun 27. maddesi uyarınca Acele kamulaştıma davası açıldığı ve sonuçlandığı belirtilmiştir.
Bu itibarla; davalı idare tarafından kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın idare adına tescili talebi ile dava açılıp açılmadığı araştırılarak, dava açılmış olduğu anlaşılması halinde, bekletici mesele yapılarak kesinleşmesi beklenip, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gibi;
2)Taşınmazın bir dekarında alınabilecek brüt gelirinden indirilmesi gereken üretim masraflarının, Türkiye ortalaması dikkate alındığında brüt gelirin 1/3 "ü oranında olması gerektiği gözetilerek; bilirkişi kurulundan bu hususu gözeterek zemin bedelini yeniden hesaplaması için ek rapor alınıp; çıkacak sonuca göre eski hale getirme bedeli ile zemin bedeli yeninden karşılaştırılarak; eski hale getirme bedelinin zemin bedelinden az olması halinde öncelikle el atmanın önlenmesi ve taşınmazın eski hale getirilmesine, zemin bedelinin fazla olması durumunda ise bu alanın bedeline hükmedilmesi ve bu bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile idare adına tesciline/ yol olarak terkinine karar verilmesi gerektiği düşünülmemesi,
3)Fen bilirkişisi tarafından düzenlenen 17.06.2016 tarihli krokili raporda C harfi ile gösterilen ve yolun bozulduğu alan olarak nitelendirilen kısma ilişkin olarak; davalı idare tarafından sahiplenme kastı ile, kalıcı nitelikte el atılıp atılmadığı; el atma sonrasında kullanılmaz hale gelip gelmediği hususları araştırılarak, davacı idare tarafından bu nitelikte bir el atma olduğunun anlaşılması halinde, bu kısmın da bedeline hükmedilmesi, el atmanın bu nitelikte olmadığının tespiti halinde ise geçici olarak el atmanın süresi tespit edilerek, el atmanın devam ettiği süre boyunca ecrimisile hükmedilmesi gerektiği düşünülmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
4)Tarım arazisi niteliğinde kabul edilen dava konusu taşınmazda münavebeye esas alınan bağın ecrimisil talep edilen dönem olan dava tarihinden geriye doğru beş yıllık sürede, her yılın dekar başına verim miktarları, üretim masrafları ile hasat dönemindeki ortalama toptan kg. satış fiyatları Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Uludere İlçe Tarım Müdürlüğünden getirtilerek, bu veriler üzerinden her yıl için hesaplanacak yıllık net gelirleri esas alınarak ecrimisil bedelinin hesaplanması gerekirken, bu yönteme uygun olmayan hesaplama yapan rapora göre hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, temyiz eden davacı yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 2.037,00-TL. vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, 13/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.