14. Ceza Dairesi Esas No: 2019/2108 Karar No: 2019/13569 Karar Tarihi: 24.12.2019
Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2019/2108 Esas 2019/13569 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanıklar, mağdurelere yönelik cinsel istismar suçlamasıyla yargılanmışlardır. İlk derece mahkemesi, bir sanık hakkında mağdurelere yönelik çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan mahkumiyet kararı verirken diğer sanık hakkında beraat kararı vermiştir. Ancak ikinci sanık hakkında yapılan incelemede eksiklikler olduğu tespit edilmiştir ve mahkumiyet kararı bozulmuştur. Dosya yeniden Adli Tıp Kurumuna gönderilerek mağdurenin gerçek yaşı, akıl sağlığı durumu gibi hususlar araştırılacak, olaya ilişkin hata hükümleri uygulanacak ve daha detaylı bir inceleme yapılacaktır. Kararda 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 30. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 218/2. maddesi ve 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gözetilmiştir.
14. Ceza Dairesi 2019/2108 E. , 2019/13569 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı (sanıklar hakkında mağdure ..."ya yönelik), beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun cinsel istismarı (sanık ... hakkında mağdure ..."e yönelik) HÜKÜM : Sanıkların mağdure ..."ya yönelik çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan mahkumiyetleri ile sanık ...’in mağdure ..."e yönelik beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun cinsel istismarı suçundan beraatine
İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü: Sanık ... hakkında mağdure ..."e yönelik beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun cinsel istismarı suçundan kurulan hükmün incelenmesinde; Tüm dosya kapsamı ve gerekçe içeriğine göre mahkemece kabul ve takdir kılınmış beraat hükmü usul ve kanuna uygun bulunduğundan, katılan mağdure ... vekili ile katılan Bakanlık vekilinin yerinde görülmeyen temyiz taleplerinin reddiyle hükmün ONANMASINA, Sanıklar ... ile ... haklarında mağdure ...’ya yönelik çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince; Mağdure ... hakkında Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalınca tanzim edilen 04.03.2013 tarihli raporda mağdurenin cinsel istismar eyleminin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneğinin yeterince gelişmediği belirtilmekle birlikte mağdureye “klinik olarak sınır zeka” tanısı konulduğunun ifade edilmesi ve mağdurenin ifadesine eşlik eden pedagog bilirkişinin mağdure hakkında “gelişimin yaşına uygun olduğu, kendisine yönelik eylemlerin sonuçlarını ve eylemleri anlayabilecek yapıya sahip olduğu” yönünde görüş bildirdiğinin anlaşılması karşısında, ...’da herhangi bir akıl hastalığı veya akıl zayıflığı bulunup bulunmadığı, şayet varsa bundan dolayı mağduru bulunduğu olayın hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamayacağı, fiile ruhsal yönden mukavemete muktedir olup olmadığı, bu durumunun hekim olmayanlar ile çevresinde yaşayanlar veya kendisini tanıyanlarca anlaşılıp anlaşılamayacağı hususlarında İstanbul Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulundan rapor alındıktan sonra mağdurenin, eylemlerin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayabileceği ya da hekim olmayanlarca anlaşılamayacağı yönünde görüş bildirilmesi halinde yaşı üzerinde durulup müşteki Emine’nin, mağdurenin devlet hastanesinde doğduğunu beyan etmesi nedeniyle öncelikle resmi kurumda doğup doğmadığı araştırılıp, doğmadığının tespiti halinde mağdureye ait kemik grafileri ve dosyanın gönderilerek Adli Tıp Kurumundan rapor alınması, 5271 sayılı CMK"nın 218/2. maddesi gözetilerek gerçek yaşı saptanıp, sanıkların aşamalarda mağdurenin on beş-on altı yaşında gösterdiğine dair savunmaları ile tüm dosya içeriği nazara alınarak, olayda 5237 sayılı TCK"nın 30. maddesinde düzenlenen hata hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı da tartışılarak hükme varılması gerekirken eksik araştırma ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması, Kanuna aykırı, sanıklar müdafileri ile katılan Bakanlık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 24.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.