17. Hukuk Dairesi 2018/4774 E. , 2019/2582 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonucunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü;
K A R A R
Davacı vekili, vadesinde ödenmeyen 26.08.2010 tanzim, 04.10.2010 vade tarihli, 100.000,00 TL. miktarlı senet nedeniyle davalı ... hakkında İzmir 17. İcra Müdürlüğü"nün 2011/5515 sayılı dosyasında icra takibinde bulunulduğunu, takibin kesinleştiğini, tapu kaydı sorgulamasında iki adet taşınmazda miras hissesi ve intikalen hissedar olduğu tespiti yapılarak ... Mah. ada 1 parselde kayıtlı taşınmazdaki hissesine ve ... Mah. 289 ada 180 parselde kayıtlı taşınmazdaki miras hissesine 07.06.2011 tarihinde haciz işlemi uygulandığını, davalı borçlunun müvekkilini kandırması sonucu taşınmazlardaki hacizlerin kaldırıldığını, haciz fekkinden sonra ödeyeceğini söylemesine rağmen borçlunun ödeme yapmadığını ve bir süre sonra taşınmazlardaki miras hisselerini davalı olan diğer kardeşlerine devrettiğini, borçlunun başkaca taşınır veya taşınmazı bulunmadığını, alacağın tahsilini zora sokmak için hisselerini başkalarına devrettiğini belirterek... Mah. 34951 ada 1 parsel ve... Mah. 289 ada 180 parsel sayılı taşınmazların 17.06.2011 tarihinde borçlu davalı ... tarafından davalı olan diğer kardeşlerine muvazaalı satımı nedeni ile taşınmazlarının tapularının iptaline ve eski hale iadesine karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili 03.06.2013 tarihli dilekçesinde dava konusu yaptığı taşınmazların bağımsız bölümlerinin 34951 ada 1 parselde
120 nolu, 289 ada 180 parselde 25 nolu bağımsız bölüm olduğunu bildirmiştir.
Davacı vekili 28.01.2013 tarihli dilekçede davanın hukuki dayanağının İİK.nun 277. ve devamı maddeleri olduğunu bildirmiştir.
Davacı vekili, 06/02/2015 havale tarihli dilekçesiyle neticei talebini ıslah ederek, davaya konu taşınmazların davalılar arasındaki devrine ilişkin tasarrufların İİK 277 vd maddeleri ile TBK 19. madde gereğince müvekkili yönünden iptale, söz konusu tasarruflara konu taşınmazların İzmir İcra Müdürlüğünün 2011/5515 sayılı takip dosyasındaki alacağı karşılayacak miktarda haciz ve cebri satış yetkisinin müvekkiline verilmesine, bu talep kabul edilmediği takdirde dava konusu taşınmazların tapularının iptaline ve eski hale iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili dosyaya geçici veya kati aciz belgesi sunulmadığını, bu nedenle dava şartlarının oluşmadığını, müvekkili ..."ın davacının işçisi iken küçük bir pay ile ortaklık ilişkisine girdiğini, davacının tehdit ve baskıları sonucu borçlu olmadığı miktardaki bonoyu davacıya verdiğini, haciz konulmasından sonra borçlu, kardeşleri, davacı ve vekili bir araya gelerek sözlü olarak anlaşıldığını, ..."ın miras hisselerini bedelini alarak kardeşlerine sattığını, bu para ile anlaşmaya uygun olarak davacının sahibi olduğu ... İletişim Ltd. Şti.nin bir kısım borçlarının ... tarafından ödendiğini, hacizlerin fekkini isteyen davacının eldeki davayı açma hakkı bulunmadığını, satışın gerçek olduğunu belirterek açıkladığı nedenler sonucunda davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, borçlunun haczi kabil malının olmadığı, İİK.nun 105. maddesi gereğince aciz vesikası hükmünde olması, borcun doğumunun takip konusu bono senedinin düzenlendiği 26.08.2010 tarihi, taşınmazların borçlu tarafından diğer davalılara satış yolu ile devrinin daha sonra yapılmadığı, devralan kişilerin borçlunun kardeşleri olması nedeniyle, İİK.nun 278,III/1. maddesi hükmü gereğince yakın hısımlar arasında yapılan ivazlı tasarrufların bağışlama hükmünde olup, iptale tâbi olması nedenleriyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı
dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalılar ..., ..., ... ve ... yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dava, İİK 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Yasanın 282.maddesi gereğince iptal davası, borçlu, borçlu ile hukuki işlemde bulunan veya borçlunun ödeme yaptığı kişiler ile bunların mirasçılarına veya kötüniyetli kişilere karşı açılabilir. Bu kişiler arasında, yasadan kaynaklanan zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan, alacaklı davasını bu kişilere yöneltmek zorundadır.
Dava konusu tasarrufa ilişkin 17/06/2011 tarihli 10136 yevmiye sayılı tapu resmi senedine göre davalı borçlu kendi payının tamamını davalı ..."a satmış olup 31/12/2012 tarihli tapu yazısında taşınmazın 1/3 (1/6 + 1/6) hissesinin ... adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Bu durumda mahkemece, davalı borçlu tarafından davalı ... dışındaki diğer davalılara yapılmış bir tasarruf olmadığı, davalı 3. kişi ..."ın borçludan devraldığı hissenin halen kayıt maliki olduğu dikkate alınarak diğer davalılar yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, davalılar ..., ..., ... ve ... yönünden işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 06/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.